Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD Başkanı Obama ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'ne katılmak için geldiği Çin'in Hangzou kentinde ABD Başkanı Barack Obama ile bir araya geldi. İki liderin darbe girişimi sonrası yaptığı bu ilk yüz yüze görüşmenin ardından ortak basın toplantısı yapıldı.

Yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından konuşan Obama, "Mülteciler konusunda hepimiz Türkiye'yi desteklemeliyiz. Başkanlığım sırasında güçlendirdiğimiz güçlü müttefikliğin devamını diliyorum" dedi.

'Model ortaklık devam etmektedir" diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"15 Temmuz darbe girişiminden sonra telefonlarla yaptığımız görüşmeden sonra ilk kez yüz yüze bir araya geldik. Desteğinizden dolayı teşekkür ediyorum.

Bölgemizdeki terör eylemleriyle darbe girişiminin art arda gelmesi oldukça manidar. İyi terörist, kötü terörist olamaz. Bunlara karşı takınmamız gereken tavır bellidir.

"GÜNEYİMİZDE TERÖR KORİDORU OLUŞMASIN"

Temennimiz güneyimizde bir terör koridoru oluşmasın. Güneyimizde bir terör koridoru oluşmaması için Türkiye koalisyon güçleriyle birlikte mücadele vermektedir.

"TERÖRİSTE KARŞI HAZIRLANAN DOSYA GÖNDERİLMİŞTİR"

Darbe girişimi öncesi bu teröriste karşı hazırlanan dosya gönderilmiştir. 15 Temmuz'dan sonra hazırlanmakta olan dosyalar da yine ABD'den gelen heyete daha sonra teslim edilecektir. Onların da çalışmaları şu anda devam etmektedir. ABD Adalet Bakanlığından bir heyet gelmiştir. Şimdi de bizden yine Adalet Bakanlığından bir heyet aynı şekilde ABD'ye, hatta Adalet Bakanımız ve İçişleri Bakanımız birlikte ABD'ye gidecekler orada da bu çalışmayı birlikte yapacaklardır.

ABD GÖRÜŞMEYİ DUYURDU

15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye'nin istediği desteği yeteri kadar çabuk vermemesi nedeniyle ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın ifade ettiği gibi 'kendisini suçlu hisseden' ABD, daha öncekilerin aksine bu görüşmeyi ilk duyuran taraf oldu.

Görüşme, Türkiye'nin Suriye'de dengeleri değiştiren Fırat Kalkanı Harekâtı operasyonunun devam ederken gerçekleşiyor. Liderlerin toplantı gündeminde ilişkilerdeki gerilimi derinleştiren PYD konusu ve Fetullah Gülen'in iadesi var....

Cumhurbaşkanı Erdoğan - Obama görüşmesi sona erdi

Erdoğan'dan Obama'ya: Terör koridoruna izin vermeyeceğiz

Çin'de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama görüştü.

Amerikan New York Times gazetesinin haberine göre; Obama’nın Air Force One uçağına yürüyen merdiven yanaştırılmadı. Bu yüzden ABD Başkanı, uçağın orta kapısından inmek zorunda kaldı. Obama bu kapıyı Afganistan gibi ülkelere yaptığı yüksek güvenlik gerektiren ziyaretlerde kullanıyor.

ABD'Lİ BASIN MENSUPLARI İSTEDİĞİ GÖRÜNTÜYÜ ÇEKEMEDİ

Karşılama töreni sırasında gazeteciler de engellendi. Basın mensupları uçağın kanadı altında Obama’nın gelişini yansıtan görüntüleri almaya çalışırken, Çinli güvenlik güçleri tarafından parlak mavi bir şerit gerildi.

NEW YORK TİMES MUHABİRİ TEPKİ VERDİ

New York Times muhabiri Mark Lander, “6 yıldır Beyaz Saray’dan bildiriyorum. Haber medyasının Sayın Obama’nın inişini izlemesini engelleyen yabancı bir ev sahibi görmedim” dedi.

"BURASI ABD DEĞİL BİZİM ÜLKEMİZ"

Bir Beyaz Saray personeli, Çinli bir yetkiliye protokolün olması gerektiği gibi uygulanmadığını söyleyince, “Burası bizim ülkemiz” cevabını aldı.

Obama'ya Çin’de düşük profilli karşılama 

"HESAPLANMIŞ BİR KÜÇÜMSEME"

Meksika’nın eski Çin Büyükelçisi Jorge Guajardo, Obama’nın karşılanmasın “hesaplanmış bir küçümseme” olduğuna inandığını söyledi.

Guajardo, “Böyle şeyler yanlışlıkla olmaz. Altı yıl Çin’le ilgilendim. Böyle ziyaretler yaptım. Xi Kinping’i Meksika’ya götürdüm. Çin’de Meksika devlet başkanlarını ağırladım. Böyle şeylerin nasıl yapıldığını iyi biliyorum. En küçük bir detay bile yazılır. Bu bir hata değil” dedi.

Bu karşılamanın bir tür küçümseme olduğunu anlatan Guajardo, “Bu bizim için özel değilsiniz demenin bir yolu. Yeni Çin kibrinin bir parçası. Çin milliyetçiliğini teşvik etmenin bir yolu. Çinliler için işe yarayan bir şey” dedi.

Türkiye şehitlerine ağlarken Demirtaş, Almanya’da PKK’yı terör örgütü olarak görmediğini ilk kez yüksek sesle itiraf etti. Hem TBMM’ye hem partisine ihanet etti.

OYUN BOZULDU PKK AZDI

Bölücü planları Fırat Kalkanı operasyonu ile bozulunca saldırılarını artıran PKK'nın katilleri dün de Hakkari'de 8 askerimizi şehit etti. Her fırsatta eli kanlı örgütün siyasi uzantısı olmadıklarını savunarak seçmenlerini kaldırma yoluna başvuran HDP Eşbaşkanı Demirtaş, gerçeği Almanya'da açıkça itiraf etti.

