İsrail’in hastane işkencesi ifşa oldu: Kafasını oynatan herkesi vurdular!
Giriş Tarihi: 12.03.2024 13:30 Güncelleme Tarihi: 12.03.2024 13:33
Siyonistler Filistinli sağlık çalışanlarını yarı çıplak halde topladı! Doğumhane, işkence merkezine dönüştü | 'Kafasını kıpırdatanı vurdular'
İsrail'in askeri kışlaya çevirerek elektriklerini kestiği ve oksijen cihazının çalışmasını engelleyerek hizmet dışı bıraktığı Nasır Hastanesi'ndeki işkencenin perde arkası ifşa oldu. BBC'nin yayınladığı görüntülerde işkencenin akılalmaz boyutu gözler önüne serilirken konuşan kaynaklar infazların detaylarını açıkladı.
Gazze'deki Filistinli sağlık personeli, geçen ay hastanelerine düzenlenen baskının ardından İsrail askerleri tarafından gözlerinin bağlandığını, gözaltına alındıklarını, soyunmaya zorlandıklarını ve defalarca dövüldüklerini söyledi. Hastanenin genel müdürü Dr. Atef Al-Hout, yaptığı açıklamada, "Kafasını kıpırdatan ya da herhangi bir hareket yapan kim varsa vurdular" açıklamasıyla İsrail zulmünü gözler önüne serdi.
BBC'ye konuşan Nasser hastanesi doktoru Ahmed Abu Sabha, bir hafta boyunca gözaltında tutulduğunu, orada ağızlık takan köpeklerin kendisine saldırtıldığını ve bir İsrail askeri tarafından elinin kırıldığını anlattı.
Sabha'nın anlattıkları, isminin gizli kalmasını isteyen diğer iki doktorunkiyle yakından örtüşüyor.
Doktorlar aşağılandıklarını, dövüldüklerini, üzerlerine soğuk su döküldüklerini ve saatlerce rahatsız pozisyonlarda diz çökmeye zorlandıklarını anlattılar.
Serbest bırakılmadan önce günlerce gözaltında tutulduklarını söylediler.
BBC, iddiaların ayrıntılarını İsrail Savunma Kuvvetleri'ne (IDF) sundu.
Sorulara doğrudan yanıt vermeyen IDF, kötü muameleye ilişkin belirli iddiaları reddetmed
Katil İsrail ordusu, şubat ayı boyunca Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Hastanesi'nde çok sayıda kişiyi alıkoymuştu. Nasır Hastanesini hizmet dışı bırakarak, askeri kışlaya dönüştüren İsrail güçleri, hastanede çalışan en az 70 sağlık personelini alıkoymuş, hastaları ise yataklarıyla dışarı atarak ölüme terk etmişti.
Sedyede hareket edemeyen onlarca hastayı alıkoyan, hastalar askeri sedyelerle kamyonlara bindirip bilinmeyen yerlere götüren İsrail güçlerinin hastane katliamının yeni görüntüleri ortaya çıktı.
Ancak operasyon sırasında sağlık personelinin zarar gördüğünü yalanladı.
"Tutuklulara yönelik her türlü istismarın IDF emirlerine aykırı olduğunu ve bu nedenle kesinlikle yasak olduğunu" söylediler.
Hastanenin genel müdürü Dr Atef Al-Hout BBC'ye "Kafasını hareket ettirmeye çalışan veya herhangi bir hareket yapmaya çalışan herkes vuruldu. Onları yaklaşık iki saat çıplak durumda bıraktılar" dedi.
DOĞUMHANE İŞKENCE ODASINA DÖNÜŞTÜ
Serbest bırakılan tutuklular ve diğer sağlık görevlileri BBC'ye, Mübarek adı verilen doğumhanenin IDF'nin personeli sorguladığı ve dövdüğü yer haline geldiğini söyledi.
Dr. Abu Sabha, baskından sonra başlangıçta hastalarla birlikte kalması için seçildiğini, ancak daha sonra Mübarek'e götürüldüğünü ve burasının "daha çok bir işkence mekanına benzediğini" söyledi.
"Beni bir sandalyeye oturttular ve sanki darağacı gibiydi. İp sesleri duydum ve idam edileceğimi düşündüm. Sonra bir şişe kırdılar, bacağımı kestiler ve kanamaya bıraktılar. Sonra doktorları getirip yan yana koymaya başladılar. İsimlerini ve seslerini duyuyordum."
Çok sayıda doktor, İsrail'in yönetimi ele geçirmesinden sonraki günlerde 13 hastanın öldüğünü söyledi.
Bu hastaların çoğunun hastanedeki koşullar nedeniyle öldüğünü söylediler; elektrik, su ve Nasser'in çalışır durumda kalması için gereken diğer temel malzemelerin olmayışı da buna dahil.
GİZLİ KAMERA KAYITLARI SIZDI
BBC'nin yayınladığı görüntüler dünya gündemine damga vurdu. BBC'ye konuşan görgü tanıkları şubat ayı boyunca operasyon yapan İsrail askerlerinin kendilerini dövdüğünü, gözlerini bağladığını, kelepçelediğini ve soyunmaya zorladığını anlattı.
Filistinli sağlık çalışanları, İsrail askerlerinin hastane baskını sırasında uğradıkları işkenceyi anlattı. kendilerini dövdüğünü anlattı. Nasır Hastanesi doktorlarından Ahmed Abu Sabha, bir hafta gözaltında tutulduğunu, bir İsrail askerinin de elini kırdığını kaydetti.
İŞKENCE ETTİLER
Filistinli sağlık çalışanları, günlerce gözaltına alınıp aşağılandıklarını, dövüldüklerini, soğuk suyla ıslatıldıklarını ve saatlerce rahatsız şekilde diz çöker vaziyette bekletildiklerini kaydetti. İşkence iddialarını kesin bir dille reddeden İsrail ordusunun yalanları ise, yayınlanan görüntülerle çürütüldü.
Yaptıkları açıklamada "gözaltındakilere yönelik kötü muamele IDF kurallarına aykırıdır ve kati suretle yasaklanmıştır" ifadelerini kullanan İsrail ordusunun Nasır Hastanesi baskını boyunca işlediği suçlar gizli kamerayla kayıt altına alındı.
İsrail askerlerinde Filistinli sağlık çalışanlarına işkence | Video
"KAFASINI KIPIRDATANI VURDULAR!"
Gizlice çekilen görüntülerde, hastanenin acil servis binasının önünde, iç çamaşırlarıyla diz çökmüş halde bir grup erkek yer alıyor. Ellerinin arkadan bağlı olduğu anlaşılan sivillerin bazılarının ise giydiği önlüklerden sağlık çalışanı olduğu anlaşılıyor.
BBC'ye konuşan Dr. Atef Al-Hout, "Kafasını kıpırdatan ya da herhangi bir hareket yapan kim varsa vurdular. Baskın sırasında gözaltına alınanlar utanç verici bir pozisyonda iki saat bekletildi" sözleriyle infazları tüm dünyaya duyurdu.
DOĞUMHANE İŞKENCE MERKEZİNE ÇEVRİLDİ
Hastane çalışanlarından Dr. Abu Sabha, gözaltındakilerin saatlerce ayakta bekletildiğini, aç bırakıldıklarını, midelerinin üstünde uzun süre yatmaya zorlandıklarını belirtti. Sabha, Mubarak olarak adlandırılan doğumhanenin, İsrail ordusunun sorgu merkezine dönüştürüldüğünü belirtti.
Sağlık çalışanlarının dövüldüğü belirten Sabha, "Beni bir sandalyeye götürdüler, idam sehpası gibiydi. İp sesleri duydum ve idam edileceğimi düşündüm.
Ardından bir cam kırdılar ve bacağımı kestiler. Kanlar içinde bıraktılar. Diğer doktorları da buraya getirdiler ve sıraya dizdiler. İsimlerini ve seslerini duyabiliyordum." İfadelerini kullandı.
İsrail ordusu, görüntüler hakkında bir açıklama getirmezken işkence mağdurlarının anlattıklarını reddettiklerini belirtti. BBC haberinde, İsrail'in iddiaları reddetmesine rağmen ifadelerin birçok farklı bağımsız kaynak tarafından doğrulandığının altını çizdi.
YORUMLAR