Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yenikapı konuşması
Giriş:08 Ağustos 2016 03:06: Son Güncelleme: 08 Ağustos 2016 07:57
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı'da milli irade için toplanan milyonlara seslendi..
Milyonlara seslendiği sırada "idam isteriz" diye slogan atılması üzerine cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasi partilerimizin genel başkanları burada, sizin talebinizi biliyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, siz de idam talebinde bulunduğunuza göre bunun kararını verecek mercii TBMM'dir. Meclisimiz kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Ben peşinen ifade ediyorum, onarım" dedi.
Erdoğan ayrıca "AB'de idam yokmuş" diyenler için "ABD'de var, Japonya'da, Çin'de var. Onlarda oluyor da, gerekirse burada zaten 84'e kadar vardı, sonra kaldırıldı" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yenikapı konuşması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihi konuşmasında şunları söyledi:
LİDERLERİ VE MİLLETİ SELAMLADI
"11. Cumhurbaşkanımız Sayın Gül, parlamentomuzun değerli başkanı Gazilik şerefine ikinci defa nail olan TBMM Başkanı Sayın İsmail Kahraman, Sayın Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan, Sayın Genelkurmay Başkanımız, Sayın CHP Genel Başkanı, Sayın MHP Genel Başkanı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin sayın Başbakanı, değerli misafirler, sevgili İstanbullular, 81 vilayetimizde meydanlarda bizleri takip eden kıymetli vatandaşlarım, dünyanın dört bir tarafında gönlü bizimle olan kıymetli kardeşlerim, 15 Temmuz gecesi bir kez daha istiklali ve istikbali için, canı pahasına ülkesini FETÖ'ye, işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum.
KAHRAMAN MİLLETE TEŞEKKÜR
Sözlerimin hemen başında 15 Temmuz gecesi, sokaklara meydanlara inerek, namlulaların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına dikilme cesareti gösteren tüm kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
ŞEHİTLERE RAHMET, GAZİLERE ŞİFA DİLEĞİ
Bu kardeşlerimizden, 172'si sivil, 63'ü polis, 5'i asker olmak üzere 240'ı şahadet makamına ulaştılar. Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Yine o gece kahramanca darbecilerin üzerine yürüyen kardeşlerimizden 2195 tanesi gazilik rütbesine ulaşmıştır. Tedavileri süren yaralılarımıza Rabb'imden şifalar niyaz ediyorum.
"İSİMLERİNİ TARİHE ALTIN HARFLERLE YAZDIRDILAR"
O gece adeta ölümü öldürerek sokakları, meydanları dolduran milyonlarca vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdılar. Vatan uğruna verilen mücadelede bu rütbelere ulaşabilmek her zaman elde edilebilecek bir ayrıcalık değildir.
İSTİKLAL MARŞI'NDAN ALINTI YAPTI
Ne diyor İstiklal şairimiz, "kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı, bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda!"
"HEPİMİZİN GAZASI MÜBAREK OLSUN"
15 Temmuz gecesi meydanları dolduran kardeşlerimizin her birinin vatanımızın korunmasında payı vardır. Onun için diyorum ki 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun.
"MALAZGİRT'TE KAPILARI AÇAN HALK DARBECİLERİN KARŞISINA DİKİLDİ"
Darbe girişimine karşı tüm farklılılarını bir kenara bırakarak, kadınıyla, çocuğuyla, yaşlısıyla, dünyayı kendine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun. Kardeşlerim, bu millet başka bir millet. Gerçekten Türk milleti 1000 yıl önce Malazgirt'te hani inançla Anadolu'nın kapılarını açmışsa, 15 Temmuz'da da aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikilmiştir.
"AYNI İRADEYLE FETÖ'YÜ PÜSKÜRTTÜK"
Osman Gazi 1299'da tarihin en kudretli devletini hangi temeller üzerine bina ettiyse, biz de o gece Türkiye'yi aynı ilkeler etrafında müdafaa ettik. Ecdadımız hangi idrakle Çanakkale'de kanının son damlasına kadar mücadele ettiyse, 15 Temmuz'da aynı iradeyle FETÖ'yü püskürttük.
Gazi M. Kemal'in zafere ulaşmasını sağlayan inancın bir benzeri 15 Temmuz'da tüm şehirlerde adeta kol geziyordu. 15 Temmuz dostlarımıza bu ülkenin askeri sabotajlara karşı da güçlü olduğunu, yıkılmayacağını, rayından çıkmayacağını göstermiştir.
Aynı gece Türkiye'nin yerle yeksan olmasını bekleyen düşmanlarımız, ertesi güne bundan sonra işlerinin daha zor olduğunu görmenin kahrıyla uyandılar.
"ŞU GÖRÜNTÜ ÜLKEMİZİN DÜŞMANLARINI ÜZDÜ"
Burada Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, Başbakanı, CHP ve MHP Genel Başkanı'yla, her vilayetten insanımızla verdiğimiz şu görüntü var ya, ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür.
"BU MANZARA 2023'E ULAŞACAĞIMIZIN İSPATIDIR"
Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Türkiye'nin tüm renkleriyle, bağımsızlığına ve geleceğine yönelik atılan bu adımlar var ya, çok önemli. Bu, geleceğe yönelik vatanımıza sahip çıkmanın ilanıdır. Bu manzara 1000 yıllık vatanımızın tek bir taşına göz dikenlerin ödemeyi göze alacakları bedelin ilanı ve ispatıdır. Bu manzara Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ilanı ve ispatıdır.
"BİRBİRİMİZİ MAKAM İÇİN DEĞİL ALLAH İÇİN SEVECEĞİZ"
Bu manzara kardeşliğin, gerektiğinde bir hakikat olarak ortaya konabileceğinin ilani ve ispatıdır. Yolumuza dayanışma içerisinde geçeceğiz. Mütevazı olacağız, birbirimizi makam mevkii için değil, sadece Allah için seveceğiz. Böyle bir milletin evladı olarak, huzurlarınızda olmak bizlere hamdolsun, gurur veriyor.
