Son dakika: Türkiye-Rusya-İran üçlü zirvesi sona erdi! Başkan Erdoğan: Çözüm için en etkili girişim
Giriş Tarihi: 19.7.2022 20:54 Son Güncelleme: 20.7.2022 00:34
Tahran'da üçlü zirve! Başkan Erdoğan, Putin ve İbrahim Reisi'den önemli açıklamalar.
Türkiye, İran ve Rusya'dan terörle mücadele mesajı
Tahran'daki kritik üçlü Zirve sona erdi! Başkan Erdoğan: Terörü Suriye'den söküp atacağız
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla Türkiye, İran ve Rusya arasında düzenlenen "Astana Formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı" gerçekleştirildi.
Tahran'daki üçlü zirvede Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi bir araya geldi. Kritik zirvenin ardından liderler basın açıklamasında bulundu. Konuşmasında flaş mesajlar veren ve "Terörü Suriye'den söküp atacağız" diyen Başkan Erdoğan, "Sığınmacıların geri dönüşleri Astana'nın önemli gündem maddesi" ifadelerini kullandı. Reisi, Türkiye, Rusya ve İran'ın iş birliğine vurgu yaparken Putin ise, "Suriye'de terörle mücadelede kararlıyız" mesajını verdi. “Suriye'deki durumu ayrıntılı şekilde ele aldık" ifadelerine yer veren Başkan Erdoğan ise, "Terörle mücadele gündemimizin öncelikleri arasındaydı" açıklamasında bulundu. Üçlü zirvenin ardından 16 maddelik ortak bildiri yayımlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Reisi arasında Tahran'da 3'lü zirve gerçekleştirildi. Liderler tüm dünyanın yakından takip ettiği zirve öncesinde ve sonrasında açıklamalarda bulundu. Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapan Erdoğan, "Terör odaklarını Suriye’den söküp atmaya kararlıyız” sözlerine yer verdi. Erdoğan "Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de Astana sürecinin önemli gündem maddelerinden biridir" şeklinde konuştu. Görüşme sonrası önemli mesajlar veren Erdoğan, "PKK-YPG terörünün ortak mesele' olduğunu söyledi ve "Terörle mücadelede bize destek olunmalı" cümlelerini kullandı.
Son dakika bilgisine göre Tahran'da Türkiye, İran ve Rusya liderlerinin bir araya geldiği üçlü zirve sona erdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. İran Cumhurbaşkanı Reisi "Suriye'ye insani yardımların ulaştırılması konusuna vurgu yapıldı" dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise "Üç ülke hem fikir ki Suriye krizi sadece diplomatik yöntemlerle çözülebilir." açıklamasında bulundu. Başkan Erdoğan da burada yaptığı açıklamada "Hedefimiz terörü Suriye'den söküp atmaktır. Zirvenin Suriye krizinde çözümün önünü açabilecek en etkili girişim olduğunu gördük." ifadelerini kullandı. Zirve sonrası ortak bildiri paylaşıldı.
Son dakika haberleri... Tahran'daki üçlü kritik zirve sona erdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi toplantı sonrası mutabakata varılan noktalar ve zirvede konuşulan konular hakkında açıklamalarda bulundu.
BAŞKAN ERDOĞAN: EN ETKİLİ GİRİŞİM
Başkan Erdoğan zirve sonrası önemli mesajlar verdi ve üzerinde durulan meseleleri aktardı. Zirve kapsamındaki istişarelerde Suriye'deki durumun ayrıntılı şekilde ele alındığını kaydeden Başkan Erdoğan, "Suriye'de barış ve istikrar ortamının tesisi yönünde yürüttüğümüz çalışmaları gözden geçirdik. Ülkede çatışma ortamının sona ermesi ve kalıcı siyasi çözüme ulaşılması amacıyla birlikte atabileceğimiz ilave adımları değerlendirdik. Bu şekilde Astana platformunun Suriye krizinde çözümün önünü açabilecek en etkili girişim olduğunu bir kez daha göstermiş olduk. Astana garantörleri olarak, bu doğrultuda aynı kararlılıkla çalışma irademizi bir kez daha teyit ettik. Terörle mücadele gündemimizin öncelikli konuları arasında yer aldı. Türkiye olarak DEAŞ olsun, PKK, PYD, YPG olsun terör örgütleri arasında fark görmüyoruz. Biri ile mücadele için diğerinin taşeron olarak kullanılması gibi mülahazaları kabul etmiyoruz. Terör örgütleri ile mücadelemiz nerede ve kimler tarafından desteklendiğine bakılmaksızın her daim sürecektir. Milli güvenliğimize kast eden şer odaklarını Suriye'den söküp atmakta kararlıyız" ifadelerini kullandı.
