Romanların ilk partisi kuruldu... 'Bizim için önce insan!'

Güzel Parti bir yıldır süren çalışmaların ardından geçen hafta resmen kuruldu. Partinin genel başkanı Hüseyin Akbulut’la konuştuk: “Seçimlerde barajı çok rahat aşacağımızı biliyoruz. Yaklaşık 10 gündür il il dolaşıyoruz; her gittiğimiz ilde bu kadar coşkuyla karşılanacağımızı beklemiyordum.”

Romanlar, bir araya gelerek, ‘Güzel Parti’ adıyla siyasi parti kurma kararı aldı. Partinin kurulma kararını Edirne’den açıklayan kurucular kurulu üyeleri, Kasım ayında bir basın toplantısında kamuoyuna açıklamış, 20 Temmuz’da da İçişleri Bakanlığı’na tüzüklerini teslim etmişlerdi. Partinin genel başkanı, Kocaeli’nin de yakından tanıdığı bir isim olan Hüseyin Akbulut partinin resmen kurulduğunu açıkladı.

Romanların partisi olarak bilinen Güzel Parti bu hafta resmi olarak siyasete ilk adımını attı. Daha önce başka bir partinin ilçe örgütünde ve Sesimi Duyan Yok mu-Uyuşturucuyla Mücadele Derneği’nde çalışmalarını sürdüren Hüseyin Akbulut partinin genel başkanı oldu. Akbulut, Roman olan ve olmayan birçok insanın bu yeni partiyi heyecanla karşıladığını anlatıyor. Başkan’dan çiçeği burnunda partinin kuruluş hikâyesini ve hedeflerini dinledik.

Hüseyin Akbulut kimdir; siyasi geçmişinizden ve iş hayatınızdan bahseder misiniz?

Uzaktan kumandayla yönetilen bir parti değil

Yıllarca Romanları Meclis’te temsil eden vekil yoktu. Cumhuriyet’in kuruluşundan 94 yıl sonra CHP, Özcan Purçu’yu ve hemen ardından da AK Parti, Cemal Bekle kardeşlerimizi Meclis’e milletvekili olarak gönderdi. O günkü sorunlar hâlâ çözüm bekliyor. Türkiye’de Roman, Abdal ve değişik isimlerle adlandırılan 10 milyon kişi yaşıyor. 10 milyon Roman’ın sorunlarıyla iki vekil nasıl başa çıksın? Toplumda bir partinin kurulması Türkiye’nin her ilinde, kahve köşelerinde dillendirilmeye başlamıştı fakat cesaret edecek biri gerekiyordu.

Nedir o sorunlar?

Romanlar bayrağını, vatanını, bütün halkları çok seven insanlardır. Aynı zamanda toplumda en çok ezilen, önyargıya maruz kalanlardır, en çok ötekileştirilenlerdir. Bizler yaşadığımız bu acıları ülkemizde yaşayan hiçbir vatandaşın yaşamasını istemiyoruz. Bizim için önce insan. Yaradan bizleri dünyaya getireceği zaman annelerimizi, babalarımızı, rengimizi belirlemiş. Şimdi ben soruyorum; boyayı mı beğenmiyorsunuz, yoksa boyacıyı mı? O zaman bu ayrıştırma, ötekileştirme neden? Din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan her insana insan olduğundan dolayı adaletli bir şekilde yaklaşıp insanca yaşamaları için gayret göstereceğiz.

81 ilde teşkilatlanmanız, seçim kampanyaları düzenlemeniz gerekecek. Bütün bunları nasıl finanse edeceksiniz?

Güzel Parti’nin kurulma gayesi bellidir. Asla dış güçler tarafından uzaktan kumandayla yönetilen bir parti değildir ve bundan sonra da olmayacaktır. Bizim finansımız hiç yok. Partiyi gönüllülük esası içinde kurduk ve yine 81 ilde gönüllülük esası içinde örgütlemeye çalışıyoruz. Bunu çok kısa bir zaman içinde tamamlayacağız. Salı örgütlenmek için atamalarımız başlıyor.  11 ili hemen atayacağım.

Barajı geçebileceğinizi düşünüyor musunuz?

Seçimlerde barajı çok rahat aşacağımızı biliyoruz. 10 gündür il il dolaşıyoruz, 20 günlük bir partinin bu kadar rağbet göreceğini, her gittiğimiz ilde bu kadar coşkuyla karşılanacağımızı ben de tahmin etmiyordum.

Çingene kelimesini kabullenmiyorum

Güzel Parti yalnızca Roman vatandaşların kurduğu bir parti değil. Aramıza katılan ve bizimle çalışmak isteyen o kadar çok Roman olmayan vatandaş var ki biz de hayret ediyoruz. Her türlü etnik kökenden vatandaşımıza kapımız açık. Asla geri çevirmeyeceğiz.

Meclis’e girmeniz halinde yapacağınız ilk üç çalışma nedir?

Ülkemizde her nereye baksak her nereye dokunsak sorunla karşılaşıyoruz. Yapmak istediğimiz o kadar çok şey var ki... Gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermeye çalışmak yapacağımız en önemli çalışma olacak. Hayvancılık ve tarımda yapmak istediğimiz çalışmalar bizi eski iyi günlere götürecektir. Artık üreten ülke değil, tüketen ülke konumuna geldik. Kapatılan fabrikaların tekrar açılmasını sağlayacağız ve kelepir fiyatla satılan fabrikaların tamamını geri alıp devletçilik ilkesini tekrar Türkiye’de işleme sokacağız.

Bazı romanlar “Çingene denmesinden rahatsız olmuyoruz, o bizim adımızdır, hakaret değil” diyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Çingene eski sözlükte çok aşağılayıcı bir insan tarifi içeriyor. Bu sebepten dolayı o kelimeyi kabullenmiyorum. Romancada ‘Roman’ insan demektir. Aslında “Biz Romanız” diyen bütün vatandaşlarımız “Biz de insanız, bize de insan gibi davranın. Sizden bir farkımız yok. Sizin de bizden farkınız yok” diyor. ‘Biz Romanız’ ifadesi aslında bir isyanın haykırışıdır.

EĞLENCEYİ SEVİYORUZ AMA TÜRKİYE’DE EĞLENCE SEVMEYEN BİR ALTKİMLİK GÖSTEREBİLİR MİSİNİZ?

Popüler kültürdeki Roman imajı hakkında ne söylersiniz?