HANGİ KÜRT MESELESİ, HANGİ SOYKIRIM, HANGİ BARIŞ BU ÜLKENİN MESELESİ TERÖR

12 Haziran 2012 15:36

HANGİ KÜRT MESELESİ, HANGİ SOYKIRIM, HANGİ BARIŞ BU ÜLKENİN MESELESİ TERÖR

                      POLİS'E  VUR EMRİ VERİLMELİ

Rusya Devlet Başkanı, Vlademir PUTİN, Deha sahibi bir devlet adamı olduğunu, bütün dünya gördü 12 yıllık yönetiminde, Rusya’yı Batı demokrasilerinin uygarlık düzeyine getirdi, Bunu yaparken ülkesindeki teröre karşı, bütün dünyaya sert mesaj verdi, Rusya’nın düşmanları, aleyhinde olan, içte ve dışta, nerede hangi ülkede olursa olsun vururuz ve on üç milyon km2. Vatan toprağımız üzerinde ameliyat yaptırmayız dedi.

Hür dünyanın temsilcisi ABD de ise ölüm ceza en ağır şekilde uygulanmakta, İngiltere’de Fransa’da aynı uygulama. Bu ülkelerin güvenlik güçlerine,Polis ve Askerine silah çekmenin cezası yargısız infaz, çatışma esnasında öldürülür. Sağ kalmışsa,idamla cezalandırılır.Bu uygulamayı demokrasi adına yapmaktalar. Bizde bu ülkeler gibi süper güç durumundayız. Biz ne yapıyoruz her gün,Vahşice,Kahpece kalleşçe tuzak kurarak, Polisimizi, Askerimizi Şehit ediyorlar.Bu cennet vatanın bekası için gecesini gündüzünü feda eden, güvenlik güçlerimizi şehit eden vatan hainlerini idam etmek yerine cezaevinde besleyerek suça teşvik ediyoruz.. 

12 Eylül 2010 Referandum öncesi Diyarbakır ilimizde çarşı kahvesinde sohbet ettiğimiz 85 yaşlarında adının A.V. olduğunu söyleyen yaşlı kültürlü bey efendinin bize anlattıkları, bizler kürt halkı olarak herhangi bir sıkıntımız yok, Özerklik diye bir talebimiz yok. Çünkü bizler bu ülkenin asli unsuruyuz, İstanbul, Ankara, Edirne, İzmir Kayseri, Adana Antalya, Mersin, Van dan Edirne ye, Kars dan İzmir’e kadar bu cennet vatanın 780000 km2 vatan toprağının her yerinde biz varız.

Bu terör olayların bulunanların çok azı bu bölgeden, kandırılmış gençler.Çoğunluğu Ermeni, Suriye uyruklu, Avrupa ve Dünyanın her bir yerinden Militan var,1915 Olaylarında da asıl soykırım yapan ermeni vatandaşlarımız, dış güçlerin kışkırtmasıyla, yaklaşık iki buçuk milyon Müslüman Kürt vatandaşımız,yaşlı bebe ayrımı yapılmadan,vahşice katledildi. Bu savaşta yaklaşık iki yüz bin ermeni vatandaşımız öldü. Daha sonra bu bölgede bir çok ermeni vatandaşımız, İsimlerini değiştirerek, Kürt Müslüman olduğunu söylediler, aramızda kaldılar. Biz bunlara vatandaşımız olarak hiçbir ayrım yapmadık ama ne yazık ki bunlar görev aldıkları tüm kamu kurumlarındaki davranışları hepimizin malumu. Bugün PKK ya ve yandaşlarını, Taşoran olarak kullanan güçler.

28 Eylül 1730 Yılında,bu necip millete 27 yıl hizmet eden.Osmanlı Padişahlarının (23) yirmi üçüncüsü İslam Halifelerinin (88) seksen sekizincisi muhterem (3cü) üçüncü Ahmet Han’ı tahtan indiren, İbrahim Paşayı katleden, Patrona Halil İsyanı.- Osmanlı Padişahlarının (31) Otuz birincisi, İslam Halifelerinin (96) Doksan altıncısı, Abdülmecid Han’a 3 Kasım 1839 yılında imzalattırılan ve Osmanlı Devletinin yıkılma ve yok olma devrine kapı açan, İngiliz elçisinin tesiri ve teklifi ile Mason Mustafa Reşid Paşanın hazırladığı, Gülhane Hattı Hümayünu adı ile meşhur olan,Tanzimat fermanının yayınlanması.-