"BU MİLLETE KİMSE BU ESARETİ ASLA GETİREMEYECEKTİR"
Gazi M. Kemal 1920 yılında İstanbul ve İzmir başta olmak üzere ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu o kara günlerde "Milletimiz büyüktür, korkmayalım. O esaret kabul etmez, fakat onu bir araya toplamak ve 'ey millet sen esaret kabul eder misin' diye sormak lazımdır" diyordu. Şimdi burada bir kez daha, Gazi'den 96 yıl sonra aynı soruyu soruyorum: Ey millet! Sen esaret ve zillet kabul eder misin? Bu millete, kimse bu esareti asla getiremeyecektir.
"İDAM İSTERİZ" SLOGANLARINA CEVAP VERDİ
Siyasi partilerimizin genel başkanları burada, sizin talebinizi biliyorlar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, siz de idam talebinde bulunduğunuza göre bunun kararını verecek mercii TBMM'dir. Meclisimiz kararı verdikten sonra atılacak adım bellidir. Ben peşinen ifade ediyorum, onarım.
"ABD'DE, JAPONYA'DA ÇİN'DE İDAM VAR"
Vatan Caddesi'nde vücudu ikiye bölünmüş kardeşimi gördüğüm zaman, bunu kenara koymak mümkün mü? Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde, bomba ile başı vücudundan ayrılmış hanım kardeşimin başı kongre merkezinin çatısına uçmuştu, bunu gördükten sonra biz kalkıp da "AB'de idam yokmuş, burada burada yokmuş"... ABD'de var, Japonya'da, Çin'de var. Onlarda oluyor da, gerekirse burada zaten 84'e kadar vardı, sonra kaldırıldı. Bu millet böyle bir kararı veriyorsa, öyle zannediyorum ki siyasi partiler de uyacaktır.
"'BENİ BIRAKIN CUMHURBAŞKANI, SİZ NASILSINIZ?' DİYE SORDU"
Hani ne diyor İstiklal Marşı'mızda, "siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın", siz göğsünüzü siper ettiniz. Namluların ucuna geldiniz, bizzat vücudunuzu koydunuz. Tankların altına yattınız. Bakıyorum bir gazimiz tankalrın iki paletinin altına kendini atıyor, 1.'den kurtuluyor, ikincinin altına da kendini atıyor, kolu yaralanıyor. Aradığımda söylediği ne biliyor musunuz: Beni bırakın Cumhurbaşkanım, siz nasılsınız?
"MİLLETİN İNANCINI HİÇ HESABA KATMADILAR"
Bu bambaşka bir ruh. İmansız olanlar, imanlı olanların karşısında dayanamadılar. Bu FETÖ briçok sinsiliği hesap etti de, bir tek bu milleti hesap edemedi. Bu milletin imanını, inancını, dirayetini hiç hesaba katmadı. Zannetti ki, bunlar silaha falan gelmez. Ne oldu? Hani yetiştirdiğiniz bazı adamlar, TSK'nın içindeki bazı hainler, TSK'nın içindeki vatanperver askerlerimizi tenzih ediyorum, aynı şekilde polis teşkilatımızın içinde vatansever olanlar kendilerini ortaya koymasaydı işimiz çok daha zor olacaktı, sonuçta ne oldu? O hesabı yapamayanlar, yalnız bir ithamım var; hükümet askeri liselerin kapatılmasına yönelik açıklama yaptı.
"BENZER TEŞEBBÜSTE BULUNAN HERKES MİLLETİMDEN AYNI CEVABI ALACAKLAR"
Bazı eski askerler yanlış dediler, şimdi ben de onlara sesleniyorum. İşte oradan yetiştirilmiş o tek tip FETÖ'cüler bu olayı yaptılar. Harp okullarımız duracak, tüm liselerimizden yetişenler gelsin rahatlıkla buraya girsin. Tek tip niye olsun? Harp Akademilerinde hangi eğitim veriliyorsa orada verilsin. Benzer teşebbüste bulunan herkes milletimden aynı cevabı alacaktır.
Devlet ve millet olarak 15 Temmuz darbe girişimini çok iyi analiz etmeliyiz. Onların arkalarındaki güçleri de çok iyi değerlendirmeliuyiz. FETÖ mensuplarını hala ağzına almaktan çekinenler var. Muktedir olanlar bunların isimlerini aynen ifade etsin ki bilmeyenler bu FETÖ kimdir bunu öğrensin.
"ADI PKK, FETÖ, DAEŞ OLSA DA FARK ETMEZ"
Ülkemize yönelik tehdidin görünürdeki maşalarıdır. Biliyoruz ki bu senaryo onların boyunu çok aşar. Elbette bu örgütü hukuk dairesine imha etmek mecburiyetindeyiz. TSK'dan yargıya, polis teşkilatından istihbarat kuruluşlarına kadar her yere sızabilen ihanet şebekelerine karşı kendimizi güçlendirmeliyiz. Adı PKK, FETÖ, DAEŞ de olsa, başka da olsa fark etmez. Örgütlerin isimleri, kadroları, söylemleri değişebilir ama hepsinin Türk devletinin düşmanları olduğu gerçeği değişmez. Geldiğimiz noktada saflar gayet net. Bir tarafta tüm siyasi partileri ve kesimleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır, diğer tarafta ise istismar ve sapkınlık içinde olan terör örgütleri vardır. Devletinden yana olan herkes bugün burada, Yenikapı'dadır. Buradan 79 milyona selam olsun, terör örgütlerinin mensupları kimi adliyede akıbetini bekliyor, kimi cezaevinde cezasını çekiyor, arkalarındaki güçleri çok iyi biliyoruz. Yakaladığımız bu birlik ve beraberlik ruhunu en iyi şekilde değerlendirerek bir milat haline dönüştürmeliyiz.
