Son dakika: AK Parti MKYK toplantısı | Ömer Çelik'ten önemli açıklamalar

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik önemli açıklamalarda bulundu. Marsilya ile Fransa'da maç yapan Galatasaray'ın uğradığı çirkin provokasyon ile ilgili açıklama yapan Çelik, "Galatsaray taraftarı sadece dozunda cevap vermiştir. Dolayısıyla aslında nefret suçu işleyen başka bir grup iken, sürekli Müslümanların suçlanmasıyla karşı karşıya kalıyoruz." dedi.

Son dakika: AK Parti MKYK toplantısı | Ömer Çelik'ten önemli açıklamalar

Giriş Tarihi: 05.10.2021  17:08 Güncelleme Tarihi: 05.10.2021  20:13

Son dakika haberi... AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik önemli açıklamalarda bulundu. Marsilya ile Fransa'da maç yapan Galatasaray'ın uğradığı çirkin provokasyon ile ilgili açıklama yapan Çelik, "Galatsaray taraftarı sadece dozunda cevap vermiştir. Dolayısıyla aslında nefret suçu işleyen başka bir grup iken, sürekli Müslümanların suçlanmasıyla karşı karşıya kalıyoruz." dedi. Akdeniz'de Rum gemisine ihlal müdahalesiyle ilgili ise, "Mavi vatan kırmızı çizgimizdir." ifadelerini kullandı.

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.

Toplantı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.

 

Çelik'in açıklamalarından öne çıkan satır başları:

AK Parti döneminde hiç fabrika kurulmadığına dair yalan siyaseti üretiyorlar. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yaptığı her açılışta bu yalan siyasetini çürütüyor.

Hali hazırda OSB'si olmayan il kalmamıştır. Bugün itibariyle OSB sayısı 325'e ulaşmıştır. Toplam istihdam da büyük bir başarıyı ortaya koymaktadır. OSB'lerde istihdam sayısı 2 milyon 131 bin kişiye ulaşmıştır.

Türkiye'nin güvenilir bir ülke olduğu, dev bir yatırım üssü olduğu açıktır. OSB'lerdeki üretimin daha çok artması yönünde yeni rakamlara ulaşıcağımız kesindir.

Pandemi dönemi bir kez daha gösterdi ki; bu çılgın şekilde ortaya konan yarışlar, insani boyutlar gözetilmediği zaman, bizi yok edecek duruma gelebiliyor. Bu sebeple Yeşil Kalkınma Devrimi'ni sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Bu yaklaşım her zaman merkezde olmalıdır. Orman varlığını artırmaya yönelik çalışmalar, sıfır atık çalışmaları başta olmak üzere bu çalışmaların himaye edilmesi önemlidir.

Cumhurbaşkanımız Paris İklim Anlaşması'nı Meclis'e sunma kararını BM'de gündeme getirmişti. Buradaki yeşil mutabakat dünyamızı ve ülkemizi çok yakından ilgilendiriyor. Pandemide bir kez daha görüldü ki; insan doğayı yok ediyor. Yeşil Kalkınma Devrimi denen süreçle ilgili çalışmalarımızı çok sıkı bir şekilde sürdüreceğiz. Yeşil Kalkınma Devrimi partiler üstüdür.

İDLİB'TEKİ SON DURUM

İdlib'te ve Suriye'nin diğer bölgelerinde barışın kalıcı olmasına önem veriyoruz. İdlib'te çıkacak bir gerginlik yeni bri göç dalgasına neden olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın Soçi'de Putin ile yaptığı görüşme bu açıdan önemlidir. Suriye'de kalıcı barışın sağlanması bizim için esastır. Bu siyasi çözüm, zemininin korunması için İdlib dahil diğer bölgelerde istikrarın sağlanması önemlidir.
Özellikle Fırat'ın doğusunda terör örgütlerinin hareketleri ve onlara destek veren ülkeler her zaman gündemimizdedir. İdlib'te ateşkes ihlalleri ve sivillere yönelik saldırıları da yakından takip ediyoruz.