Osmanlı Padişahlarının (32) Otuz ikincisi İslam Halifelerinin (97) Doksan yedincisi Abdülaziz Han’a 30 Mayıs 1876 da tahtan indiren ve dört gün sonra 04 Haziran 1876 günü Hunharca Katleden.(Daha önce planlandığı şekilde,Hüseyin Avni Paşa tarafından,pehlivanlardan Cezayirli Mustafa ile Yozgatlı Mustafa ve Boyabatlı Hacı Mehmet. Feriye Sarayı’nda bahçıvanlıkla görevlendiriliyorlar, ve sultanı hunharca katlediyorlar)

Osmanlı Padişahlarının (34) Otuz dördüncüsü, İslam Halifelerinin (99) Doksan dokuzuncusu, Abdülhamid Han-(2).19 Şubat 1877 İlk Meclis-i Meb’usanın açılışı. Ve 13 Şubat 1878 günü yayınladığı bir fermanla Meclis-i meb’üsanı süresiz kapattığını ve ülkenin idaresini eline aldığını bildirdi. Kanün-i esasi’yi ilga etmedi. Sultan Abdülhamid Han’ın bu hareketini tarihçiler ve siyasiler şöyle değerlendirmektedir. İsmail Hami Danişmend: “İlk Meclis-i meb’üsan dağılmayıp devam etseydi, Osmanlı Cihan Devleti yirminci asrı idrak edemeyip, daha on dokuzuncu asrın sonlarında inhilal edip (yıkılıp) giderdi.”

Alman devlet adamlarından meşhur prens Bismark: “İyi ki parlamentoyu kapattınız. Çünkü bir devlet millet-i vahideden (tek bir milletten) meydana gelmedikçe, onun parlamentosunun faydadan çok zararı olur.” 23 Temmuz 1908, İkinci Meşrütiyet’in ilanı,17 Aralık 1908 İkinci Meşrütiyet meclisinin açılması, 13 Nisan 1909, 31 Mart Vak’ası. 27 Nisan 1909 Sultan Abdülhamid Han’ın tahttan indirilmesi ve Selnik’e gönderilmesi. Emrindeki Ordu’ya kullansaydı,Tahttan indirilmesi mümkün değildi,ama o büyük Sultan, kardeş kanı dökülmesini istemedi. Sonuç ise Avrup'dan 257'bin km,toprak kaybına uğradık.

O Sultan Abdülhamid Han ki Darülaceze yi kurarken, Sinegog’u, Havra’yı, Kilise’yi ve Cami’ yi de sırt sırtta inşa ettirmiştir.

- 1934 Yılında Kabine üyesi MEB. Ayasofya'nın İbadet alanının kapatılmasıya ilgili Kararname sunuyor,Atatürk kararnameyi imzalamıyor daha sonra 1947 yılında aynı kararname Atatürk'ün Islak imzası taklit edilerek yürürlüğe konuyor.1935 yılına gelindiğinde ise, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük önder ATATÜRK Ülkemizde faaliyet gösteren tüm Mason Localarının kapatılmasını ve mal varlıklarının Halk evlerine devredilmesi talimatını veriyor. 1936'Yılında İngiltere Hükümeti Filistinde Yahudi Devleti kurdurmak için karar aldık dedi, Merhum Büyük önder Atatürk cevaben biz Yahudi Devletine Şiddetle karşıyız, Kurdurmayız kurulacak olan Yahudi Devleti Orta doğunun kimyasını bozar. Ne yazıkki 1938'de Atatürk Öldürüldü ve Selanik Mason Locası İntikamımızı aldık dedi. Perde arkasında söylenenler mason olan bir doktorun Atatürk’e zehirli iğne yaptığı söylentileri, lafta kaldı araştırılmadı.

Atatürk’ün ölümünden bir gün sonra,11 Kasım 1938 yılında İsmet Paşa Cumhurbaşkanı oldu, ve en önemli icraatı, Ülkemizdeki Tüm Mason Localarının açılmasını, Faaliyetlerini izin vermesi oldu, bu mason locaları mahkeme kararıyla Halk evlerine devredilen mal varlıklarını da geri aldılar.-1940 Yıllarında ise, Türkçülerin Lideri Nihal Atsız, hapiste, Büyük İslam Alim’i Bediuzzaman ve Gönenli Mehmet efendi hapiste, Koministlerin Lideri Nazım Hikmet hapiste

27 Mayıs 1960 yılın da ise Kabine üyelerine yapılanlar ise, milletin büyük çoğunluğunun vicdanı sızlamakta, Mason olmadıkları için,Başbakan Menderes,Maliye bakanı Polatkan, Dışişleri bakanı Zorlu, İdam edildiler -12 Mart 1971- 12 Eylül 1980 – 28 Şubat 1997- 27 Nisan 2007 E bildirgesi.

Devrim ve İhtilaller yapıldı, kurulan,İhtilal Hükümetlerinde haksızlık,Mahkemelerde zulüm ve adalet yoksulluğu,yaşı büyütülerek idam edilenler,faili meçhuller,azgınlık ve ölçüsüzlük,her insan diğerinin gözünde suçlu,Dinsizliği dindarlığın yerine oturttular.

Bugün yaşadıklarımız,Adalet ve Kalkınma Partisine yapılanlar,tarihin tekerrürü, ancak AKP ye yapılan kapatma davası ve 12 Eylül 2010 Referandumunda, Tüm partilerin ve İllegal güçlerin bir blok halinde, Başbakanımız Erdoğan’a karşı çirkin ve alçakça iftira kampanyası başlattılar, Vatan hainliği,bölücülük, her türlü hakaret yüce divan tehdidi, Tam bir siyasi üslup kirlenmesi yaşandı suçlamaları geçmişte yaşananlardan çok daha ağırdı.

Başbakan Erdoğan ise geri adım atmadı, Hakim-i mutlak Allah’tır, deyip dik durdu diklenmedi, benim beyaz gömleğim üzerimde dedi, Halkımız da Referandumda % 70 yakın oy verdi, 12 Haziran 2011 Millet vekili seçimlerinde ise % 50 açıklansa da gerçekte %55 oranında.Bugün seçim olsa,AKP Oy oranı %58 ila %62 arası, Bütün bu İllegal Propagandalar, Adalet ve Kalkınma Partisinin Yükselişini durduramadı..

İçte başarılı olamayınca dışta başladı, Komşumuz Suriye, Irak ve İran’la, Kardeşimiz Can Azarbeycan la Aramızı açıp dış politikada,Hükümeti başarısız gösterip yıpratmaya çalıştılar, Terörü bitirme noktasını getiren, Çok başarılı bürokrat olan, Mit müsteşarı Hakan Fidan'ı  görevinden uzaklaştırılmaları için sinsi çalışma yapıyorlar, Milletimizin Yargıya olan güvenini sarsmaya çalışıyorlar.

Bu günden sonra Terör için, Hükümet olarak hiç kimseyle hiçbir kurumla görüşmeye gerek yok. Hür dünyanın temsilcileri ABD. İngiltere, Fransa ve Rusya nasıl terörü bitiriyorlar,Bizde bu devletler gibi olursak, en fazla on gün içersinde bitiririz, Çünkü şu anda Ülkemize yönelik terörü besleyen, PKK yı kullanan iç ve dış mihraklarla ilgili her türlü bilgi, MİT Müsteşarlığında mevcut.. .Milletimiz 03 Kasım 2002 öncesi Hükümranlığımızın sorgulanmasını unutmadı.....

(Amerikan Harp Okul'unda bir öğrenci,gece yatağının içine yastık koyarak yatakhaneden kaçıyor. Yani yatakta yatıyormuş görünümü veriyor. Nöbetçi subay bakıyor ki yastık konmuş,öğrenci yok. Hemen not tutuyor. Ertesi gün genci okuldan atıyorlar. Genç diyor ki: "Bir gün firar ettiğim için benim hayatımı yakmanız adalet midir?" Okul komutanı diyor ki: "Sen kaçtığın için değil,bizi kandırmak istediğin için atıldın. Amerikan subayı kimseyi kandırmamalı" Yasalar la kendisine tanınan çizgi dışına çıkmamalı.)

12/HAZİRAN/2012 Zülfikar Gençtürk