"KİMSE ENDİŞEYE KAPILMASIN"
Yakın tarihimizin vicdanları kanatan tüm sorunlu olaylarını yeniden masaya yatırarak ortaya koymalıyız. FETÖ'nün TSK'daki etkinliğinin önünü açan davaları yeni baştan incelemeliyiz. Birçok davaları incelemeliyiz. Şaibeli tüm sınavları gözden geçirmeliyiz. Bu örgütün gayr-ı meşru şekilde elde ettiği güç ile dizayn etmek istediği iş dünyasını yeniden kendi tabii seyrine oturtmalıyız. Hiç kimse kapatılan yurtlardan, okullardan, evlerden dolayı endişeye kapılmasın. Çok daha iyisiyle, çok daha fazlasıyla STK'larımız bu boşluğu dolduracaktır. Hükümetimiz OHAL ilanı sonrasında sahip olduğu yetkiyle çok önemli adımlar atmaya devam ediyor. Gazi Meclis'imiz de üzerine düşeni yapmayı sürdürecektir. Siyasi partilerimizin ve medyamızın da bu süreci değerlendirerek, yeni yasalar hızla hazırlanacaktır.
15 Temmuz gecesinden beri atılan her adımda 79 milyon tek yürek oldunuz, demokrasi nöbetini farklı yürüttünüz. İşte burada, Yenikapı Meydanı'nda demokrasi nöbetini taçlandırıyorsunuz. Hepimiz al bayrağımızın birleştiriciliği altında buluştuk.
"TÜM BU GERÇEKLERİ HEP BİRLİKTE GÖRDÜK"
Üç haftadır her vesileyle ifade ettiğimiz bir hususu tekrarlamak istiyorum; 15 Temmuz bir yönüyle ordumuz içine sızmış FETÖ mensuplarının başlattığı girişimdir ama hadise bundan ibaret değildir. PKK ve DAEŞ'in silahlı eylemleriyle elde edilmek istenen neticenin yeni bir safhaya çıkarılma girişimidir. 15 Temmuz ülkesine ihanet eden bir silahlı güç eliyle ülkemizi işgal girişimidir. Darbe başarılı olsaydı 1000 yıldır bizim olan bu coğrafyanın kimlere altın tepsi içinde sunulacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz. 15 Temmuz gecesi tüm bu gerçekleri hep birlikte gördük. 15 Temmuz gecesi bu gerçeği Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Arap'ıyla 79 milyon hep birlikte gördüğümüz için, sokaklarda omuz omuza mücadele ettik. O gece insanlar, ülke ve millet olarak istiklalimizi ve istikbalimizi düşünmek suretiyle mermilerin önünde kucak kucağa şehit oldu.
"MİLLİ İRADE ŞEHİTLERİMİZLE, GAZİLERİMİZLE GÜÇ KAZANDI"
Minarelerimizden susturulmak istenen ezanlar yerine, selalar, ezanlar yükseldi. Hiçbir çıkar insanın kendi canından daha tatlı değildir. O gece darbecilerin karşısına dikilenler, şayet ülkesi bağımsızlığını kaybederse, geride zaten bir şey kalmayacağını çok iyi biliyordu. Ben bu muhteşem buluşmada tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm gazilerimize tekrar Rabb'imden şifalar diliyorum. Yıllardır dilimizden düşürmediğimiz milli irade, şehitlerimizle, gazilerimizle güç kazandı.
"FİZİKİ SINIRLARIMIZ BAŞKADI, GÖNÜL SINIRLARIMIZ BAŞKADIR"
Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşları kuru kalabalık değil, millettir. Dünyayı kendine hayran bırakan büyük bir millet. Bu millet, geniş bir coğrafyada yüz miyonlarca mazlumun duasını arkasına alan bir millettir. Fiziki sınırlarımız başkadır, gönül sınırlarımız başkadır.
Bizim gönül sınırlarımız, bizi kardeşi olarak gören her toplumu kapsayacak kadar geniştir. Önümüzdeki dönemde, umudunu bize bağlamış dünyanın tüm mazlumlarının yüzünün güleceği dönem olacaktır.
81 İLE TEŞEKKÜR VE SELAM
Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde katılan vatandaşlarıma, zafer demokrasinin meydan milletindir diyerek gösterdikleri güçlü duruş için teşekkür ediyorum. Partilerimizin genel başkanlarına, şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Şu anda 81 vilayette, bizleri izleyen tüm halkıma, tüm ülkeme, milletime, selamlar, sevgiler saygılar gönderiyorum.
"YAPTIKLARININ BEDELİNİ ÖDEYECEKLER"
Darbe girişiminde bulunanlara karşı ilk andan itibaren kahramanca karşı koyan emniyet teşkilatımıza, fedakar poislerimize teşekkür ediyorum. Ömer Halis ki Özel Kuvvetler'e saldırı düzenlendiği zaman, komutanının verdiği talimantı anında yerine getirmek suretiyle, onu alnından vurarak öldürdü, kendisi de şahadete yürüdü. Silahlı Kuvvetlerimizin kendini ortaya koyan tüm birimlerine huzurlarınızda ayrıca teşekkür ediyorum. Bundan böyle altımızda, nerede kim var, yargıda kim var, inceleyeceğiz, bunları da kapıya koyacağız. Yaptıklarının bedelini ödeyecekler.
Belediyeler tüm güçleriyle darbe girişimine karşı direnen vatandaşlarımıza ve güçlerimize destek olan, tüm belediyelerimize teşekkür ediyorum.
Nerede bir Türk varsa, orada kalpleri bizim için atan kardeşlerimiz de vardı. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza da şükranlarımı sunuyorum. Batı medyası nedeniyle zor günler geçirdiklerini biliyorum.
"BESLEDİKLERİ TERÖRİSTLER YARIN ONLARA ÇARPACAK"
Video konferansla Almanya'da mitinge bağlanacaktım, bağlatmadılar. Hani demokrasi? Ama Kandil'dekilere video konferansla yayın yaptırdılar. Yarınlar onlar için bekledikleri gibi olmayacak. Bumerang gibi olacak. Beslesinler o teröristleri yarın onlara çarpacaklar.
"ÇARŞAMBA AKŞAMI NOKTAYI KOYACAĞIZ"
Tabii bu akşam demokrasi nöbetine bir virgül koyuyoruz, Çarşamba akşamı inşallah noktayı koyacağız. Uygun mudur? Bu akşam sadece virgül, Çarşamba akşamı nokta"
Giriş:03 Ağustos 2016 18:06: Son Güncelleme: 03 Ağustos 2016 19:41
21 yıllık Zaman çalışanı teröristbaşı Gülen’e isyan etti
21 yıllık Zaman ve Samanyolu TV çalışanı Mustafa Aydın 15 Temmuz darbesinin başı Fetullah Gülen’e “Madden ve manen iflas ettin. Şimdiye kadar ne dediysen tersi çıktı. Git ABD’nin Mehdisi ol bizim yakamızı artık bırak. Hala meczup gibi tehditler savurmaktan vazgeç. Türkiye’ye ihanetten vazgeç. Ölüp gideceksin, bari kandırdığın insanların tevbe edebilmesine fırsat ver.” dedi.
21 yıllık Zaman ve Samanyolu TV çalışanı Mustafa Aydın 15 Temmuz darbesinin başı Fetullah Gülen’e “Madden ve manen iflas ettin. Şimdiye kadar ne dediysen tersi çıktı. Git ABD’nin Mehdisi ol bizim yakamızı artık bırak. Hala meczup gibi tehditler savurmaktan vazgeç. Türkiye’ye ihanetten vazgeç. Ölüp gideceksin, bari kandırdığın insanların tevbe edebilmesine fırsat ver.” dedi.
21 yıl Samanyolu TV ve Zaman Gazetesi'nde editör olarak çalıştıktan sonra işten çıkarılan Mustafa Aydın, Fetullah Gülen'in "Mesih" değil, insanlığı fesada uğratacağı hadislerde belirtilen "Sahte Mesih" olabileceğini açıkladı. Sosyal medya platformu twitterda "@tirsaktaci" adıyla önemli açıklamalar yapan Aydın, yıllardır suret-i haktan gözükerek insanları, büyülü konuşma üslubuyla aldatan Gülen'in Mesihlik takıntısında olduğunu ve "kader yazdığına" etrafındaki insanları inandırdığını vurguladı. Aydın, şöyle konuştu:
15 Temmuz darbe girişiminin arkasından FETÖ'nün çıkmasının ardından Gülen örgütünde büyük bir deprem yaşanıyor. "Darbeyi biz yapmadık tiyatro oynanıyor" yalanına inanmayan FETÖ tabanı hem yurtdışında hem de yurt içinde büyük bir kırılma yaşıyor.
YURTDIŞINDA BÜYÜK SEFALET YAŞANIYOR
FETÖ'nün kirli ilişkiler ağına girerek çareyi yurtdışında kaçmakta bulanlar büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerine firar eden FETÖ üyeleri ilgisizlikten şikayetçi. Sosyal medyadan, büyük bir sefalet ve hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade eden firari FETÖ üyeleri, "ABD'li senatörlere ve Hillary Clinton'a milyonlarca dolar aktarılırken biz neden yalnız bırakıldık" şeklinde tepkisini dile getiriyor.
21 YILLIK ZAMAN ÇALIŞAN'I GÜLEN'E İSYAN ETTİ
Tepkisini dile getirenlerin arasında 21 yıl Zaman ve Samanyolu TV'de editör olarak görev yapan Mustafa Aydın da var. Bugün sosyal medyadan Gülen'e bir çağrıda bulunan Mustafa Aydın "Bu kadar insanı perişan ettiği yeter" diyerek tepkisini dile getirdi.
İŞTE MUSTAFA AYDIN'IN AÇIKLAMASINDAN BAZI BAŞLIKLAR:
GİT AMERİKALILARIN MEHDİSİ OL!
"11 Eylül'ü Müslümanlar yaptı" dediler, Irak'ın işgalini desteklediler. O gazetede çalışırken fikirlerini çürüten kitaplar yazdım. O zaman kovulmayı bekledim; ama kader müsaade etmedi. Fetullah Gülen, yeter artık bu tiyatroya son ver. Mesihlik takıntın varsa, Amerika ve Batı yönetimleri seni çok seviyolarsa onların Mesih'i ol, milletimizi rahat bırak! Ama sen olsan olsan âlemi fesada uğratacağı belirtilen Sahte Mesih olabilirsin. Çünkü yalanla ve hileyle iş görüyorsun.
NE DEDİYSEN HEP TERSİ ÇIKTI!
Kâhinliklerin iflasla sonuçlandı. Ne dediysen tersi çıktı. Tüm konuşmaların ve firari örgüt üyelerinin geçmişteki tehditleri, yakalananların ifadeleriyle bu darbe kumpasının tam göbeğindesin. Hâlâ suikast ve yarım kalmış darbeyi kuluçkadaki hain subaylarınla tamamlama hayali içindesin. Sen ve büyülediğin mankurtlara karşı Türkiye halkı topyekün seferberlik ilan etmiştir.
HALA MECZUP GİBİ TEHDİTLER SAVURUYORSUN
En ufak bir suikast ve kıpırdanışında birçok insanın perişan olmasına yol açacaksın. Yıllardır yüzbinlerce insanı kandırdın ve dünyalarını berbat ettin. Hâlâ meczupça tehditlerde bulunuyorsun. Söylediğin sözlerin, verdiğin fetvaların ne imanın 6 maddesinde, ne de İslam'ın 5 maddesinde yeri var.
PERİŞAN ETTİĞİN İNSANLARIN YAKASINI BIRAK!
Perişan ettiğin bu insanların yakasını artık bırak. Ettiğin beddualar bumerang gibi sana döndürülüyor. Bu millet sahipsiz değil, veraset-i nübüvvet makamında gerçek mânâ büyükleri var, senin Kabalistik lanetlerini sana yönlendirmekte de pek mâhirler. Kara büyüyü, kara propagandayı bırak.
MADDEN VE MANEN İFLAS ETTİN. KANDIRDIKLARININ TEVBE ETMESİNE İZİN VER!
Maddeten ve manen iflas ettin! Her sözün fos çıktı! Kucağında bulunduğun istihbarat teşkilatlarının yönlendirmesiyle Türkiye ve Türkiye milleti aleyhinde bulunmaktan vaz geç. Ölüp gideceksin bari kandırdığın insanların tövbe edebilmesine fırsat ver."
Kaynak: Sabah.com.tr
Adalet Bakanlığı'ndan Akın Öztürk'e darp açıklaması!
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 16:55
Adalet Bakanlığı yetkililerinin sabah.com.tr'ye verdiği bilgiye göre, Akın Öztürk'ün cezaevinde darp edildiğine yönelik haberler gerçeği yansıtmıyor.
Adalet Bakanlığı yetkilileri bir avukat tarafından gündeme getirilen Akın Öztürk'ün cezaevinde darp edildiği iddiasını kesin dille yalanladı. Bir avukat tarafından gündeme getirilen bu iddianın sözkonusu avukatın kamuoyunda sansasyon oluşturmaya niyetiyle böyle bir iddiada bulunduğu belirtildi.
FETÖ BİLİNÇLİ OLARAK BUNU YAPIYOR!
Son günlerde cezaevlerinde darbecilere yönelik bu tür haberlerin FETÖ tarafından bilinçli olarak yayıldığına dikkat çekildi. FETÖ'nün bu tür haberler vasıtasıyla cezaevindeki darbecilere "İtirafçı olmayın, çözülmeyin" mesajı göndermek istediğine değinildi.
AKIN ÖZTÜRK'ÜN YÜZÜNDEKİ YARALARIN NEDENİ BELLİ OLDU
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIRILDI
Açıklamada, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nün darbecilere yönelik bu tür olayların yaşanmaması için güvenlik önlemlerini arttırdığına vurgulandı.
Devlet Bahçeli'den Yenikapı kararı
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 19:19
Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi telefonla arayarak Yenikapı mitingine davet etti. Bahçeli teklifi kabul etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Twitter üzerinden, "7 Ağustos'ta İstanbul Yenikapı'da düzenlenecek Demokrasi ve Şehitler Mitingiyle 15 Temmuz'dan beri süregelen milli azim taçlandırılacaktır. Millet iradesi tuttuğu demokrasi nöbetini Yenikapı'da finale taşıyacaktır. Ve dosta güven, düşmana korku salacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı olarak, aldığım davet uyarınca 7 Ağustos günü İstanbul Yenikapı'da milletimle birlikte olacağım" ifadelerini paylaştı.
Çakma Fuat Avni yakalandı
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 17:44
Fuat Avni hesabını yönettiği iddia edilen Başbakanlık uzmanı A. Mustafa Koçyiğit adına açılan çakma twitter hesabını yöneten kişi Kahramanmaraş Elbistan Başsavcılığı'nın talimatıyla yakalanarak gözaltına alındı.
"amustafkocyigit" isimli Twitter hesabından "14.08.2016'da tekrar görüşmek dileğiyle, hoşçakalın " şeklinde mesajlar atılması dikkat çekmişti.
Elbistan Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada çakma hesaptan atılan mesajların ip adresinin Elbistan'da olduğu belirlendi.
Konuyla ilgili bir astsubay ve bir öğretmen gözaltına alınmasına rağmen aynı İP numarası ile aynı hesaptan tekrar mesaj atıldığı tespit edildi.
Yapılan operasyonda Astsubay Mustafa Ülger'in kardeşi Furkan Ülger'in çakma hesaptan tweet atan kişi olduğu belirlendi. Furkan Ülger gözaltına alınırken, emniyetteki ilk ifadesinde tweetleri kendisinin attığını kabul etti.
FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit edilen Furkan Ülger'in savcılıktaki ifadesinin alınmasından sonra mahkemeye sevkedilmesi bekleniyor.
Sabah.com.tr
FETÖ lideri Gülen’in iki yeğenine tutuklama!
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 18:39
Bursa’da gözaltına alınan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in yeğenleri oldukları öğrenilen iki kişi çıkarıldıkları adli mercilerce tutuklandı.
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından FETÖ üyelerine yönelik başlatılan operasyon kapsamında elebaşı Fethullah Gülen'in yeğenleri olduğu öğrenilen Abdülhamit Gülen (38) ve İbrahim Seydan (26), Bursa Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Osmangazi ilçesindeki bir eğitim merkezinde yapılan operasyonda yakalandı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulamanın tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen Gülen'in iki yeğeni Terör Örgütü Kurmak ve Terör Örgütü Üyesi Olmak suçlarından sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuklandılar.
Erdoğan: Pensilvanya'daki şarlatanın peşinden gidenler...
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 12:29
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi" Olağanüstü Din Şurası'nın açılışında konuştu.. Erdoğan, "Bu salondan ilan ediyorum şu saatten sonra Pensilvanya'daki şarlatanın hezeyanlarına kulak verecek herkes başına gelecekleri peşinen kabul etmiştir." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bilindiği gibi ülkemiz son 3 yıldır çok önemli gelişmelere sahne oluyor. 15 Temmuz gecesi yaşadığımız silahlı darbe girişimi bu sürecin en kanlı, en cüretli boyutunu teşkil etmiştir. Devlet ve millet olarak bekaamızı yakından ilgilendiren bu olayın odağında yer alan FETÖ, kendisini bir dini yapı, bir cemaat, bir eğtim-öğretim hizmetinde bulunan bir yapı olarak göstermesiydi. Bu hain yapının 40 yıldır toplumumuz içinde toplumumuz içinde virüs gibi yaşayabilmesi işte bu dini değerleri öne çıkaran kimliğiyle olmuştur.
ŞİMDİ 'HAKLIYMIŞSIN' DEMEYE BAŞLADILAR
'Bunlar silahlı bir örgüt değil' diye duyardık. Biz 'Yanlış tespit içindesiniz. Bunlar silahı vakti geldiğinde en iyi kullabilecek örgüttü' diyorduk. Silahlı kuvvetler içinde örgütlenmiş, oradaki silahları millete doğrultabilecek bir örgüttür. İnanmıyordu. Bunu kalkıp meydanlarda söyleyebilecek noktada değildik. Özel toplantılarda yaptığımız görüşmelerdi. Şimdi o dostlar 'Haklıymışsın' demeye başladılar.
Milletimiz meşrebi ne olursa olsun, Allah diyen, peygamber diyen, hayır için çalışan herkesi, her grubu bu yapıya hüsniyye ile yaklaşmıştır. Tek parti döneminden itibaren irtica paranoyasıyla dini cemaatlerin üzerine gidildiği dönemde, bu yapı da milletimizin kolları, kanatları altında varlığını sürdürmüştür.
ALLAH DEDİKLERİ İÇİN MÜSAMAHA GÖSTERDİK
Özel, Demirel, Ecevit ve bizler, farklı görüşten siyasetçiler olmamıza rağmen bu yapıya destek olduk. Ben de katılmadığım pek çok yönleri olmamıza rağmen herkesim gibi yardımcı oldum. Bu kesimin de istifade etmesini sağladık. Yapının başındaki kişi üzerindeki tereddütlerimize rağmen, eğitim, yardım, dayanışma faaliyetleri için müsamaha gösterdik. Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Bir ortak yanımız var dedik. Aslında bu yapının bambaşka niyetleri, aracı, örtüsü olduğunu uzun süre görmedik, göremedik.
KENDİ ARKADAŞLARIMIZA DAHİ ANLATMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORDUK
Asılına bakılırsa 2010 yılından itibaren bu tespiti paylaştığım üst kademe yöneticisi arkadaşlarım oldu. Tavrımız değişti. 2012 yılından sonra rezervlerimizi çok açık koymuştuk. Bu dönemde hızlanan TSK'ya yönelik operasyonlar ve davalarla ilgili ciddi şüphelerim oluştu. Uzun yıllar birlikte çalıştığım komutanlara yönelik suçlamalar beni ikna etmiyordu. Meseleyi kendi arkadaşlarımıza dahi anlatmakta güçlük çekiyorduk.
ARTIK ŞÜPHE DÖNEMİ BİTTİ, MÜCADELE DÖNEMİ BAŞLADI
17-25 Aralık darbe girişimi bu örgütün yüzünü ortaya koyan hamle oldu. Her şey ortadayken, en başına şahsımı, altıma Binali Bey, aynı şekilde Enerji Bakanımız, aynı şekilde oğlum, birkaç tane işadamı bu örgütün çatısında görülen isimler oldu. Bunu dahi anlatırken, birçok arkadaşlarımız yine inanmıyordu. 'Bunlar böyle şey içinde girmez. Etmeyin.' Hala inanmayanların da olduğunu biliyorum. Hala maalesef bakıyor ama görmüyor olanları da görüyorum. Bu noktadan sonra artık şüphe dönemi bitti, mücadele dönemi başladı.
YARGIDAKİ ÖNLEMLERİMİZ OLMASAYDI...
Şayet 17-25 Aralık sonrası aldığımız önlemler olmasaydı, özellikle yargıdaki önlemlerimiz olmasaydı, bu darbe girişimi TSK içindeki bir grup silahlı teröristin değil, polisin, yargının katılımıyla çok daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktı.
RABBİM DE MİLLETİM DE BİZİ AFFETSİN
Bu hain örgütün yüzünü ortaya dökememenin üzüntüsü içindeyim. Hem Rabbime, hem milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de, milletim de bizi affetsin.
15 Temmuz milletçe maruz kaldığımız yakın tarihimizin en büyük sıkıntılarından biriydi. 79 milyon hep birlikte cesaretle, metanetle, dirayetle yürüttüğümüz mücadele ile bu sıkıntıyı defettik. 15 Temmuz gecesi ne kadar kara başladıysa, sabahı da o derece aydınlık sonuçlanmıştır. Artık bir yandan ülkemize ve milletimize yönelen bunların müsebbiblerinde hesap sorma zamanıdır.
ONLAR İNANMADI AMA BEN MİLLETİME İNANMIŞTIM
Şimdi sözde profesör diyor ya 'Sokağa çıkmazlar' diye. Onlar bu milleti tanımamış. Ama ben milletime inanmıştım. Milletime inandığım için de meydanlara, havalimanlarına davet etmiştim. Rodos adasına giderek değil, sizin içinizde olarak demiştim. İstanbul Atatürk Havalimanı'na indiğimizde, aprona onbinlerce insanın nasıl yığıldığını görmüştük. Bu millet büyük millet, imanı hakikaten güçlü bir millet. Örneğini gördük. Darbeler tarihi bu milleti farklı anlatacak. Silahlar, F-16'lar, F-4'ler yürüyecek, buna karşı elinde bayrağıyla duran bir millet. Bazıları bölücü PKK ile özdeş hale getiriyor. Ne alakası var? PKK'nın elinde doğru dürüst silah bile yok. Ama FETÖ, milletin vergileriyle alınmış olan F-16'larla, F-4'lerle, helikopterlerle milletine kurşun, bomba yağdırıyor. Yeri gelince zaten beraberler. Onların seçim karargahlarında nasıl beraber olduklarını giyimleriyle, kuşamlarıyla biliyoruz. Onların seçim karargahlarında beraber olduğunu görüyorduk, biliyorduk, tanıyoruz. Nerede, kimle, nasıl hareket edecekleri belliydi.
Erdoğan: Bundan sonra Pensilvanya'daki şarlatana kulak veren herkes başına gelecekleri kabul etmiştir
PENSİLVANYA'DAKİ ŞARLATANIN HEZEYANLARINA KULAK VERECEK HERKES...
Bu salondan ilan ediyorum şu saatten sonra Pensilvanya'daki şarlatanın hezeyanlarına kulak verecek herkes başına gelecekleri peşinen kabul etmiştir.
Tabi bu yapının en önemli özelliği tedbir ve takiye adı altında ikiyüzlülüğü, yalanı, riyayı, ruhsuzluğu karakter haline dönüştürmesidir. Yüzlerine tükürseni yağmur yağdı diyen, kendi aile mahremiyetlerine dahi saygısı olmayan sapkınların davası haline dönmüştür. Din tektir. Bir ihanet şebekesinin dini motifleri kullanması onu masum göstermeye yeterli olabilir mi? FETÖ mensuplarının bu yapıya bağlılıklarında samimi olmaları onların haklılığı değil, itikadi olarak yanlış yolda olduklarını gösterir. Kuran-ı Kerim'de aklımızı kullanmamızı emrediliyor. Aklını Allah'a değil, ABD'de yaşayan bir faniye ipotek ediyorsa, artık onun için yapacak bir şey kalmamıştır. Herkes kendi yolunda gitmekte serbesttir. Biz ikazımızı yerine getirdik. Bundan sonra artık tabanı ibadette bile çekinmeye başlıyoruz. O görevi yerine getirmekte bile endişe edenler var. Aklını, vicdanını, her şeyini böyle bir şarlatana ipotek eden birisine ben şüpheyle bakıyorum. Bundan sonra her anlamda mücadele, hesap sorma günüdür.
CANLI BOMBAYI DÖNMESİNDEN ÇEKİNMEZLER...
Pişman olduklarını söyleyenler konusunda ciddi tereddütlerimiz var. Gerçekten pişman mı oldular? Yoksa ihanet şebekesinin, riyakarlığı içindeler mi, anlamakta zorlanıyoruz. Hiç kusura bakmasınlar gardımızı indirmeyeceğiz. Çünkü mümin bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz.
Hırsızlık kötüdür, ama en büyük hırsızlık insanların dinini, inancını, ümidini çalmaktır. FETÖ tarihin en büyük hırsızlık şebekesi olarak onbinlerce insanın geleceğini çalmıştır. İsmailiye mezhebinden çıkan Haşhaşiler bunun en çarpıcı örneğidir. FETÖ gibi iyi eğitimli, kariyer sahibi, kendisini gizlemeyi bilen kişilerden oluşuyordu. Bu durum aynı kişilerin zamanı geldiğinde liderlerinden emir aldıklarında canlı bombaya, suikastçıya dönmesinden çekinmezlerdir.
238 ŞEHİT BASİT BİR OLAY DEĞİL
Bunların faili meçhul infazları var. Hepsi çıkıyor. Vatandaşında F-16'larla bomba yağdıranların bir insanın ölümünden tüm insanlığın ölümü murat edildiğine göre başka bir şey beklenebilir mi? İşte TBMM bombalandı, Külliye bombalandı, bir hanım kardeşimizin başı vücudundan ayrıldı ve kongre merkezimizin çatısından aldık. Bunun dinimizde yeri var mı? Kime karşı yapıyor bunu? Rastgele oradaki toplum üzerine bomba yağdırıyorsun. Fakat buna rağmen aileleriyle görüştüğünüz zaman hiçbirisi ne oldu demiyor. Hala canımız bu yola feda olsun. Bu bir dava için, bir inanç için yapılır. Bu çok basit bir olay değil. 238 şehit basit bir olay değil.
Erdoğan: Affedersiniz yüzlerine tükürseniz...
SANKİ EVLADININ BİR KOLU GİTMEMİŞ BANA TAVSİYELERDE BULUNUYOR, PSİKOLOJİK TEDAVİ UYGULUYOR
Gümüşhaneli bir kardeşimiz neşeli neşeli konuşuyor, 'sen nasılsın' diyor, 'sesini duydum ya bana yeter' diyor. '88 yaşında bir annem var diyor, görmesem bile sesini duyuyum' diyor. Kendisiyle görüşüyoruz, sanki evladının bir kolu gitmemiş bana tavsiyelerde bulunuyor, psikolojik tedavi uyguluyor. Bir albayımız delik deşik olmuş o da arıyor, 'bizi düşünmeyin. Ama bunlar bitmedi ha, ordunun içinde çok var, bu sizi yanıltmasın, siz de kendinizi iyi koruyun' diyor. Elhamdürillah. Böyle bir millet olduktan sonra biz tankların önüne yatan böyle bir millete sahip olduktan sonra Allah'ın izniyle bu badireleri atlatırız, ülkemizi de medeniyet yarışında çok daha iyi noktaya ulaştırırız.
Bu yapının kan kona, kin kokan, vahşey kokan yüzünü görmezden gelip hala eğitim, öğretim, hizmet, yardım diyenin ya gözü görmüyordu, ya kalbi kapalıydı. O yüzden okullarına el koyduk. Hepsini de onlara referans olan üniversitelere devrettik.
TSK'da da askeri liseleri kapattık. Bundan sonra tüm liselerden artık harp okullarına girme şansı doğmuştur. Harp okullarının çatısında Milli Savunma Üniversitesini kurduk, artık harp akademilerini de kaldırıp onun yerine lisans eğitimi veren lisansüstü bir üniversite haline gelmek suretiyle sistemi bu şekilde reforme edip adım atmış oluyoruz.
Jandarmayı İçişleri Bakanlığı'na bağladık. Jandarmanın sistematiğini de polisinki gibi dönüştürdük. Dün akşam son altyapı ile ilgili adımları attık 48 saat içinde yeni görevlendirmelerle jandarma camiasındaki arkadaşlarımız çalışmalarına başlayacak. Silahlı kuvvetlerimizdeki çalışma süreci başlayacak.
ASIL BUNCA İNSANIN ZİHNİNİ, KALBİNİ KARARTMAK GAYRETULLAHA DOKUNUR
17-25 Aralık'tan beri birilerinin dilinde, 'Aman Başbakan'ım', şimdi de 'Aman Cumhurbaşkanım'. 15 Temmuz'da 238 masumu katleden bu katillere hala masumiyet atfetmek gayrettullaha dokunur. Asıl bunca insanın zihnini ve kalbini karartmak, mankurtlaştırmak gayrettulaha dokunur.
Her alanda olduğu gibi dini hayat, dini müesseseler konusunda kendine çeki düzen vermeye ihtiyaç vardır. Ben Diyanet İşleri Başkanımızın konuşması sebebiyle kendilerine çok çok teşekkür ediyorum. Özellikle de yüzbin gibi bir kadroya sahip olan diyanet camiamız bu işi üstü örtülü götürmemelidir. Hedefte sadece FETÖ yoktur, bölücü terör örgütü de hedefimizdedir.
RTÜK'ten açıklama: Tamamen bir iftira
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 19:38
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nca (RTÜK), bazı yayın organlarında çıkan haberlere ilişkin, "TBMMtarafından seçilen RTÜK üyelerinin ve Üst Kurul tarafından atanan başkan yardımcılarının FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu tamamen bir iftira ve yanıltmadan ibarettir." açıklaması yapıldı.