PKK, PYD, YPG TERÖRÜ ORTAK MESELEMİZDİR
Astana garantörleri olarak İran ve Rusya'dan bu mücadelede Türkiye'de destek olmalarının beklendiğini kaydeden Erdoğan, "Görüşmelerimizde evvelce varılan mutabakatların uygulama durumunu da gözden geçirdik. PKK, PYD, YPG terörü hepimizin ortak meselesidir. Terör örgütünün Suriye'nin toprak bütünlüğünü hedef aldığını unutmamalıyız. Suriye ihtilafına ancak siyasi çözümle son verilebileceği yönündeki mutabakatımız bakidir. Bu anlayış temelinde siyasi süreçte gelinen noktayı ve önümüzdeki dönemde atılabilecek adımları etraflıca ele aldık. Astana ortaklarımıza ihtilafın kalıcı ve barışçıl bir şekilde çözülebilmesi için siyasi sürecin hızlandırılmasına yönelik çağrımızı tekrarladık. Astana sürecinin bir ürünü olan ve halihazırda Suriyeli tarafları bir araya getiren tek mekanizmayı temsil eden Anayasa Komitesinin çalışmalarının somut sonuç doğurması zaruridir. Maalesef Suriye rejimi bu konuda uzlaşmaz bir tutum içinde" diye konuştu.
Son dakika: Türkiye-Rusya-İran üçlü zirvesi sona erdi! Başkan Erdoğan: Çözüm için en etkili girişim | Video
SURİYELİLERİN ONURLU VE GÜVENLİ DÖNÜŞÜ
"Komitenin müteakip turunun bir anca önce yapılması ve sürecin başarıya ulaşması ihtilafın BM parametreleri çerçevesinde çözülmesi açısından önemlidir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca, Suriye halkının meşru taleplerinin karşılandığı güvenlik ve istikrarın yeniden sağlandığı bir barış ortamı tesis edilmelidir" diyen Erdoğan, "Suriyeli tarafların bu doğrultuda yapıcı bir anlayışla sürdürecekleri çalışmaları teşvik etmek noktasında çabalarımızı arttıracağız. Suriye'de çözüm çabalarımızın merkezinde yaşanan insani dramın sona erdirilmesi hedefi de yer alıyor. Suriye'deki insanların çadırlar içerisinde insanca yaşanmayacak ortamda olduklarını unutmamalıyız. Buradan hareketle Suriye'nin kuzeyinde yeni briket yapmak suretiyle, Suriyeli kardeşlerimizi evlere taşınmaları için adımlarımızı atıyoruz. Zirve toplantımızda 4 milyonu aşkın kişinin yaşadığı İdlib'teki durumu da ayrıntılarıyla değerlendirdik. Ateşkesin muhafazasının önemine değindik. Mevcut mutabakatları uygulanmasına yönelik çalışmalarımızı ele aldık. Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri dönüşleri konusunu da görüştük. Hedefimiz Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine gönüllü, güvenli ve onurlu şekilde huzurlu kalple dönmelerini temin etmektir" açıklamasını yaptı.
TÜRKİYE'DEN 500 BİNDEN FAZLA SURİYELİ DÖNDÜ
Başkan Erdoğan açıklamasını şu şekilde sürdürdü: Bugüne kadar Suriye'de terörden temizlediğimiz bölgelere Türkiye'den 500 binden fazla Suriyeli kardeşimiz geri döndü. Bu çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. 4 milyonu aşkın Suriyeli sivilin uluslararası yardımlara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu bir tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye olarak bu yardımları kolaylaştırmak için her türlü desteği verdik. Aynı çabayı tüm dostlarımızın da göstermesi hayati önem taşıyor. Suriye'nin kuzeyi batısına yardım mekanizmasının temelini oluşturan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının 6 aylığına da olsa uzatılmasını memnuniyetle karşıladık. Suriye ihtilafının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde çözüme kavuşturulmasına yönelik çabalarımızı sürdürmekte kararlıyız. Bir sonraki toplantıyı Rusya'da yapacağız ve şimdiden bu toplantının da hayırlara vesile olmasını diliyorum"
REİSİ: AMERİKALILARIN VARLIĞI KABUL EDİLİR DEĞİL
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, "Amerikalıların Fırat'ın doğusundaki varlığı kabul edilebilir değil ve onların buraları terk etmesi gerekiyor." dedi.
