Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır Çarşısı’nın açılışını...

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır Çarşısı'nın açılışını yaptı

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışmaları tamamlanan Mısır Çarşısı ve Nusretiye Camii yeniden hizmete açıldı. Açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

04 Mayıs 2018 - 17:00

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır Çarşısı'nın açılışını yaptı

Giriş Tarihi: 4.5.2018 16:07 Güncelleme Tarihi: 4.5.2018 17:13

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da bulunan 'nın restorasyon çalışması sonrası açılış töreninde konuştu. Konuşmasında CHP'nin kötü yönetimine de değinen Erdoğan, "Milletin ekmeğini karneye bağlayan, inancı ile uğraşan sur içinde mescit bırakmayan tek parti iktidarı vardı. CHP zihniyeti kirliliktir. CHP zihniyeti çöp dağlarıdır. Bunları yaşayanlara soracaksınız gençler. Milletimizin Menderes ile yapmaya çalıştığı atılımın önünü iftiralarla kesen bu zihniyetin yaptıklarının bedeli çok ağırdır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır Çarşısının açılışını yaptı

Cumhurbaşkanı , restorasyonu tamamlanan Mısır Çarşısı'nın açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, restorasyonu tamamlanan Mısır Çarşısı'nın açılış törenindeki konuşmasında, çarşının restorasyonunun ülkeye, şehre ve esnafa hayırlı olmasını diledi.

Kentin simge mekanının 354 yıldır şehir halkı yanında ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelen misafirlere de hizmet verdiğini dile getiren Erdoğan, çarşının restorasyonla aslına uygun şekilde ve daha yüksek standartlarla hizmet verir hale getirildiğini kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi ve ’nin açılışını yaptı

 

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışmaları tamamlanan ve yeniden hizmete açıldı. Açılışını Cumhurbaşkanı yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi Mısır Çarşısı ve Nusretiye Camii’nin açılışını yaptı

Sultan 3. Murad'ın eşi ve 3. Mehmet'in annesi Valide Safiye Sultan'ın isteği üzerine 1597'de temeli atılan ve 60 yıl sonra 1663'te tamamlanan 'nın, 2013'te başlayan restorasyon çalışmaları tamamlandı.

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen restorasyon çalışması kapsamında Mısır Çarşısı'nın dış cephe ve iç mekan koridorlarının kutu profilleri ile çelik konstrüksiyonu tamamlanarak, platform yapıldı.

Restore edilen Mısır Çarşısı ve Nusretiye Camii açılışı yapıldı

Dua Meydanı mahallinde bulunan kiracılar tahliye edildikten sonra muhdes ekler sökülüp, meydanda bulunan Dua Kürsüsü'nde araştırma raspası yapıldı. Boya altından orijinal kalem işleri ortaya çıkarılarak, kürsünün konservasyon çalışmaları gerçekleştirildi. Ayrıca dua kürsüsünün mimari ve kalem işi tezyinat, rölöve, restorasyon, restitüsyon projeleri hazırlanıp, Anıtlar Kurulu'na teslim edildi.

Mısır Çarşısı'nın iç mekan onarımları yapılırken, çarşının tonozları üzerindeki betonarme tabaka kırılarak alındı ve yerine ahşap çatı yapılarak üzeri kurşunla kaplandı. Öte yandan üst örtüde bulunan tonoz ve kubbelerin sıva ve kurşun örtü imalatları tamamlandı.

CAMİDEKİ KALEM İŞLERİNİN YÜZDE 70'İ SAĞLAM

Sultan 2. Mahmud tarafından 1823-1826 yılları arasında Krikor Amira Balyan'a yaptırılan 'nin 2012'de başlayan restorasyon çalışmalarında da sona gelindi.

Nusretiye Camii'nde yapılan kapsamlı restorasyon çalışmalarında, yapı genelinde yapılan araştırma raspaları neticesinde en nitelikli olan kalem işi tezyinatlara harim bölümünde rastlandı. Üç kat olarak yapılan araştırma raspaları sonucu ortaya çıkarılan ve cami ile yaşıt olan 1826 yılı kalem işlerinin yüzde 70 kadarına sağlam olarak ulaşıldı.