Suriye sınırındaki hain planı 'Fırat Kalkanı Harekâtı' ile bozulunca saldırılarını artıran terör örgütü PKK'ya en büyük destek her zamanki gibi yine HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'tan geldi. Türkiye'nin şehitlerine ağladığı saatlerde Almanya'da Süddeutsche Zeitung gazetesine konuşan Demirtaş, PKK´yı terör örgütü olarak görmediğini yüksek sesle dile getirdi. Her fırsatta bölücü örgütün siyasi uzantısı olmadıklarını iddia eden, seçimlerde de 'Türkiye partisiyiz' diyerek kamuoyunu kandırma yolunu seçen Demirtaş, PKK hakkındaki düşüncesini açıkça itiraf etti. Demirtaş, gazetenin "HDP için PKK´ya ve şiddete mesafe koymak neden bu kadar zor?" sorusunu, "Bu zor değil. Binlerce kez söyledim. Biz PKK şiddetini kabul etmiyoruz" diye yanıtladı. Selahattin Demirtaş, PKK´nın eylemlerinin terör olup olmadığı sorusuna ise, "Biz PKK´yı terör örgütü olarak tanımlamıyoruz. Ancak, sivilleri hedef alan eylemlerini terör olarak nitelendiriyoruz. Bunu protesto etmekten de geri kalmıyoruz" karşılığını verdi.

FETÖ'YE DE DESTEK VERMİŞTİ

Üst aklın maşası ne kadar terör örgütü varsa hepsinin arkasında duran HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 15 Temmuz darbe girişimin ardından demokrasiyi savunmak için sokağa dökülen halka "DAEŞ'çiler" diyerek, terör örgütü FETÖ'ye de desteğini ilan etmişti. 'PKK'yı terör örgütü olarak görmediğini' söyleyerek kamuoyunda tepki oluşturan, partisi içinde de sorgulanmaya başlanan Demirtaş'ın Gazi Meclis'e hangi yüzle geleceği merak ediliyor.

Yenikapı’da birliktelik görüntüsü çizen Kemal Kılıçdaroğlu önce adli yıl açılışına katılmadı. Dünkü açıklamalarıyla da Yenikapı ruhundan tamamen uzaklaştı: KHK’lara karşıyız. OHAL’in devam etmesini istemiyoruz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yenikapı Mitingi'ne katılarak oluşan birliktelik ruhunu bir ay bile sürdüremedi. Geçen hafta adli yıl açılışı için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gitmeyi reddeden Kılıçdaroğlu, önceki gün ABD Büyükelçisi John Bass ile görüştükten sonra dün haber kanallarının genel yayın yönetmenleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Edinilen bilgilere göre Kılıçdaroğlu, Yenikapı ruhu için "Yenikapı ruhundan çok daha güçlü demokrasi bekliyorduk, bu olmadı. Biz itiraz etmezsek sivil darbe olur" yanıtını verdi. Darbe girişimi sonrası yapılan uygulamaları da eleştiren Kılıçdaroğlu "TBMM'deki darbe izleri hemen kaldırılsın" derken, parti olarak kanun hükmünde kararnamelere ve OHAL'e de karşı olduklarını belirtti. Toplantı içinden alınan bilgilere göre Kılıçdaroğlu, darbe döneminin Cumhurbaşkanı'nın ve Başbakanı'nın adının yazılı olduğunun ifade edildiği bir kitapçığın bulunduğunu ifade etti. Kemal Kılıçdaroğlu bahsi geçen kitapçığı görmediğini ancak bu şekilde bir duyum aldığını belirtti.

İlk milli silahlı insansız hava aracı 'Bayraktar TB2 taktik İHA' göreve başladı. Bayraktar İHA, Roketsan üretimi yerli mühimmat ?kullanıyor.

Türkiye'nin ilk milli silahlı insansız hava aracı (IHA) geçtiğimiz haftadan itibaren görev yapmaya başladı.

Bayraktar TB2 taktik İHA, yine yerli olan Roketsan üretimi MAM-L akıllı mühimmatı kullanıyor.

Türkiye, böylece birlikte milli füze ve silahlı İHAüretip kullanabilen 6 ülkeden biri oldu.

ROKETİNDE ÖMER HALİSDEMİR'E VEFA NOTU

İHA'nın fotoğraflarını Twitter hesabından paylaşan Selçuk Bayraktar, "ilk Milli Silahlı İHA Bayraktar geçtiğimiz hafta göreve başladı, dualarınızı bekliyor" dedi.

Selçuk Bayraktar'ın paylaştığı fotoğraflardan birinde, İHA'nın roketinin üzerinde "Ömer Halis Demir 7/24 izindeyiz" notu dikkat çekti.

FETÖ’nün finans ayağıyla ilgili hazırlanan iddianamede çarpıcı tespitler yer aldı. Gülen’in, Vatikan’da görüştüğü Papa 2. Jean Paul tarafından “gizli kardinal” olarak atandığı ortaya çıktı...

İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 18 Şubat'ta FETÖ/PDY'ye (Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) finansal destek sağlayanlara yönelik düzenlediği operasyonda, ABD'den dönen işadamı Emir Ağbaş ve Mehmet Çelikarslan havalimanında gözaltına alınmıştı. Operasyonun ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Zafer Dur'un hazırladığı 56 sayfalık iddianame 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede 2'si tutuklu 3 sanık hakkında, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" ve "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet" suçlarından 10 yıla kadar hapsi istendi.

Savcı Zafer Dur tarafından kaleme alınan iddianamede FETÖ'nün TSK içindeki yapılanması ile ilgili çarpıcı bir tespit yer aldı. Daha önceki FETÖ mensuplarının ifadelerinden yola çıkılarak hazırlanan iddianamede, TSK içinde general kadrosunda 150, subay kadrosunda 10 bin, astsubay kadrosunda 12 bin kişinin FETÖ üyesi olduğu belirtildi.

TSK içindeki FETÖ yapılanması ile ilgili iddianamede, "Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bu büyüklükte operasyonel bir güce ve mensup sayısına ulaşabilmeleri devletin bekası açısından üzerinde hassasiyetli durulması ve incelenmesi gereken çok önemli bir vakadır" denildi. İddianamede Gülen'in ABD'ye gitmeden yaklaşık bir yıl önce, 9 Şubat 1998'de Vatikan'da Papa 2. Jean Paul'le görüştüğü belirtilerek, "Papa 2. Jean Paul'ün bu görüşmeden 12 gün sonra atadığı 20 kardinal yanında 100 yıla yakın süredir kullanmadığı 'in pecture' uygulaması ile ismini açıklamadığı iki gizli kardinal atadı. Atanan gizli kardinallerden birinin Fetullah Gülen olduğu iddiası bu bağlamda üzerinde durulması gereken iddialardandır. 21 Şubat 1998'de resmiyet kazanarak yürürlüğü giren bu atamada Papalık hakkının kullanıldığı 'in pecture' teriminin anlamı 'Kilisenin bağrına bastığı gizli evladı' anlamına geldiği, aynı zamanda 'kendi ülkesinde kimliğini gizleyen başka dine mensup kişi' anlamını da barındırmaktadır" denildi.

PAPA'YA MEKTUP
İddianamede, Gülen'in savunduğu "dinler arası diyalog" adı altında İslam inancının temeli ile bağdaşmayan faaliyetlerin yürütüldüğü de ifade edildi. Darbe girişimi sonrasında kapatılan Aksiyon Dergisi'nin, 10'uncu yıl özel sayısının "İnsanlık Onu Bekliyor Hz. İsa" kapağıyla çıkması örnek olarak gösterildi. İddianamede Gülen'in Edirne'de vaizlik yaptığı tarihlerde kiliseye yazdığı iddia edilen mektubun önemli olduğunun altı çizilirken, FETÖ liderinin "Vatikan'ın gizli kardinali" olduğu üzerinde araştırmalar yapan ve "Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri" isimli kitabı yazan Aytunç Altındal'ın bu nedenle sürekli ölüm tehdidi almasının da "düşündürücü" olduğu belirtildi... (Takvim)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i kabul etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesine katılmak için bulunduğu Çin'in Hangcou kentinde Almanya Başbakanı Merkel'i kabul etti.

Grand Metropark Otel'de basına kapalı gerçekleşen ve yaklaşık 1 saat süren görüşme sona erdi.

Görüşmenin gündeminde mülteci anlaşması, İncirlik krizi ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin olduğu belirtildi.

1'inci Komando Tugay Komutanlığı birliklerinin, Türk Hava Kuvvetlerinin desteğiyle Hakkari'nin Çukurca kırsalında sürdürdüğü operasyonda ağır kayıplar veren PKK'lı teröristlerin yaşadığı panik, telsiz konuşmalarına yansıdı.

Bölgedeki güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, terör örgütü elebaşıları son telsiz konuşmalarında, şu ana kadarki çatışmalarda 100'ün üzerinde ölü ve çok sayıda yaralıyı Irak'ın kuzeyindeki kamplara kaçırdıklarını, yaralılardan çoğunun durumunun ağır olduğunu, doktor ihtiyacının karşılanamadığını ve bu nedenle ölü sayısının artacağını rapor etti.

Telsiz konuşmaları, örgütte büyük bir panik havası yaşandığını ortaya koydu.

Terör örgütü elebaşılarının birbirlerine hakaret dolu ve suçlayıcı sözler sarf etmesi, örgütteki moral çöküntüsünü gözler önüne serdi.

SON YILLARDA PKK'YA BİR GÜN İÇİNDEKİ EN BÜYÜK KAYIP VERDİRİLDİ

Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, Türk Hava Kuvvetlerinin desteğiyle 1'nci Komando Tugay Komutanlığı birliklerince Çukurca kırsalında devam eden operasyonda dün 33'ü ölü olmak üzere 63 örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiği bildirilmişti.

Bugün de çatışmalarda en son alınan telsiz dinlemelerine göre, 100'ün üzerinde teröristin etkisiz hale getirildiği, ölü ve yaralı teröristlerin çoğunun takviyeye gelen gruplarca, Irak'ın kuzeyine götürüldüğü kaydedilmişti.

Bölücü terör örgütüne son yıllarda bir gün içinde en büyük kaybın verdirildiği ifade edilmişti.

Kağıthane’de bir eğlence mekanına motosikletle gelen yüzleri maskeli iki kişi içeriye parça tesirli ses bombası atarak kaçtı. Meydana gelen olayda 4 kişi hafif yaralandı.

Kağıthane'de bir eğlence mekanınakimliği belirsiz kişilerce parça tesirli ses bombası atıldı. Bu esnada olay yerinde olan 4 kişi hafif şekilde yaralandı. Polis motosikletle kaçan saldırganları yakalamak için çalışma başlattı.

Olay Çağlayan Mahallesi, Park sokak içerisinde bulunan bir eğlence mekanının önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 01.30 sıralarında yüzleri maskeli motosikletli iki kişi, eğlence mekanının önünden geçtikleri esnada ellerindeki poşeti açık kapıdan içeriye fırlatıp, kaçtı. Mekan çalışanlarından Refik T. poşeti alarak sokağa attı. Kısa bir süre sonra poşet büyük bir gürültüyle patladı.



4 KİŞİ YARALANDI

Patlama esnasında kapı önünde bulunan Murat, Refik, Hamza ve Yakup T. vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralandı. Çevredeki vatandaşlar durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Kısa süre sonra olay yerine gelen sağlık ekipleri ilk müdahalenin ardından yaralıları ambulanslarla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma hastanesine kaldırdı. Hastaneye kaldırılan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

ÇEVREDE HASAR OLUŞTU

Öte yandan patlamanın etkisi ile sokakta bulunan bazı binaların camları kırıldı. Park halinde bulunan bazı araçlarda ise maddi hasar meydana geldi. Polis olayın meydana geldiği sokağı şerit çekerek kapatırken, Özel harekât polisleri çevre güvenliğini sağladı. Bu esnada olay yeri inceleme ekipleri mekân girişinde ve sokak içerisinde delil aradı.

"BABAM GÖK GÜRÜLTÜSÜ SANDI" 

Patlama nedeniyle sokağa çıkan mahalleli büyük korku yaşarken, Park sokakta oturan Kartal Haymana isimli bir vatandaş olayı şöyle anlattı: "Evde ailemle oturuyordum. Bir ses duyduk. Babam gök gürültüsü sandı. Sokağa çıktık. Arkadaşım patlama esnasında sokaktaymış. Aldığım bilgiye motosikletli iki kişi gelip, elindeki poşeti bırakmış. Yoldan geçen iki, üç kişi yaralanmış. Ambulanslar hastaneye götürmüş" Polis saldırıyı gerçekleştirenleri yakalamak için çalışma başlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Obama arasında 45 dakika süren görüşme sona erdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama görüşmesi sona erdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesine katılmak için geldiği Çin'in Hangcou kentinde ABD Başkanı Obama ile bir araya geldi.

Marriott Otel'de basına kapalı gerçekleşen görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü.

ABD'nin terör örgütü DAEŞ ile mücadele için Türkiye'nin Suriye sınırı yakınına kurduğu HIMARS füze sistemlerinin devreye girdiği ve bu füzelerle DAEŞ hedeflerinin vurulduğu açıklandı.

ABD'nin Ankara Büyükelçiliğince, sosyal medyadan yapılan açıklamada, "HIMARS" adlı füze sisteminin kurulduğu ve devreye girdiği duyuruldu.

Büyükelçiliğin mesajında, "DAEŞ ile mücadelede Türkiye-ABD iş birliğinin en yeni adımı." ifadesi yer aldı.

ABD Başkanı Barack Obama'nın DAEŞ'le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk de yine sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "ABD güçleri, yeni gönderilen HIMARS sistemiyle dün gece Suriye'de Türkiye sınırı yakınındaki DAEŞ hedeflerini vurdu." ifadesini kullandı.

Türkiye ile ABD, 90 kilometre menzile sahip Yüksek Mobiliteli Topçu Roket Sistemleri'nin (HIMARS) sınır hattına konuşlandırılması için anlaşmaya varmıştı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, mayıs sonunda yaptığı açıklamada, sistemin mayıs ayında gelmesi gerekirken ağustosa kaydırıldığını açıklamıştı.

Çin’in ev sahipliği yaptığı G20 zirvesinde liderlerin gözü hain darbe girişimine karşı demokrasi destanı yazan Türkiye’nin üzerinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan ikili görüşme yaptığı tüm liderlerden gerek Suriye’deki terör şebekelerine, gerek Fetullahçı Terör Örgütü’yle mücadele konusunda tam destek aldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin'in Hagzhou kentinde düzenlenen G20 Zirvesi kapsamında dün ilk olarak Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüştü. Erdoğan, Cinping ile Çin Devlet Konukevi'nde bir araya geldi. Görüşmede, özellikle Suriye'deki son gelişmeler, uluslararası terörizmle mücadele ve Çin'de yaşayan Türk soydaşların durumu görüşüldü. Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında gelişmeler hakkında bilgi aktarırken, terör örgütü FETÖ ile mücadele vurgusu yaptı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Şi Cinping yaptığı ikili görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra G20 gündemi de ele alındı.



ANTALYA'DAKİ G20'Yİ ÖVDÜ
Şi Cinping'in, görüşme sırasında Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişimini kınadıklarını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk hükümetine desteklerini ifade ettiği belirtildi. FETÖ ile mücadele konusunda da Çin'in Türkiye'nin yanında yer aldığının ifade edildiği görüşmede iki liderin, küresel bir sorun olan terörle mücadele konusunda işbirliği ve koordinasyonun önemine dikkati çektikleri kaydedildi. İki lider, Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla, başbakan yardımcıları düzeyinde kurulan hükümetler arası işbirliği konseyinin çalışmalarına hız verilmesi konusunda mutabık kaldı. İkili ticaret, ulaştırma, enerji ve turizm alanlarında ilişkilerin daha da geliştirilmesini kararlaştıran Erdoğan ve Cinping, G20 gündeminin hayata geçirilmesi için beraber çalışma konusunda da görüş birliği içinde olduklarını vurguladı. İki lider daha sonra heyetler arası görüşmeye başkanlık etti. Erdoğan ile Hangzhou'da görüşmekten mutlu olduğunu belirten Cinping, Erdoğan'a, "Hangzhou'ya hoş geldiniz" dedi. Geçen yıl Türkiye'nin Antalya'da G20'ye başarılı bir ev sahipliği yaptığını hatırlatan Cinping, bu zirvede Çin heyetine gösterilen misafirperverlikten dolayı teşekkür etti. Cinping, şöyle devam etti: Hangzhou Zirvesi'ne hazırlanırken Türk tarafı hep bizimle etkin iletişim ve istişarede bulunmuş, başarılı tecrübelerini paylaşmış ve birçok yapıcı önerilerini ileri sürmüştür. Bu, stratejik işbirliği ilişkimizin yüksek derecesinin tam bir göstergesidir. Türk tarafıyla sıkı istişare ve işbirliği yaparak G20 Grubu'nun küresel ekonomik yönetişimi alanında daha büyük roller oynamasını arzu ediyoruz.

'GELECEĞİMİZ ÇOK UMUT VERİYOR'

Geçen yıl Pekin ve Antalya'da yapılan görüşmelerde iki ülkenin önemli mutabakatlara vardığını belirten Cinping, "Taraflarımızın ortak çabalarıyla ilişkilerimizin geliştirilmesiyle alakalı fikir birliği yürürlüğe girmiştir, girmektedir ve sevindirici neticelere ulaşmıştır" dedi.

Kasım ayında başbakan yardımcılığı seviyesinde hükümetler arası işbirliği mekanizması konusunda prensipte anlaşıldığını belirten Cinping, "İlişkilerimizin geleceği çok umutlu" dedi.

'İŞBİRLİĞİMİZ DEVAM EDECEK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, 1 yıl aradan sonra yeniden Çin'i ziyaret etmekten dolayı mutlu olduğunu belirterek, Cinping'i başarıyla yürütülen G-20 Zirvesi dolayısıyla tebrik etti. Erdoğan, Türkiye'nin dönem başkanlığında önem atfedilen kadın, kapsayıcılık, ticaret, yatırım ve inovasyon konularına Çin'in dönem başkanlığında da vurgu yapılmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, mülteciler ve terörle mücadele gibi uzun vadeli meselelerin de G20 Zirvesi gündeminde kalması gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki işbirliğinin artarak devamı konusundaki temennimizi de ifade etmek istiyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesine katılmak üzere geldiği Çin'in Hangzhou kentinde Suudi Arabistan Savunma Bakanı ve aynı zamanda veliaht vekili olan prens Muhammed Bin Salman'ı kabul etti. 1 saat 45 dakika süren görüşme Grand MetroPark Otel'de gerçekleşti.

İzmir’deki mensubu var FETÖ soruşturması kapsamında hazırlanan iddianameye göre TSK’da general kadrosunda 150, subay kadrosunda 10 bin, astsubay kadrosunda 12 bin örgüt üyesi var

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'ye finansal destek sağlanmasına yönelik hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianamede çarpıcı tespitler yer aldı. Savcı Zafer Dur'un hazırladığı iddianamede Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde FETÖ örgüt üyelerinin general kadrosunda 150, subay kadrosunda 10 bin, astsubay kadrosunda 12 bin kişi olduğu vurgulandı. 358 general ve amiral, 39 bin 468 subay, 97 bin 145 astsubay bulunan TSK'da FETÖ üyesi askerlerin ürkütücü boyutlara ulaştığı görüldü. İddianamede Gülen'in, 1998'de Vatikan'da görüştüğü Papa 2. Jean Paul tarafından "gizli kardinal" olarak atandığına da yer verildi.

İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, 18 Şubat'ta FETÖ/ PDY'ye (Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) finansal destek sağlayanlara yönelik düzenlediği operasyonda, ABD'den dönen iş adamı Emir Ağbaş ve Mehmet Çelikarslan havalimanında gözaltına alınmıştı. İddianamede 2'si tutuklu 3 sanık hakkında, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" ve "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkında kanuna muhalefet" suçlarından 10 yıl'a kadar hapsi istendi.

"GÜLEN GİZLİ KARDİNAL"

İddianamede Gülen'in ABD'ye gitmeden yaklaşık bir yıl önce, 9 Şubat 1998'de Vatikan'da Papa 2. Jean Paul'le görüştüğü belirtilerek, "Papa 2. Jean Paul'ün bu görüşmeden 12 gün sonra atadığı 20 kardinal yanında 100 yıla yakın süredir kullanmadığı 'in pecture' uygulaması ile ismini açıklamadığı iki gizli kardinal atadı. Atanan gizli kardinallerden birinin Fetullah Gülen olduğu iddiası bu bağlamda üzerinde durulması gereken iddialardandır. 21 Şubat 1998'de resmiyet kazanarak yürürlüğe giren bu atamada Papalık hakkının kullanıldığı 'in pecture' teriminin anlamı 'Kilisenin bağrına bastığı gizli evladı' anlamına geldiği, aynı zamanda 'kendi ülkesinde kimliğini gizleyen başka dine mensup kişi' anlamını da barındırmaktadır" denildi.

Terör örgütü FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Amerika'nın Pensilvanya eyaletinin Bethlehem şehrinde yaşamayı özellikle seçtiği ortaya çıktı. Yeni bir dünya arayışı, dinler arası diyalog şeklindeki sözleri, 160 ülkede eğitim bahanesi ile kurduğu istihbarat ağıyla kainat imamlığının alt zeminini oluşturan Gülen'in Hıristiyanlar'ın kutsal saydığı Bethlehem ismini taşıyan bu şehre yerleşerek Hıristiyanlara ılımlı ve hoşgörülü imajı sergileyip mehdiliğini ilan etme çabasında olduğu belirlendi. Said Nursi'nin mehdinin geleceği, göreve başlayacağı tarihleri belirlemek için yaptığı ebcet hesabındaki tarihler de yine Gülen'e uyarlandı. Said Nursi'nin yaptığı 'ebcet' hesaplarında 1970-1980'li yıllarda mehdinin geleceği tahmin edildi. FETÖ elebaşı Gülen'in varlık göstermeye başladığı ve yavaş yavaş kendini gösterdiği yıllar da bu tarihlere uyarlandı.

Meslekten ihraç edilen 76 askeri hâkim ve savcıyla ilgili gerekçeli karar, Resmi Gazete’de yayımlandı: Darbe girişiminde aktif rol aldılar, darbe günü izinli olmalarına rağmen, görev başındaydılar

Milli Savunma Bakanlığı'nın (MSB), FETÖ soruşturması çerçevesinde 76 askeri hakim ve savcının meslekten ihraç gerekçesi Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlandı. Darbe girişimi kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin de bulunduğu ihraç listesi de yayımlandı. MSB'nin gerekçesinde, ihraç kararları 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. Maddesine dayandırıldı. Gerekçede, söz konusu hakim ve savcıların, komutanların hukuka verdiği önem ve adli müşavirlerine duyduğu güvenin, bazı askeri yargı mensuplarınca birçok yerde kötüye kullanılarak, komutanların kararlarının FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda yönlendirilmesine çalışıldığı belirtildi. İşte gerekçeden öne çıkan detaylar.
 FETÖ'yle bağlantılı hakim ve savcılar, kendilerine bağlı TSK personelinin yaptıkları tüm hukuksuzluklara rağmen, haklarında soruşturma emri vermedi, soruşturma açıldığında ise beraat kararları ile sonuçlandırdı. Böylece ordu içinde etkinliklerini sürdürdüler.
 Özellikle GATA, Harp Akademisi, Harp Okulları ve TSK'ya ait diğer eğitim kurumlarında, FETÖ'ye bağlı olmayan personelin "akademik yükselme, görevlendirme ve diğer işlemleri" soruşturmalar eliyle engellendi. Böylece FETÖ'ye mensup kişilerin geleceğin komuta kademesinde yer alması amaçlandı.
 Bunun için emniyet ve adli yargıdan gelen bilgi ve belge ve değerlendirmeler, personel aleyhine olacak şekilde oluşturduğu. Bu personel, kumpas davalarıyla mahkûm edildi.

SORUŞTURMA AÇMADILAR
 15 Temmuz'dan önceki süreçte Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanlığınca soruşturma ve inceleme yapılması yönünde ciddi herhangi bir çaba gösterilmedi. Oysa FETÖ mensubu olmayan personelle ilgili kolaylıkla soruşturma ve inceleme kararları verildi.

DARBE SIRASINDA GÖREVDEYDİLER
 Sözde sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilen ancak darbe öncesinde Genelkurmay Adli Müşavirliği, Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Genelkurmay Askeri Savcılığı, Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanlığı gibi görev yerlerinde bulunan bazı askeri hâkimler, 15 Temmuz darbegirişinin yaşandığı o gün, mesai saat 18.00'de bitmesine ve izinli olmalarına rağmen darbe esnasında görev başındaydılar. Bu tespitler tanık beyanları ve kamera kayıtları ile tespit edildi.

SİİRT'te PKK'lı teröristler Barış Mahallesi'ndeki polis lojmanlarına roketatarla saldırı düzenledi. Atılan roketatar kullanılmayan boş bir lojmanın balkonuna isabet ederken, yaralanan olmadı. Polis, teröristleri etkisiz hale getirmek için geniş çaplı operasyon başlattı.

Siirt'in Barış Mahallesi'ndeki Şehit Selim Terzioğlu Polis Lojmanları'na bugün saat 23.10 sıralarında bir grup PKK'lı terörist roketatarlı saldırıda bulundu.

Atılan roketatar kullanılmayan ve boş olan bir binanın balkonuna isabet eti. Yaralananın olmadığı saldırıda binada küçük çaplı yangın çıktı. Ambulans ve itfaiye ekipleri yangının çıktığı binaya sevk edildi ve alevler kısa sürede söndürüldü.

Bölgede bulunan polislerin ise saldırıyı düzenleyen teröristleri yoğun ateş altına alması üzerine, PKK'lılar kaçtı.Güvenlik güçleri, kaçan teröristleri etkisiz hale getirmek için geniş çaplı operasyon başlattı.

Mahalle abluka altına alınırken, kente güvenlik üst seviyeye çıkarıldı.

Atilla Taş da çark etti!

FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, 3 gazeteciyle birlikte, tutuklanan Atilla Taş'ın, mahkemede verdiği ifadede "Ben böyle bir yapılanma içinde olduklarını bilseydim, değil gazetelerinde çalışmayı, selam dahi vermezdim" dediği ortaya çıktı.

FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 35 gazeteci ve akademisyen hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Aralarında Atilla Taş ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da bulunduğu 12 kişi dün adliyeye sevk edilmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Murat Çağlak tarafından yürütülen soruşturmada, savcılık sorgularının ardından şüphelilerden Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Dinçer Gökçe, İskender Yunus Tiryaki, Levent Arap, Murat Aksoy, Mutlu Çölgeçen ve Ayhan Şimşek tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

TUTUKLANDILAR

Bu sabaha karşı hakimlik sorguları biten şüphelilerden Atilla Taş ile gazeteciler Murat Aksoy, Mutlu Çölgeçen ve Ulusal Parti Genel Başkanı ve Türk Solu Gazetesi baş yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu "Örgüt hiyerarşisine dahil olmaksızın örgüte bilerek, isteyerek yardım etmek" gerekçesiyle tutuklandı.

Mahkeme, Dinçer Gökçe, İskender Yunus Tiryaki, Levent Arap ve Ayhan Şimşek'in adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.

ATİLLA TAŞ: DARBEYE İLK TEPKİ VERENLERDENİM... BİLSEYDİM, SELAM DAHİ VERMEZDİM

FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, 3 gazeteciyle birlikte, "Örgüt hiyerarşisine dahil olmaksızın örgüte bilerek, isteyerek yardım etmek" gerekçesiyle tutuklanan Atilla Taş'ın, mahkemede verdiği ifadede "Ben böyle bir yapılanma içinde olduklarını bilseydim, değil gazetelerinde çalışmayı, selam dahi vermezdim" dediği öğrenildi.

Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nde sorgulanan Atilla Taş, kendisine yöneltilen suçlamayı kabul etmedi.

İfadesinde liseyi Adana'da bitirdiğini ve ilk albümünü 1998 yılında çıkardığını belirten Taş, 2000 yılında ABD'ye gittiğini, burada New York Film Akademisi'ni bitirdikten sonra 2002 yılında Türkiye'ye döndüğünü anlattı. Türkiye'ye döndükten sonra tekrar kaset çıkardığını ancak istenilen satış rakamlarına ulaşamadığını dile getiren Taş'ın, 2005'ten sonra da kaset çıkarmayı bıraktığını ve değişik TV'lerde programlar yaptığını anlattığı kaydedildi.