Reisi, Türkiye, Rusya ve İran arasında başkent Tahran'da düzenlenen "Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı"ndan sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Zirvede Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğünün önemine vurgu yaptıklarını söyleyen Reisi, "Amerikalıların Fırat'ın doğusundaki varlığı kabul edilebilir değil ve onların buraları terk etmesi gerekiyor. Suriye'nin topraklarının her noktasının Suriye'nin meşru hükümetinin denetimine ve kontrolü altına girmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Zirvede özellikle terörle mücadeleyi ve tüm ülkelerin bu konudaki iş birliğini vurguladıklarını belirten Reisi, "Bugün terör grupları bölgenin güvenliğini tehlikeye atmıştır. İran'ın çabaları ve tecrübeleri çok önemli olmuştur." dedi.
Suriye'deki terör sorununun ortadan kaldırılması için tüm ülkelerin iradesinin, azminin önemli olduğunu dile getiren Reisi, bu ortak iradenin ortaya konulması halinde terörle mücadelede başarı sağlanacağını söyledi.
Suriye halkına insani yardımların ulaştırılmasının önemini vurguladıklarını aktaran Reisi, "Buna ek olarak bütün taraflar Suriye'deki ekonomik sorunları ve bu ülke halkının önündeki sıkıntıların giderilmesinin önemini vurguladı." diye konuştu.
Reisi, şöyle devam etti:
"Aynı şekilde Suriye'nin egemenliğini ihlal edecek herhangi bir girişimden kesinlikle kaçınılması gerektiğini vurguladık. Bu toplantıda siyonist rejimin Suriye'ye saldırılarını kınamak hususunda ve bu saldırıların bir an önce durdurulmasının önemi vurgulandı. Bunlar Suriye halkına ve ordusuna yönelik uluslararası kuralların da ihlalidir ve bu saldırıların bir an önce durdurulması gerekiyor."
İran Cumhurbaşkanı, Rusya, Türkiye ve İran'ın iş birliğinin yanı sıra Suriye hükümetiyle iş birliğinin çok önemli olduğunu ifade etti.
Astana sürecinin başarılı bir format olduğunu ve Türkiye-İran-Rusya'nın, Suriye'de istikrarı sağlama yönündeki çabaları sayesinde bu yolda önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Reisi, bu konuda diğer ülkelerin iş birliğinin de önemli olduğunu söyledi.
Suriye krizinden kaynaklı sığınmacı meselesine de değinen Reisi, şunları kaydetti:
"Bölge ülkelerine giden Suriyeli sığınmacıların da bir an önce kendi ülkelerine dönmeleri gerekiyor. Bu konuda altyapının sağlanması lazım. Biz Astana sürecine üye olan ülkelerin ve diğer bölge ülkelerinin iş birliğinin Suriye'deki istikrarın sağlanmasına yardımcı olacağını ümit ediyoruz."