Restorasyonu tamamlanan Mısır Çarşısı ve Nusretiye Camii bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla birlikte açıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar!

Restorasyonu tamamlanan Mısır çarşısı havadan görüntülendi!

Dünyanın en iyi havalimanına sahip ülkeler

​"TÜRK TURİZMİ ŞAHLANIŞ DÖNEMİNE GİRİYOR"

Erdoğan, hafta başında Özbekistan'a gittiğini anımsatarak, Taşkent'teki resmi temaslarının ardından Buhara'ya geçtiklerini, burada ayak bastıkları her yerde ataların kurduğu büyük medeniyetin gerçekten göz alıcı ve gurur verici eserleriyle karşılaştıklarını dile getirdi.
Yaklaşık 1,5 yıl önceki ziyaretinde de Semerkant'ı görme, oradaki eserleri ve önemli mekanları ziyaret etme fırsatı bulduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Genel olarak Orta Asya, özellikle de Özbekistan adeta keşfedilmeyi bekleyen bir inci gibi. Oralara gidince Türkiye'nin hizmet sektöründe ulaştığı seviyeyi çok daha iyi görme imkanı elde ediyoruz. Sadece Mısır Çarşısı'nın da içinde bulunduğu şu Tarihi Yarımada pek çok ülkenin toplam turist sayısından çok daha fazla ziyaretçiyi misafir ediyor. Bu büyük bir mutluluk. İnşallah devam eden restorasyonlarımızın ardından bu bölgemizi çok daha cazip hale getirecek, çok daha fazla ziyaretçi ağırlayabileceğiz. Türk turizmi, bir süredir maruz kaldığımız yoğun iç ve dış saldırılardan dolayı irtifa kaybetmişti. Geçtiğimiz yıl başlayan toparlanma, inşallah bu yıl 40 milyonluk rekor turist sayısıyla şahlanış dönemine giriyor. İhracat ve turizmde kaydettiğimiz bu büyük ilerleme bir lokomotif görevi ifa ederek diğer alanlarda da bizi hedeflerimize yaklaştıracaktır."

"İSTANBUL'UN KIYMETİNİN BİLİNMESİ LAZIM"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ellerinde İstanbul gibi bir hazine varken, milletin ve devletin sırtının yere gelmeyeceğini, ancak İstanbul'un kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

Uğruna nice mücadelelerin verildiği bu şehrin 600 yıllık sahipleri olarak asırlar boyunca her köşesini nakış gibi işlediklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ancak Cumhuriyet döneminde İstanbul'u hak ettiği özenle yönetemediğimizi de itiraf etmeliyiz. Ecdadın asırlar boyunca üzerine titrediği güzelleri korumak bir yana şehrin en mutena köşelerinden çevresindeki bakir alanlara kadar her yerinin çirkin yapıların istilasına uğramasına dahi engel olamadık. Bunun sorumlusu asla vatandaşlarımız değildir. Bu felaketin sorumlusu Türkiye'yi ve İstanbul'u yönetme sorumluluğunu üstlenenlerin imkansızlıktan ziyade vizyonsuzluk kokan ihmalleridir. Siz insanlara eğer yaşayacakları imkanları, kullanacakları alt yapıyı göstermezseniz onlar da gider nereyi bulursa oraya yerleşir, hayat mücadelesini o şekilde sürdürür."

"BİZ DE İLK 10'A GİRECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, restore edilen Mısır Çarşısı'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, dün Güney Kore'de olduğunu hatırlatarak, bu ülkenin 2. Dünya Savaşı sonrası kalkınma stratejisinin herkese ders olacak nitelikte olduğunu söyledi. Güney Kore'de yaşanan hava kirliliğine de dikkati çeken Erdoğan, "Onlar da baktım maske takıyorlar. Bak biz o yönde onları aştık." dedi.

