Eski polis memurundan dikkat çeken iddia: Marilyn Monroe'yu JFK’nin kardeşi mi öldürdü?
Giriş Tarihi: 04.07.2021 09:05 Güncelleme Tarihi: 04.07.2021 09:11
Amerikalı aktris Marilyn Monroe’nun ölümünün 60’ıncı yılında piyasaya çıkacak olan bir kitapta ünlü oyuncunun dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy’nin erkek kardeşi Robert Kennedy tarafından öldürüldüğü öne sürülüyor.
Eski polis memuru Mike Rothmiller, Los Angeles polis arşivinde yaptığı araştırmada 1960’ların efsane oyuncusu Marilyn Monroe’nun (M.M.) dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy’nin (JFK) erkek kardeşi Robert (Bobby) Kennedy tarafından öldürüldüğüne dair bilgilere ulaştığını iddia ediyor.
Rothmiller’a göre Marilyn’nin son anlarına tanık olan oyuncu Peter Lawford, olaydan 20 yıl sonra bunu kendisine itiraf etti.
‘BAŞKAN’DAN UZAK DUR’
Tarih 1962 yılının mayıs ayıydı. Başkan Kennedy için Madison Square Garden’de izleyicilerin önünde TV’den de canlı yayınla erken doğumgünü kutlaması yapılıyordu. Sahneye M.M. çıktı ve seksi bir tonla başkan için doğumgünü şarkısı söyledi. Parti daha sonra Hollywoodlu bir yapımcının evinde devam etmiş, gecenin ilerleyen saatlerinde ise JFK ile aktrist özel asansörle inilen garaj koridorundan çıkarak ayrılmıştı.
Başkan’ın kızkardeşi Pat ile evli olan Peter Lawford, birkaç gün sonra ünlü yıldızı arayarak “Artık başkan ile görüşemezsin, sakın onu aramaya kalkma” diye uyarmıştı. Marilyn Monroe, günlük tutmayı seven biriydi. Ölümünden bir gün önce ise 3 Ağustos 1962’de “Peter, yarın Robert’ın uğrayacağını söylüyor. Gelecek mi gerçekte bilmiyorum” diye not düşmüş.
‘ZEHİRLENDİ’ İDDİASI
Ertesi günü Peter Lawford ile Adalet Bakanı olan Robert Kennedy geldiklerinde Marilyn günlüğünü teslim etmek istemediği için kavga çıkmış. Bu sırada mutfağa giden Bobby Kennedy içinde kaşık olan bir bardak suyla gelerek “Bunu iç, iyi gelecek” demiş. Zaten ilacın etkisi altında olan oyuncu ise başta itiraz etmiş. 20 yıl sonra o anları eski polis memuru Rothmiller’a itiraf eden Peter Lawford, suyun zehirli olduğunu bilmediğini, ancak Marilyn’in bir süre sonra yığılıp kaldığını anlatmış.
1960'lı Yıllarda Amerika'yı Kasıp Kavuran Yasak Aşk Üçgeni: Marilyn Monroe, John F. Kennedy ve Kardeşi Robert Kennedy
Bir yanda 20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızlarından ve seks sembollerinden biri olan Marilyn Monroe, bir yanda ise ABD Başkanı John F. Kennedy... Amerika Birleşik Devletleri’nin en ikonik iki figürünün aşk yaşaması başlı başına bir sansasyonken, bu aşka bir de Robert F. Kennedy'nin karışması, tarihin en büyük yasak aşk üçgenlerinden birinin doğmasına neden oluyor...
Sosyal konumları nedeniyle o gece flört etme fırsatı yakalayamayan ikili, 62 yılının Mart ayında, Palm Springs'te gözlerden uzak bir otelde bir araya geliyor ve hafta sonunu birlikte geçiriyor. Birlikte geçirdikleri bu hafta sonunda, elbette yakınlaştıkları herkesçe tahmin edilen bir detay... Ancak asıl trajedi bundan sonra başlıyor.
İşte böyle bir zamanda, üzüntüsünü kenara bırakıp, makyajını tazelediği ve tekrar kalabalıklar arasında bir yıldız gibi parlamaya çalıştığı sırada hayatına giren Kennedy, Marilyn için bir takıntı hâline gelmeye başlıyor. Marilyn birlikte geçirdikleri o hafta sonundan sonra Başkan'a iyice aşık olmuş, hatta tabiri caizse ona kafayı takmıştı. Sürekli ortak tanıdıkları aracılığıyla ona ulaşmaya çalışıyor ve onunla görüşmek istiyordu. Elbette ki bunlar olurken dedikodular da hızla yayılıyordu.
Hem eşinin çapkınlıklarından bıkan hem de kocasının bir kadından bu şekilde faydalanıp onu köşeye atmasından rahatsız olan Jackie, kocasından iyice uzaklaşmaya başlamıştı. Kennedy'nin, Marilyn'i istememesinin sebebi ise, Jackie ile daha rahat bir hayatı olması ve Marilyn'in, onun için sorun yaratacak ve diğer kadınlarla ilişkilerine tahammül edemeyecek bir kadın olmasıydı.
Bu durum Arthur Miller’la evliliğinin bitmesiyle iyice bunalıma giren Marilyn'in, çöküşünü hızlandırmaya başlıyor. Aşkından yanıp tutuşan Marilyn, bir kez daha terk edilmenin acısıyla baş etmekte zorlansa da aşkından vazgeçmiyor. Başkana ulaşmak için her yolu deneyen, yüzlerce kez arayan; mektuplar yazan, Beyaz Saray’a yakın arkadaşları ile mesajlar gönderen Marilyn'in hatta, Başkan'ın karısı Jackie'yi aradığı da biliniyor.
Marilyn, Beyaz Saray’da ikamet eden First Lady Jackie’yi aramış ve "Başkan’la birlikte olduğunu ve Başkan’ın, ailesini kendisi için terk edeceğini" söylemişti.
Ancak Marilyn, aldığı cevap karşısında şaşkına dönmüştü. Çünkü Jackie, beklediğinin aksine ne sinirlenmiş ne de herhangi bir olumsuz tepki vermişti. Jackie, “Harika... Öyleyse sen Beyaz Saray’a taşınacaksın ve tüm First Lady’lik görevlerini üstleneceksin. Bense taşınacağım ve tüm sorunlar senin olacak” demişti...
Monroe’nun Başkan’ın ikinci eşi olarak Beyaz Saray’a yerleşme hevesi, Jackie’yi korkutmuştu ancak Jackie zeki bir kadındı ve bu durumu kendi lehine çevirebilmeyi başarıyordu. Kocasını başkanlık seçimi öncesi boşanmakla tehdit etmişti ancak John Kennedy, Marilyn'i çoktan unutup başka kadınlarla görüşmeye başlamıştı bile... Aylarca süren bir depresyon yaşayan ve birkaç kez ilaç zehirlenmesinden komalık olan Marilyn ise, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının farkındaydı.
Abisinin hiçbir şekilde yüz vermediği bu kadınla ilgilenmeye başlayan Robert, Marilyn ile aşk yaşamaya başladı. Marilyn, John Kennedy'nin boşluğunu, kardeşiyle doldurmaya çalışıyordu. Elbette ki bu durumdan John Kennedy'nin de haberdar olduğu bilinen bir gerçekti. Hatta bazı kaynaklara göre, John Kennedy, Marilyn'i seks yapması için kardeşinin odasına bizzat kendisi göndermişti.
Başkan John F. Kennedy’nin 44. yaş gününde, o sırada oynadığı filmin setini bırakıp partiye katılan Marilyn Monroe, partide o meşhur ‘’Happy Birthday Mr. President’’ şarkısını söylemişti ve bu şarkı tam manasıyla aşkına bir vedaydı.
John F. Kennedy ise Marilyn'in ölümünden bir yıl sonra, 22 kasım 1963'te bir suikaste kurban giderek, eşi Jackie'nin gözleri önünde öldürüldü. Jackie ise kocasının ölümünden beş yıl sonra Yunan Armatör Aristotle Onassis ile evlendi. Trajik olan ise Jackie'nin yıllar sonra Marilyn'in, Kennedy'e "Happy Birthday" şarkısını söylediği gün ölmesiydi...
4 Ağustos 1962’te Marilyn Monroe henüz 36 yaşında ölü bulunduğunda ise ilaçla intihar ettiği söylenmişti.
Marilyn Monroe’nun zehirlendiğini iddia eden polis memuru Mike Rothmiller, aktrisin ölümüne tanık olduğunu iddia ettiği Peter Lawford ile görüşmesinden birkaç hafta sonra ‘mafya tarzı bir suikast girişiminden’ kılpayı kurtulduğunu söylüyor.
Yıllarca susmayı tercih ettiğini belirten Rothmiller’a göre genç oyuncu, Kennedy hanedanını korumak için öldürüldü. Mike Rothmiller ve Douglas Thompson tarafından yazılan ‘Afet: Bobby Kennedy’nin Marilyn Monroe’yu öldürdüğü gece’ isimli kitap 8 Temmuz’da İngiltere’de piyasaya çıkıyor.
Marılyn’i JFK’nin kardeşi mi öldürdü?
Amerikalı aktris Marilyn Monroe’nun ölümünün 60’ıncı yılında piyasaya çıkacak olan bir kitapta ünlü oyuncunun dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy’nin erkek kardeşi Robert Kennedy tarafından öldürüldüğü öne sürülüyor.
ESKİ polis memuru Mike Rothmiller, Los Angeles polis arşivinde yaptığı araştırmada 1960’ların efsane oyuncusu Marilyn Monroe’nun (M.M.) dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy’nin (JFK) erkek kardeşi Robert (Bobby) Kennedy tarafından öldürüldüğüne dair bilgilere ulaştığını iddia ediyor.
Rothmiller’a göre Marilyn’nin son anlarına tanık olan oyuncu Peter Lawford, olaydan 20 yıl sonra bunu kendisine itiraf etti.
‘BAŞKAN’DAN UZAK DUR’
Tarih 1962 yılının mayıs ayıydı. Başkan Kennedy için Madison Square Garden’de izleyicilerin önünde TV’den de canlı yayınla erken doğumgünü kutlaması yapılıyordu. Sahneye M.M. çıktı ve seksi bir tonla başkan için doğumgünü şarkısı söyledi. Parti daha sonra Hollywoodlu bir yapımcının evinde devam etmiş, gecenin ilerleyen saatlerinde ise JFK ile aktrist özel asansörle inilen garaj koridorundan çıkarak ayrılmıştı.
YORUMLAR