İSLAMOFOBİ VE İSLAM DÜŞMANLIĞI

Dünyanın çeşitli yerlerindeki nefret suçları, İslamofobi ile ilgili bakış açıları her zaman gündemimizdedir. MYK ve MKYK toplantılarında bunları ele alıyoruz. İslamofobi ve İslam düşmanlığı konusunda yapılan faaliyetleri yakından takip ediyoruz. Son olarak Galatasaray-Marsilya; Bozkurtların nefret suçu işlediğine dair Fransa'da bir milletvekili iddiada bulundu. Marsilya tribünleri içerisindeki bir grubun Türkiye'ye ve Azerbaycan'a karşı nefret suçu içeren pankartlar açtığı görüldü. Galatsaray taraftarı sadece dozunda cevap vermiştir.

Dolayısıyla aslında nefret suçu işleyen başka bir grup iken, sürekli Müslümanların suçlanmasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Orada kameralar var. Marsilya tribünlerindeki bri grubun suçudur.

Yine maalesef Fransa'da içişleri bakanı kaç tane camii kapattığıyla övünüyor. 6 caminin kapatıldığını söylüyor. Ama kullandığı söylem başından itibaren yanlış.

İnsanlar asimile olmayacaklarını düşündükleri zaman entegrasyon sürecine girerler. İnsanları kendi kimliklerinden soyutlamak isterseniz, entegrasyona direnirler. Asimilasyon olmadığı sürece entegresyon her zaman güçlü şekilde desteklenmelidir. Burada demokrasilerin güçlü olması gerekiyor. Bunun İçişleri Bakanı'ndan gelmesi maalesef üzücüdür.

MACRON'UN SÖZLERİNE SERT TEPKİ

DAEŞ gibi terör örgütleriyle fiziki mücadelenin yanısıra ideolojik mücadele de önemlidir. Bu zihniyet neden güçleniyor diye baktığımızda DAEŞ'e en çok mühimmat sağlayan şeyin İslam düşmanı uygulamalar olduğunu görüyoruz. Bilimsel çalışmalarda da ortaya çıkmıştır, insan psikoloji açısından da böyledir. Göçmenlere otoriter ideoloji ile şekil vermeye, dini ya da etnik değerlerini ayara tabi tuttuğunuz her yaklaşım ters teper. Asimilasyon entegrasyon sürecinin en önemli engelidir.

Biz entegrasyonu güçlü bir şekilde destekliyoruz. Asimilasyon olmadığı sürece entegrasyon desteklenmelidir. Bir demokrasi tek başına dünyada nefes alamıyor. Bu tip yaklaşımlar aslında demokratik süreçleri zehirleyen, toplumların demokratik düzenine zarar veren hadiselerdir.

Ülkemizle ilgili iftira sözkonusu olduğunda yakından takip ettiğimi ifade etmiştim. Macron Osmanlı İmparatorluğu'na atıf yaparak Türkiye'yi suçluyor. Türkiye'nin Cezayir'i siyasal hafızasını manipüle ettiğini söylüyor.

Cezayir ulusuna, devletine kiralık hafıza kullanıyor demek bir saygısızlıktır. Fransa'da önce Cezayir'de bir devlet var mıydı deniyor. Bu da saygısızlıktır. Cezayir'in devletleşme, milletleşme sürecini Fransız sömürgeciliğine bağlamak son derece yanlış bir yaklaşımdır.

"MAVİ VATAN TARTIŞILAMAZ"

Yunanistan ve Rum kesiminin Ege, Doğu Akdeniz'de maksimalist davranışlarından vaz geçmesi lazımdır. Ege'yi kendi gölü gören bir siyasetin varacağı hiçbir yer yoktur. En son bir Rum gemisinin ihlali karşısında Deniz kuvvetlerimiz anında müdahale ederek geri göndermiştir. Mavi vatan kırmızı çizgimizdir, ana vatanın ayrılmaz parçasıdır. Birisi çıkıp da mavi vatan kavramı saldırganlık içeriyor diyorsa, bunu da TBMM üyesi sıfatıyla söylüyorsa bunun tamamen karşısında olduğumuzu söyleriz. Mavi vatan için her türlü mücadeleyi verir, her türlü bedeli öderiz.

"DARA DÜŞERSENİZ İLK KOŞACAK YİNE TÜRKİYE'DİR"

Burada tartışılması gereken Yunanistan'ın silahsız olması gereken adaların silahlandırmış olması ve silahlandırmaya devam etmesidir. Anlamaları gereken şey, o bahsettiğiniz ülkeler zor zamanınızda yanınızda olmayacak ama Türkiye bir komşu olarak her zaman zor zamanınızda yanınızda oldu, dara düşerseniz ilk koşacak yine Türkiye'dir.