Sanayileşmesinden şehirleşmesine kadar her şeyini planlayan, insanlarını buna göre eğiten, sanayisini buna göre kuran bir ülkenin nereden nereye gelebileceğini Kore'de gördüklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Onun için takdire şayan. Aynı dönemde bizim yöneticilerimiz ne yapmış diye bakıyoruz, karşımıza tek parti döneminin CHP'si çıkıyor. Milletin ekmeğini karneye bağlayıp, inancıyla uğraşan, ecdat yadigarı eserleri yaşatmak bir yana, şu gördüğünüz Suriçi'nde adeta mescit bırakmayan, hepsini yıkan veya satan bir tek parti iktidarı vardı. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman kimden aldım? CHP belediyesinden aldım. CHP belediyesinden aldığım zaman İstanbul'da ne vardı? Çöp dağları vardı, hava kirliliği vardı, atık su kanalları vardı. Çünkü CHP zihniyeti kirliliktir, CHP zihniyeti çöp dağlarıdır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerden bu yaşananları, yaşayanlara sormalarını da isteyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Milletimizin rahmetli Menderes ile yapmaya çalıştığı atılımın önünü önce iftiralar ve kumpaslarla olmayınca darbelerle kesen bu zihniyetin ülkemize maliyeti çok ağırdır. Eğer Türkiye şu son 16 yılda yaptığı atılımı, sağladığı istikrar ve güven ortamını 2. Dünya Savaşı sonrasında gerçekleştirebilseydi bugün dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacaktı. Şimdi 17. sıraya geldik mi? Geldik. Nereden geldik? 24. sıradan buraya geldik. Yetmez, biz de ilk 10'a gireceğiz. Çünkü milletlerin ve ülkelerin zenginliği iki türlü olur. Birincisi çok para getiren, tabii zenginlikleriniz, buna karşılık az nüfusunuz vardır, kişi başına gelir itibarıyla en önlere geçersiniz. Bu tür ülkeler evet zenginleşmişlerdir ama hiçbir zaman gerçek anlamda huzurlu ve gelişmiş olamamışlardır. İkinci yöntem ise 2. Dünya Savaşı sonrası üstelik de savaşın yıkımını yaşamış olmanıza rağmen çok hızlı bir şekilde toparlanıp yüksek teknolojiye dayalı üretimle dünya devi haline gelirsiniz. Güney Kore'nin de içinde yer aldığı işte bu grup, gerçek ve kalıcı gelişmeyi, refahı yakalayan ülkelerdir. Türkiye iyi niyetli bir takım girişimlere küçük de olsa atılan bir takım adımlara rağmen bu grupta yer alma fırsatını darbeler, cuntalar, muhtıralar, terör olayları, siyasi çekişmeler ve toplumsal kavgalarla kaybetmiştir."

"BU NOKTAYA DURUP DURURKEN GELMEDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bir daha bu duruma düşmemesi için çözümü yönetim sistemini değiştirmekte bulduklarını söyledi.
İnsanların gelip geçici, sistemlerin ise kalıcı olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle çok partili siyasi hayata geçtiğimiz dönemden beri yaşadığı krizlerin üstesinden gelebileceği bir imkan elde etmiştir. Biz kendimiz için değil, ülkemizin ve milletimizin geleceği için, en çok da gençlerimiz için bu yönetim sistemi değişikliğini yaptık. Biliyorsunuz yeni hükümet sistemimiz, rahmetli Özal başta olmak üzere, Türkiye'de yönetim kademelerinin hepsinde de görev yapmış hemen her siyasetçinin hedefi ve özlemiydi. Yönetim sistemi değişikliği hem Meclis'te, hem de milletimiz içinde çok geniş bir uzlaşma gerektirdiği için daha önce kimse bunu başaramamıştı ama biz bunu başardık. Tabii bu noktaya durup dururken gelmedik. Bu işin temelinde 2007 cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan kriz yatıyor. Türkiye'yi pençesinden inim inim tutarak inleten vesayet güçleri ve onlarla birlikte hareket eden partiler, 2007 yılında gerekli çoğunluğa sahip olmamıza rağmen, bizi cumhurbaşkanı seçtirmek istemediler. Biz de çözümü milletimize gitmekte bulduk."

"FARKLI BİR CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM DEMİŞTİM"
Erken seçim kararıyla cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi yolunu açarak, o dönemde kritik bir adım attıklarının da altını çizen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:

"2014 yılında milletimin oylarıyla cumhurbaşkanı seçildiğimde, meşruiyetimin kaynağı sebebiyle farklı bir cumhurbaşkanı olacağımı peşinen ifade etmiştim. Daha seçim yapılırken dedim ki 'Farklı bir cumhurbaşkanı olacağım, alıştığınız gibi Çankaya Köşkü'ne oturup suya sabuna dokunmadan her türlü yetkiye sahip olup, sorumluluk üstlenmeyen bir cumhurbaşkanı olmayacağım.' demiştim. Ve ne oldu? Çankaya'ya çıktık ve orada farklı bir cumhurbaşkanlığı sürecini başlattık çünkü ben bunu milletime izah edemezdim. İlk günden itibaren anayasanın verdiği tüm yetkileri sonuna kadar kullanarak, hükümetle de uyumlu bir şekilde ülkemin ve milletimin her türlü meselesinin çözümünde en önde yer aldım. Bakanlar Kurulu başta olmak üzere, tüm önemli toplantılara periyodik olarak başkanlık yaparak alınan kararları ve uygulamalarını yakından takip ettim. 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından yeni hükümet kurulamayınca anayasadan aldığım yetkiyle ülkemizi biliyorsunuz yeniden seçime götürdüm ve önemli siyasi krizin hasarsız atlatılmasını sağlamış oldum. Kiminle? Milletimle. Çünkü müracaat edilecek kapı sizdiniz. Nihai kararı verecek olan sizdiniz ve size geldim. 7 Haziran'da o tek başına hükümetin olmadığı seçim, ardından kasım ve kasımda siz nihai kararı verdiniz ve dediniz ki 'Olmaz. Yeniden tek başına iktidarı.' dediniz."

​"İLKLER HER ZAMAN ZORDUR"
24 Haziran'da yapılacak olan seçimlere de değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Genellikle ilkler her zaman zordur, her zaman sıkıntılıdır. Ancak neticesi bereketlidir. Türkiye, yeni yönetim sisteminin ilk seçimini inşallah kolay şekilde gerçekleştirecektir."

​"HER ŞEYDEN ÖNCE DEMOKRASİ DÜRÜSTLÜKTÜR"
"Milletin iradesini satın almaktan daha beter bir şey olabilir mi?" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İşte bunları gördük. Şimdi bunu yapanlar, 'bu milleti idare edeceğiz' diyorlar. Sizden bu ülkeye fayda olmaz. Her şeyden önce demokrasi dürüstlüktür, demokrasi evet bir yerde namus meselesidir. Bu ittifakların, bu adayların amaçları kesinlikle ülkenin ve milletin dertlerine derman olmak değildir"

​"AFRİN'DE 4376 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"
Erdoğan, yurt içi ve yurt dışındaki terör operasyonlarına ilişkin, "Afrin'de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 4 bin 376. Kuzey Irak'ta 379, Cudi'de, Gabar'da Tendürek'te 297." dedi.

"SİZ MİLLETE NE VADEDİYORSUNUZ"
Ülkeyi nasıl yöneteceklerini manifestolarında bütün teferruatıyla açıklayağını belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Ve bugüne kadar yaptıklarımızı ve bundan sonra yapacaklarımızı milletimizle paylaşacağım. Peki öteki ittifaklar, öteki partiler ne yapıyor diye baktığımızda, gördüğümüz şudur: Bunların tek bir amacı millete söyleyebileceği tek bir projesi vardır. O da Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmektir. Diyelim ki bunu başardınız. Ve yönetimi devraldınız. Peki siz millete ne vadediyorsunuz."

Bu haber 200688 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bakan Fidan'dan Şam'da net terör mesajı: Suriye'de PKK/YPG'ye yer yok!.
Bakan Fidan'dan Şam'da net terör mesajı: Suriye'de PKK/YPG'ye yer...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Suriye yeni yönetim lideri Ahmed Eş-Şara ile bir araya geldi | Başkan Erdoğan işaret etmişti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Suriye yeni yönetim lideri Ahmed...