PUTİN: TERÖR ÖRGÜTLERİ ÜZERİNDEN BÖLÜCÜ KIŞKIRTMASI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran'ın başkenti Tahran'daki Astana Zirvesi'nin ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Fırat'ın doğusundaki zorluğu değerlendirdik. Yabancı ülkelerin bu terör örgütleri üzerinden bölücü kışkırtması mevcut. Bu nedenle Fırat'ın doğusunda Suriye hükümeti kontrolü sağlamalıdır" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran'ın başkenti Tahran'daki temaslarını sürdürüyor. Putin, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 7. Astana Zirvesi'nde bir araya geldi. Zirve sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Putin, "Astana sürecinin garantör ülkeleri olarak toplantımız çok verimli ve kapsamlı bir şekilde gerçekleşti. Suriye'de yaptığımız işbirliğimizin kilit noktalarını değerlendirdik. Kabul ettiğimiz bildiride Suriye'de yaşanabilirlik için kararlılığımızı belirttik. Suriye'de sorun diplomatik kararlılıkla çözülebilir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasıyla Suriye'nin kaderini, Suriyeliler dış müdahaleler olmadan kendileri belirlemelidir. Planlarımız arasında Astana formatında dışişleri bakanları toplantısının yapılması da var. Suriye'de hükümet ve muhalefet temsilcilerini bir araya getirip Suriye'nin yapısının nasıl olacağı yönünde girişimlerimiz oldu. Biz Suriye Anayasa komitesi çalışmalarına destek vereceğiz. Suriye'de terörizm ve şiddet seviyesi düşüyor. Ana ve diğer grupların neredeyse tümü imha edilmişti. Suriye hükümeti ülkenin neredeyse tamamını kontrol altında tutuyor. Fırat'ın doğusundaki zorluğu değerlendirdik. Yabancı ülkelerin bu terör örgütleri üzerinden bölücü kışkırtması mevcut. Bu nedenle Fırat'ın doğusunda Suriye hükümeti kontrolü sağlamalıdır. Sivillere yönelik okul, hastane, altyapı ve üst yapı için faaliyetlerde bulunulmalıdır. Böylelikle mültecilerin evine dönüşü sağlanacaktır" dedi.
UKRAYNA TAHILI MESELESİ ELE ALINDI
Açıklamalarının devamında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile yaptığı görüşmeyle ilgili de konuşan Putin, "Rusya ile İran arasında yararlı işbirliğimizi değerlendirdik. Sanayi, enerji ve ulaşım gibi alanları ele aldık. Ülkelerimiz arasında milli paraların kullanımının genişletilmesini konuştuk. İran Nükleer Planı'nın korunması konusunda hemfikiriz. Bu planın her tarafında işbirliğinin de her alanda genişlemesi gerekir" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede Ukrayna tahılının dünya pazarına ulaştırılması konusunu ele aldıklarını ifade eden Putin, "Rusya, Türkiye ilişkileri her alanda dinamik bir şekilde gelişmelidir. Ukrayna tahılının dünya pazarına ulaştırılması konusu ele alındı. İstanbul müzakerelerinde alınan kararların verimliliğine değindik" şeklinde konuştu.
ZİRVE SONRASI ORTAK BİLDİRİ
Zirve sonrası yayımlanan ortak bildiride şu ifadeler kullanıldı: Liderler Astana Sürecinin, Suriye krizinin barışçıl ve sürdürülebilir çözümündeki öncü rolüne vurgu yapmışlardır.
Devlet Başkanları Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne bağlılıklarını vurgulamışlardır.
Terörün her tür ve biçimiyle mücadele etmek amacıyla birlikte çalışmaya devam etme kararlılıklarını dile getirmişlerdir.
Komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil olmak üzere ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını vurgulamışlardır.
Suriye'ye ait olması gereken petrol gelirlerinin yasadışı olarak ele geçirilmesine ve aktarılmasına karşı olduklarını ifade etmişlerdir.
Terörle mücadelede süregelen işbirliğinin devam ettirilmesi teyit edilmiştir
İdlip Gerginliği Azaltma bölgesi ve çevresindeki durumdaki normalleşmenin sürdürülebilir olmasını sağlamak için daha fazla çaba göstermek hususunda mutabık kalmışlardır.
LİDERLER BİR ARAYA GELDİ
Bugün Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi başkanlığında, Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 7'nci toplantısı gerçekleşti. Toplantının ardından Başkan Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Reisi ile ortak basın toplantısı düzenledi. Daha sonra da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikili bir görüşme gerçekleştiren Erdoğan dünyanın gözünün çevrildiği görüşmelerden olumlu sonuçlar çıkacağını belirtmişti.
ÜÇLÜ ZİRVE BÖYLE BAŞLADI
Tahran'da Türkiye, İran ve Rusya liderlerinin bir araya geldiği üçlü zirve başlamadan önce Erdoğan, Putin ve Reisi zirvesine ilişkin liderlerin ayrı ayrı açıklamaları gerçekleşti.