"GAZETENİN MAGAZİN AĞIRLIKLI OLACAĞI SÖYLENDİ"

Sosyal medyada popüler biri olduğunu ve Twitter'de 1 milyon 600 bin takipçisi olduğunu söyleyen Taş'ın, kapatılan Meydan Gazetesi'nin genel yayın yönetmeni Levent Kenez'in gazetede yazması için kendisine teklifte bulunduğunu, uzun süreden beri işsiz olduğu için de Kenez'in teklifini kabul ettiğini söylediği öğrenildi.

Taş'ın, "Levent Kenez bana ilk iş teklif ettiğinde ona Atatürkçü, laik ve demokrat biri oldumuğu ifade etmiştim. Kendisi de bana gazetenin magazin ağırlıklı olacağını söylemişti. Ben de bu sebeple kabul ettim" dediği belirtildi.

"BİLSEYDİM, SELAM DAHİ VERMEZDİM"

İfadesinde FETÖ'nün hedefi ve amacı doğrultusunda herhangi bir eylemde bulunmadığını, himmet adı altında herhangi bir maddi desteği olmadığını dile getiren Taş'ın, darbe girişimine ilk tepki verenlerden biri olduğunu söylediği öğrenildi. Taş'ın, "15 Temmuz'da evimdeydim. Darbe girişimini twitter üzerinde öğrendim. İlk tepki veren insanlardan biriyim. Bu örgütün silahlı terör örgütü olduğu kanaatine 15 Temmuz tarihinden sonra sahip oldum. Kamuoyunun çoğunluğu da bu tarihten sonra bu örgütün silahlı terör örgütü sonucuna vardılar. Eğer bu gazetede çalıştığım için suçlu isem, benim devletim silahlı terör örgütünün gazete çıkarmasına neden izin vermiştir. Ben böyle bir yapılanma içinde olduklarını bilseydim, değil gazetelerinde çalışmayı, selam dahi vermezdim" dediği belirtildi.

SERBEST BIRAKILMAYI TALEP ETTİ

İfadesinde Ergenekon davasını en çok eleştirenlerden biri olduğunu vurgulayan Taş'ın, sabit ikametgah sahibi olduğunu, kaçmasının söz konusu bile olmayacağını belirterek mahkemeden salıverilmeyi talep ettiği kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için bulunduğu Çin'in Hangcou kentinde, Rusya Devlet Başkanı Putin ile TSİ 18.10'da bir araya geldi. Kritik görüşme yaklaşık iki saat sürdü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi için bulunduğu Çin'in Hangcou kentinde, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaklaşık iki saat süren bir görüşme gerçekleştirdi.

Shangri La Otel'de gerçekleşen görüşme öncesi Erdoğan ve Putin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Van'ın Çaldıran ilçesi Tendürek Dağı bölgesinde yürütülen operasyonların, tüm terörist grupların etkisiz hale getirilinceye kadar sürdürüleceği bildirildi.

Van Valiliğinden yapılan açıklamada, Tendürek Dağı bölgesinde 40-50 terörist unsurun bulunduğu yönünde istihbarat alınması üzerine bölgede operasyon başlatıldığı belirtildi.

Bölgede bulunan bölücü terör örgütü PKK mensupları ve elebaşlarının tamamen temizlenmesine yönelik başlatılan planlı operasyonların, generallerin komutasında kahraman güvenlik güçlerince sürdürüldüğünün vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Maalesef operasyonlarda arazi yapısının zorluğundan ve çatışmaların şiddetinden dolayı şehitlerimiz olmaktadır. Bu kapsamlı operasyonlar, devletimizin terörü yok etme anlayışı çerçevesinde havaunsurlarımızın da desteğiyle, terörist gruplar tamamen etkisiz hale getirilene kadar sürdürülecektir. Operasyonlarda terör örgütüne çok büyük kayıplar verdirilmektedir. Bu büyük ve her türlü takdire layık olan mücadele, bütün imkânlar kullanılmak suretiyle icra edilmektedir. Sıkışan terörist unsurların tamamen o bölgeden temizlenmesi için güvenlik kuvvetlerimiz her türlü tedbiri planlamakta ve yerine getirmektedir. Devletimizin diğer bütün kurumları da bu mücadeleye gerekli her türlü desteği vermektedir."

24 Ağustos'ta Cerablus'a koalisyon devletlerinin desteğiyle sınır ötesi harekât başlatan Türkiye, Fırat Kalkanı harekâtının ikinci aşamasına geçti. TSK’ya ait tank ve zırhlı araçlar, bugün Kilis'in Elbeyli ilçesinden Çobanbey kasabasına girdi. Genelkurmay, DAEŞ teröristlerinin mevzilerini bırakarak araçlarıyla kaçtıklarını duyurdu.

Suriye'nin Türkiye sınırındaki terör tehditlerine karşı gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekatı'nda bir grup TSK zırhlısı, Kilis'in Elbeyli ilçesinden Suriye tarafına geçti.

İKİNCİ CEPHENİN STRATEJİK ÖNEMİ BÜYÜK

Çobanbey ilçesine giren TSK unsurları, burada ÖSO'nun terör örgütü DAEŞ'e karşı ileri harekatını destekleyecek -Harekatın Cerablus ayağındaki ilerlemelerden sonra Çobanbey'de başlayan süreç, Azez-Cerablus hattının DAEŞ'ten arındırılması için stratejik önem taşıyor.

ÇOK SAYIDA ZIRHLI ARAÇ İLÇEYE GİRDİ

Suriye'nin kuzeyindeki terör tehditlerine karşı gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait zırhlı araçlar, Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) destek vermek amacıyla sınırdan Suriye tarafındaki Çobanbey ilçesine geçti. Kilis ilinin Elbeyli ilçesinden geçiş yapan TSK unsurları çok sayıda zırhlı araçtan oluşuyor. Suriye sınırında, Halep'in kuzeydoğusunda bulunan Çobanbey ilçesi, DAEŞ'le savaşan Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolünde.