RTÜK tarafından yapılan yazılı açıklamada, bazı yayın organlarında, Kurul'a yönelik bilgi ve belgeye dayanmayan ve gerçek dışı haberlerin yer aldığına işaret edildi.
Açıklamada, "TBMM tarafından seçilen RTÜK üyelerinin ve Üst Kurul tarafından atanan başkan yardımcılarının FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu tamamen bir iftira ve yanıltmadan ibarettir. Her şeyden önce bu iftira ve iddialar Yüce Meclisin iradesine bir hakarettir. RTÜK, kamu kurumları içinde FETÖ/PDY sızmasının en minimum olduğu kurumlardan birisidir. Bugüne kadar hiçbir RTÜK üyesi ve başkan yardımcısının anılan terör örgütüyle bir bağlantısı bulunmamaktadır." ifadesine yer verildi.
RTÜK yönetimi olarak yönetici tespitlerinde liyakata ve çalışkanlığa azami önem verildiği ve bu çerçevede FETÖ/PDY ile iltisaklı, ilişkili ve destek içerisinde olduğu şüphesi bulunulan çalışanlarla ilgili işlemin derhal yapılarak bu durumun kamuoyuyla paylaşıldığı bildirildi.
Bu tür iftira ve mesnetsiz iddiaların FETÖ/PDY ile yapılan mücadeleye zarar verdiği vurgulanan açıklamada, bu tavrın, adı geçen örgütün kamuoyunu yanıltmak ve kendi istekleri doğrultusunda algı oluşturmak taktiğine uygun düştüğü belirtildi.
RTÜK Üst Kurul üyelerine ve bürokratlarına yönelik iftiraların nedenine ve arka planına ilişkin gerekirse önümüzdeki günlerde, detaylı açıklamanın da yapılacağı kaydedildi.
Yargıtay'da FETÖ operasyonu!
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 18:24
Yargıtay'da, 168 personelin görevden uzaklaştırıldığı, bir hizmetlinin de görevine son verildiği bildirildi
Yargıtay Başkanlığından yapılan açıklamada, 23 Temmuz'da yürürlüğe giren kanun hükmünde kararname ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı, bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen personelin, birim amirinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayıyla kamu görevinden çıkartılacağı hükmünün getirildiği anımsatıldı.
Açıklamada, "Başkanlığımızca yapılan soruşturma kapsamında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 137. maddesi gereğince, 168 personel görevlerinden uzaklaştırılmıştır. Ayrıca 667 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 4/g maddesi gereğince bir hizmetlinin görevine son verilmiştir." ifadesine yer verildi.
NYT: Türkler darbe girişiminde ABD'nin parmağı olduğunda hemfikir
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 15:55
Geçtiğimiz hafta 15 Temmuz sonrasında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in açıklamalarına geniş yer veren The New York Times darbe girişimiyle alakalı, "Türkler darbe girişiminde ABD'nin parmağı olduğunda hemfikir" dedi. Haberde ayrıca Daily Sabah gazetesinin Twitter üzerinden yaptığı ankete atıfta bulunuldu.
New York Times'ta yayımlanan haberin başlığı şöyle: "Türkler tek bir konuda hemfikir olabiliyor: Başarısız darbe girişiminin arkasında ABD var."
Haberde, Daily Sabah gazetesinin Twitter üzerinden yaptığı ankete atıfta bulunuldu. Ankete katılanların yüzde 69'unun, darbeye CIA'in destek verdiği yönünde görüş beyan ettiği belirtildi.
İŞTE DAİLY SABAH'IN YAPTIĞI O ANKET
Darbe reklamından Dumanlı’ya yakalama
- NAZİF KARAMAN
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 17:45
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) bağlı Zaman Gazetesi'nin darbe girişiminden 9 ay 10 gün önce yayınladığı "Sükutun Çığlığı" adlı reklam videosu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen darbe soruşturması dosyasına delil olarak konuldu. Gazete’nin o dönemki yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı hakkında darbe suçundan yakalama kararı çıkarıldı.
Fethullahçı Terör Örgütü'ne bağlı Zaman Gaztesi'nin darbe girişiminden 9 ay 10 önce yayınlanan ve darbe mesajı verilen skandal video, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen darbe soruşturmasına delil olarak konuldu.
Önce siren seslerinin duyulduğu, ardından bir bebeğin gülüşü ekrana geldiği ve 9 ay 10 gün sonra 15 Temmuz'da da darbe girişiminin gerçekleştiği videonun gündeme gelmesi üzerine harekete geçen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, videoyu temin ederek yürütülen ana darbe soruşturmasına delil olarak koydu.
İddiaya göre Zaman gazetesinin darbeden 9 ay 10 gün önce yayına koyduğu reklamı 'subliminal' mesaj içeriyor. Zaman gazetesinin 2015 yılında yayınlanan reklamında, sirenler çalarken gri tonlu şehrin uçaktan kuş bakışı görüntüsü ekrana geliyor. Daha sonra ise yeni doğmuş gülen bir bebek yüzü ekranlara getiriliyor. Sosyal medyada ise reklamın 'subliminal' mesaj içerdiği yorumları yapılıyor. Yorumlara göre reklamın en dikkat çeken ayrıntısı filmin gösterime girdiği tarih ile 15 Temmuz darbegirişimi arasındaki geçen sürenin 9 ay 10 gün olması
ÇAĞRILARA CEVAP VERMEDİ
Soruşturmayı yürüten Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay gazetenin o dönem genel yayın yönetmeni olan Ekrem Dumanlı'nın ifadesini almak istedi. Fakat Dumanlı ifade çağrısına cevap vermedi. Zaten farklı FETÖ dosyalarından hakkında birden çok yakalama kararı da göz önüne alınarak Dumanlı hakkında yeni bir yakalama kararı daha talep edildi.
Baykal, şaşırtmaya devam ediyor
- Giriş Tarihi: 3.8.2016 11:48
YORUMLAR