Zirve öncesinde konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları şöyle oldu:
TERÖRÜN TAMAMEN SÖKÜLÜP ATILMASI GEREKİYOR
Astana zirvesi etkin çözümler üretebilen yegane oluşumdur. Terörle mücadele kesintisiz şekilde sürdürülmelidir. PKK, PYD terör eylemlerine devam ediyor. Suriye halkına yapılacak en büyük iyilik terörün bu topralardan tamamen sökülüp atılması olacaktır.
Son dakika: Tahran'da üçlü zirve başladı! Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar | Video
TÜRKİYE DÜZENSİZ GÖÇÜ ENGELLEMİŞ VE SİVİLLERİ KORUMUŞTUR
Türkiye güney sınırı boyunca terörden arındırdığı bölgelerde hem sivilleri korumu, hem düzensiz göçü engellemiştir. Tavizsiz mücadelemizi sürdüreceğiz.
SURİYELİLERİN GÜVENLİ GERİ DÖNÜŞÜ ÖNEMLİ
İhtilafın son bulması temennimizdir. Bu süreçte nasıl adımlat atabileceğimizi istişare edeceğiz. Suriye halkının acil ihtiyaçlarının kesintisiz idame ettirilmesi hepimiz için aciliyet arzediyor. Suriyelilerin güvenli ve onurlu geri dönüşü de bu anlamda önemlidir. Bugünkü istişarelerimizin, alacağımız kararların Suriye'deki siyasi geçiş sürecinin yürütülmesine yardımcı olmasını diliyorum.
SİZDEN SAMİMİ DESTEK BEKLİYORUZ
PKK'nın aldığı dış destekle Suriye'nin bölünmesini pekiştirecek adımlar attığını görüyoruz. Bu terör örgütü bu adımları atarken Türkiye'nin kayıtsız kalmasını beklemek mümkün değildir. Siz değerli dostlarımızdan Türkiye'nin güvenliğine ilişkin anlaşıldığımıza dair sözler duyuyorum. Buna müteşekkirim ancak sözler yalnız başına yeterli değildir. Tel Rıfat ve Münbiç terör yatağı haline dönüşmüştür. Terör örgütünün sığındığı bu limanların temizlenme vakti çoktan gelmiştir. Astana ortaklarımızdan beklentimiz Suriye'de bu temizliğin yapılmasına samimi destek vermesidir.
Son dakika: Tahran'da üçlü zirve başladı | Video
REJİME GEREKLİ TELKİNİ YAPMALISINIZ
Bugüne kadar düzenlenen 8 toplantıdan maalesef istenen sonuç çıkmamıştır. Rejimin tavrı da bu süreci baltalamak üzerinedir. Bu durum Astana mekanizmasının işlevinin sorgulanmasına neden olmaktadır.
Bu kapsamda rejim nezdinde gerekli telkinlerde bulunacağınıza inanıyorum.
ZİRVE SONRASINDA ÜÇ ÜLKEDEN 16 MADDELİK BİLDİRİ
Üçlü zirvenin ardından 16 maddelik ortak bildiri yayımlandı.
Türkiye, İran ve Rusya'dan terörle mücadele mesajı
Türkiye-İran-Rusya ortak bildirisinde, Suriye'de terörle mücadele mesajı verildi.
Türkiye-İran-Rusya ortak bildirisinde uluslararası topluma, Suriye'ye dönmek isteyen sığınmacıların yerleşimleri için yük paylaşımında daha fazla sorumluluk alma çağrısı yapıldı.
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Sait İbrahim Reisi, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 19 Temmuz 2022 tarihinde Tahran'da Astana Formatı çerçevesinde Üçlü Zirve için bir araya gelmişlerdir.
Devlet Başkanları:
Suriye'de sahadaki güncel durumu ele almışlar, 1 Temmuz 2020 tarihinde video konferans yoluyla yapılan son toplantının ardından meydana gelen gelişmeleri değerlendirmişler ve aralarında varılan mutabakatlar ile Dışişleri Bakanlarının ve temsilcilerinin toplantılarındaki mutabakatlar uyarınca üçlü işbirliğini güçlendirme hususundaki kararlılıklarını vurgulamışlardır. Ayrıca, son uluslararası ve bölgesel gelişmeleri ele almışlar ve Astana Sürecinin, Suriye krizinin barışçıl ve sürdürülebilir çözümündeki öncü rolüne vurgu yapmışlardır.
2. Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli bağlılıklarını vurgulamışlardır. Bu ilkelere evrensel olarak saygı gösterilmesi ve kim tarafından yapılırsa yapılsın hiçbir eylemin sözkonusu ilkeleri zayıflatmaması gerektiğine işaret etmişlerdir.
3. Terörün her tür ve biçimiyle mücadele etmek amacıyla birlikte çalışmaya devam etme kararlılıklarını dile getirmişlerdir. Sivil tesisleri hedef alan ve masum can kayıplarına neden olan saldırılar da dahil olmak üzere, Suriye'nin çeşitli bölgelerindeki terör örgütlerinin ve bunlarla iltisaklı farklı isimler altındaki grupların artan varlık ve faaliyetlerini kınamışlardır. Suriye'nin kuzeyi ile ilgili tüm düzenlemelerin eksiksiz bir şekilde uygulanması gerektiğinin altını çizmişlerdir.
4. Gayrimeşru özyönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere, terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmişler ve Suriye'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yanısıra komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil olmak üzere ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını vurgulamışlardır.
5. Suriye'nin kuzeyindeki durumu ele almışlar, bu bölgede kalıcı güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün muhafazası temelinde sağlanabileceği hususunu vurgulamışlar, bu yöndeki çabalarını koordine etme hususunda mutabık kalmışlardır. Suriye'ye ait olması gereken petrol gelirlerinin yasadışı olarak ele geçirilmesine ve aktarılmasına karşı olduklarını ifade etmişlerdir.
6. Uluslararası insancıl hukuk uyarınca, sivillerin ve sivil altyapının korunmasını sağlarken, terör örgütleriyle bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve varlıkların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki süregiden işbirliğinin devam ettirilmesi hususundaki kararlılıklarını teyit etmişlerdir.
7. İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki durumu ayrıntılarıyla ele almışlar ve sahada sükunetin sağlanması için İdlip'le ilgili bütün anlaşmaların tam olarak uygulanması gerektiğinin altını çizmişlerdir. İdlip Gerginliği Azaltma bölgesinin içindeki ve dışındaki sivillere tehdit oluşturan terörist grupların varlığı ve terörist faaliyetleri konusunda ciddi endişelerini dile getirmişlerdir. İnsani durum da dahil olmak üzere, İdlip Gerginliği Azaltma bölgesi ve çevresindeki durumdaki normalleşmenin sürdürülebilir olmasını sağlamak için daha fazla çaba göstermek hususunda mutabık kalmışlardır.
8. Suriye'deki insani durumdan duydukları derin endişeyi kaydetmişlerdir. Uluslararası hukuka, uluslararası insancıl hukuka ve BM Şartı'na aykırı tüm tek taraflı yaptırımları, ayrıca, belirli bölgelere yönelik muafiyetler uygulamak suretiyle ayrılıkçı gündemlere yarar sağlayacak ve ülkenin parçalanmasına yol açabilecek ayrımcı önlemleri reddetmişlerdir. Bu bağlamda, başta BM ve insani yardım kuruluşları ile diğer hükümet/hükümet dışı uluslararası kuruluşlar olmak üzere uluslararası topluma, ayrımcılık, siyasileştirme ve önkoşullar olmaksızın ve daha şeffaf bir şekilde tüm Suriyelilere yönelik yardımlarını arttırmaları çağrısında bulunmuşlardır.
9. Suriye ihtilafına askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde, Birleşmiş Milletler'in kolaylaştırıcılığında, Suriyelilerin öncülüğü ve sahipliğinde bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair inançlarını teyit etmişlerdir. Bu bağlamda, Astana garantörlerinin belirleyici katkılarının ve Soçi'deki Suriye Ulusal Diyalog Kongresinin kararlarının uygulanmasının sonucunda ortaya çıkan Anayasa Komitesinin önemli rolünün altını çizmişlerdir. Anayasa Komitesi'nin müteakip oturumlarının sürdürülebilir ve etkili çalışmasını sağlamak için Komite üyeleriyle ve kolaylaştırıcı olarak BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen ile sürekli etkileşimi desteklemeye hazır olduklarını yinelemişlerdir. Komite'nin anayasa reformu hazırlama ve halkın onayına sunma görevini yerine getirebilmesi ve çalışmalarında ilerleme kaydedebilmesi için çalışmalarında, Görev Tanımına ve Temel Usul Kurallarına riayet etmesi ve üyeler arasında mutabakat sağlanabilmesi için dış müdahale ve dışarıdan dayatılan zaman çizelgeleri olmaksızın uzlaşı ve yapıcı angajman anlayışıyla yönetilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Anayasa Komitesinin faaliyetlerini herhangi bürokratik ve lojistik engel olmaksızın sürdürebilmesi gerektiğinin altını çizmişlerdir.
10. Astana formatının ilgili Çalışma Grubu çerçevesinde tutukluların/kaçırılanların karşılıklı salıverilmesinin sürdürülmesi hususundaki kararlılıklarının altını çizmişlerdir. Çalışma Grubunun, Suriyeli taraflar arasında güven inşa etmekteki etkisini ve gerekliliğini kanıtlayan özgün bir mekanizma olduğunun altını çizerek, tutukluların serbest bırakılması konusundaki çalışmalarını sürdürmeye, cenazelerin teslimi ve kayıp kişilerin kimliklerinin belirlenmesi konusundaki faaliyetlerini görev tanımına uygun olarak genişletme kararlılıklarını açıklamışlardır.
11. Sığınmacıların ve ülke içinde yerlerinden edilmiş kişilerin, geri dönme ve bu çerçevede desteklenme haklarını teminen, Suriye'deki asıl ikamet yerlerine güvenli ve gönüllü geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının gerekliliğinin altını çizmişlerdir. Bu bağlamda, uluslararası topluma, bu şahısların yeniden yerleşimleri ve günlük normal yaşamlarının tesis edilmesi için uygun katkılar sağlama ve yük paylaşımında daha fazla sorumluluk alma; bu meyanda, temel altyapının restorasyonu da dahil olmak üzere, özellikle su, elektrik, sanitasyon, sağlık, eğitim, tesisleri, okullar, hastaneler ile uluslararası insancıl hukuka uygun insani mayın faaliyetleri dahil erken toparlanma projeleri aracılığıyla Suriye'ye yönelik yardımları artırma çağrısında bulunmuşlardır.
12. İsrail'in, sivil altyapı dahil Suriye'deki askeri saldırılarını kınamışlardır. Bu saldırıların, uluslararası hukuku, uluslararası insancıl hukuku ve Suriye'nin egemenliğini ihlal ettiğini değerlendirmişler; bölgeyi istikrarsızlaştırdığını ve gerginliği tırmandırdığını teslim etmişlerdir. İsrail'in bu bağlamda aldığı tüm karar ve önlemleri de geçersiz sayan ve bunların hiçbir hukuki etkisi olmadığını değerlendiren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 497 sayılı kararları başta gelmek üzere, Suriye Golanı'nın işgalini reddeden ilgili Birleşmiş Milletler kararlarının hükümleri dahil, evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk kararlarına uyulması gerekliliğini teyid etmişlerdir.
13. Suriye meselesine ek olarak, ortak siyasi ve ekonomik işbirliğini artırmak için farklı alanlardaki üçlü koordinasyonu güçlendirmeye yönelik isteklerini teyit etmişlerdir;
14. Astana Formatında düzenlenen Suriye konulu Uluslararası Toplantının 19.sunun 2022 yılının sonuna kadar düzenlenmesini teminen temsilcilerini görevlendirmekte mutabık kalmışlardır;
15. Bir sonraki Üçlü Zirveyi Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin'in daveti üzerine Rusya Federasyonu'nda gerçekleştirmekte mutabık kalmışlardır.
16. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Tahran'da gerçekleştirilen Astana Formatında Üçlü Zirveye ev sahipliği yapmasından ötürü İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İbrahim Reisi'ye samimi teşekkürlerini ifade etmişlerdir.
Üçlü zirveye damga vuran kareler
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katılımıyla Türkiye, İran ve Rusya arasında düzenlenen "Astana Formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı" gerçekleştirildi.
2 / 13
Toplantının ardından, Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Putin bir süre sohbet etti.
3 / 13
5 / 13
6 / 13
7 / 13
8 / 13
9 / 13
11 / 13
12 / 13
13 / 13
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Reisi arasında Tahran'da Türkiye-İran-Rusya üçlü zirvesi gerçekleştirildi. Liderler görüşme sonrası ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu..Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri
YORUMLAR