SON AYLARDA SIK SIK EL DEĞİŞTİRMİŞTİ

Yine muhaliflerin kontrolünde olan Azez ilçesinin komşusu olan Çobanbey, son aylarda ÖSO ve DAEŞ arasındaki çatışmalarda sık sık el değiştirmişti.

TSK'nın terör tehditlerini bertaraf ederek sınır güvenliğini artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek maksadıyla 24 Ağustos'ta başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı sırasında, ÖSO güçleri, Cerablus'un yanı sıra, batıdaki Çobanbey ilçe merkezinden de ilerleyerek Türkiye sınırı boyunca bazı köylerin kontrolünü ele geçirmişti.

Muhalifler, Fırat'ın batı yakasında yer alan Cerablus'ta, ilçenin güneyinde Sucu Çayı'na kadar olan bölgeyi terör örgütleri DAEŞ ve PYD/PKK'dan arındırmıştı.

Türk tankları Çobanbey'e girdi... Sınırdan dumanlar yükseliyor

ÇOBANBEY HAMLESİ, FIRAT KALKANI'NIN YENİ EVRESİ

ÖSO'nun Çobanbey'deki hamlesi, Fırat Kalkanı Harekatı'nın yeni bir evresi olarak görülüyor. Harekatın yeni evresiyle Azez-Cerablus hattının terör unsurlarından temizlenmesi bekleniyor.

DAEŞ MEVZİLERİ BIRAKARAK KAÇIYOR

Genelkurmay Başkanlığınca, Kilis'in güneyindeki DEAŞ havan mevzilerinden Kilis'e atılan 3 mermiye karşılık olarak, sınırda bulunan hedef tespit radarlarıyla atışın yapıldığı iki silah mevzisinin yerlerinin derhal tespit edildiği belirtilerek, "Fırtına obüsleriyle misliyle mukabele kapsamında 16 atım icra edildi. Yapılan atışlar sonucunda her iki silah mevzisi ve hemen yanı başında bulunan koruganlar tam isabetle vurularak, orada bulunan DEAŞ teröristleriyle beraber imha edilmiştir." açıklamasında bulunuldu.

Genelkurmay Başkanlığından, Kilis kent merkezine düşen roket mermileriyle ilgili açıklama yapıldı.

FIRTINA OBÜSLERİYLE 16 ATIM YAPILDI

Buna göre, Kilis'in güneyindeki DEAŞ havan mevzilerinden Kilis'e atılan 3 mermiye karşılık olarak, sınırda bulunan hedef tespit radarlarıyla atışın yapıldı, iki silah mevzisinin yerleri derhal tespit edildi. Fırtına obüsleriyle misliyle mukabele kapsamında 16 atım icra edildi.

TERÖRİSTLER İMHA EDİLDİ

Yapılan atışlar sonucunda her iki silah mevzisi ve hemen yanı başında bulunan koruganlar tam isabetle vurularak, orada bulunan DEAŞ teröristleriyle beraber imha edildi.

TSK zırhlıları Çobanbey'e girdi

"DEAŞ, BARINMA ALANLARI VE SİLAH MEVZİLERİNİN ÇOĞUNU KAYBETMİŞTİR"

Açıklamada ayrıca, koalisyon çerçevesinde Fırat Kalkanı Operasyonu'nun bölgede planlandığı şekilde devam ettiği bilgisi de verildi. Çok sayıda DEAŞ teröristinin, koalisyon güçlerince desteklenen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) birliklerinin önünden bulundukları mevzileri terk ederek araçlarıyla kaçtıklarının gözlendiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"24 Ağustos'ta başlayan ve yoğun hava destekli devam eden Fırat Kalkanı Operasyonu'nda büyük kayıplar veren DEAŞ, barınma alanları ve silah mevzilerinin çoğunu kaybetmiştir. Açıkta kalan unsurlarının direnmeleri oldukça güçleşmiştir. Terör örgütlerince kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde icra edilen koalisyon harekatına destek veren Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyeti göstermektedir.

SİVİL ZAİYATIN MEYDANA GELMEMESİ İÇİN SON TEKNOLOJİK YÖNTEMLER KULLANILIYOR

Bu kapsamda sivil zayiatın meydana gelmemesi maksadıyla son teknolojik yöntemler kullanılmakta, buna ilişkin tüm tedbirler alınmakta, elde edilen görüntü ve tespitlerle, hedefler hassasiyetle saptanmakta, hedeflerin sivil yerleşim yerlerine belirli kıstaslardan daha yakın olmamasına ve sivillerin zarar görmemesine mutlak şekilde dikkat edilmektedir."

İŞTE TSK'YA AİT TANKLAR VE ÖSO İLE BİRLİKTE DEAŞ'A KARŞI HAREKAT HAZIRLIĞI

Mağdur pilotlar FETÖ’yü anlatacak

Fethullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında en etkin şekilde kullandığı HavaKuvvetleri Komutanlığı'ndaki FETÖ/PDY soruşturmasında önemli bir adım atıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılarından Can Tuncay'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında son 6 yılda TSK ile ile ilişiği kesilen F-4 ve F-16 pilotlarının listesi çıkarıldı. 175 kişiden oluşan pilotların özel hava yollarında çalıştıkları belirlenirken Fethullahçı yapılanma tarafından mağduriyetleri sebebiyle TSK ile ilişkileri kesilen bu pilotların beyanlarının alınmalarına karar verildi. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek beyan alma işlemleri çerçevesinde pilotlar tek tek emniyete davet edilerek nasıl mağdur oldukları sorulacak. Bu beyanlar çerçevesinde de örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki çalışma sisteminin haritası çıkarılacak. 15 Temmuz darbe girişiminde Hava Kuvvetleri'ne bağlı Akın Üssü darbenin karargahı olarak kullanılmış alıkonulan başta Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar olmak üzere kuvvet komutanları ve birçok çok general bu üsse götürülerek hapsedilmişti