YUNANİSTAN'A NET UYARI: SAHADA GÖRÜRSÜNÜZ

Burada masada çözülebilecek pek çok mesele vardır. Hem Dışişleri Bakanlığımızın diplomatik yeteneği, hem Milli Savunma Bakanlığımızın birikimi vardır. Siz masada çalışma başlarken sahada fiili durum yaratırsanız, aşırı saldırgan tutum ortaya koyarsanız, o zaman sahada kuvvetlerimizin orada var olduğunu her zaman görmüş olursunuz. Yunanistan'ın aklı selimle hareket etmesi, sorunların diplomasiyle çözülmesi konusundaki yaklaşımımıza saygı göstermesini çok daha iyi olduğunu düşünüyoruz

YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI

Herkes yeni anayasa ile ilgili görüş söyleyebilir. AK Parti olarak, herhangi bir şekilde, laiklik prensibinin vazgeçilmez olduğunu ifade etmiştim. AK Parti laik devlet düzenini savunmaktadır. Laiklik toplumsal barış ilkesi olarak yerini koruyacaktır. Vatandaşlarımız üzerinde bir mengene oluşturan, vatandaşların eğitimden faydalanmasını engelleyen bir laiklik anlayışı vardı. Bu laiklik ilkesi ile bağdaşmıyordu. Türkiye'ye çok karanlık günler yaşatmış bir uygulamaydı.

SORU - CEVAP

ABD'DE ÜLKÜ OCAKLARI GÜNDEMİ

Ülkü ocakları adı altında vatandaşlarımızın hedef gösterildiği bir uygulama görüyoruz. Bunların arkasında FETÖ terör örgütünün girişimleri olduğunu değerlendiriyoruz. Bu tip açıklamaları esefla karşılıyoruz. Bu devletlerde bu tasarılarını üretenlerin, bu aynayı kendilerine tutmalarında fayda vardır. Tümüyle reddediyoruz.

"YURTLAR HER ZAMAN GÜNDEMİMİZDE"

Sayın Cumhurbaşkanımız öğrenci kardeşlerimizin bir odada kaç kişi kaldığı ile bile ilgilenmektedir. Yurtlar her zaman gündemimizde. Bu konuda oldukça devrimci adımlar attık. 8 buçuk milyona yakın öğrencinin 4 milyona yakını örgün eğitimde. Geçen sene yüz yüze eğitim yapılmayınca bu sene talep 2 kat birden arttı. Bugün yurtlarda yatak kapasitesi bir milyon 32 bin civarında. Valiliklerimiz yerel imkanları ile çözüm üretiyor. Daha da fazlasını yapacağız. Her sene yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Tüm mekanizmaları devreye sokuyoruz. Kapasite dönemimizde 10 katına çıkarılmıştır. Bizim baktığımız yer, öğrenci kardeşlerimizin gözüdür. Bu konuyu istismar edenleri dikkata almıyoruz.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ

Sanat ve sinema dizi alanı kendi özgürlüğü olan bir alan. Bizim burada siyasetçi olarak bunu değerlendirmek işimiz değil. Bütün dünyada bu yayınların denetlenmesi için mekanizmalar var. Toplumda infial yaratan yayınlar denetlendir. RTÜK çerçevesinde bir değerlendirme yapılıyor. Belli bir denge içinde götürmeye çalışan bir yaklaşım. Partimize çeşitli değerlendirme gelince ilgili kurumlara iletiyoruz. Siyasetin rolu ilgili konuları, ilgili kurumlara iletmektir.

Dün bir süre bazı sosyal medya platformları çökünce çeşitli teoriler çıktı. Facebook'ta başlarına ne geldiğini Twitter'dan duyurdular bu kez de. Ama şunu gördük. Bu alan sanıldığı kadar güvenli bir alan değil, bir anda çökebilir. Bunları kullanmanın bağımlılık dengesini herkesin kurması gerekiyor. Burada artık bu özgürlük alanı ve veri güvenliği alanının dengelenmesi gerekiyor.

ÖMER ÇELİK'TEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR