Hastanelerde 'sus' pozu veren hemşire Dilek Tunca yıllar sonra konuştu!..

Hastanelerde fotoğrafıyla sizi "sus" işareti yapmış bir halde karşılayan Hemşire Dilek Tunca Yaklaşık 2 yıldır İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yaşıyor. Dilek Tunca, sus pozunun hikayesini anlattı Hastane duvarlarını süsleyen ünlü 'Sus' pozunun sahibi Dilek Tunca, herkesin kendisini hemşire sandığını, ancak o yıllarda mankenlik ve fotomodellik yaptığını söyledi.

Hastanelerde 'sus' pozu veren hemşire Dilek Tunca'dan yıllar sonra gelen itiraf: 'İyi ki sus pozunu çektirmişim'

Giriş Tarihi: 18.05.2018 14:36 Güncelleme Tarihi: 18.05.2018 17:23

Hastanelerde fotoğrafıyla sizi "sus" işareti yapmış bir halde karşılayan Hemşire Dilek Tunca Yaklaşık 2 yıldır İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yaşıyor. Dilek Tunca, sus pozunun hikayesini anlattı

Yaklaşık 2 yıldır İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Dilek Tunca, sus pozunun hikayesini anlattı.

Fotoğrafın çekildiği 1976 yılında yurt dışından seyahatten döndüğünü dile getiren Tunca, annesinin ajanstan arandığını belirtmesi üzerine bu proje için görüşmeye gittiğini söyledi.

Daha sonra bir ilaç firmasının sağlık kuruluşları için "sus işareti" kataloğu deneme çekimlerine katıldığını vurgulayan Tunca, kendisinin dışında başka kişilerinin de fotoğraflarının alındığını vurguladı.

Kendisinin seçilmesi üzerine bir hastane başhemşiresinden alınan ödünç kıyafetle çekimleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Tunca, "Fotoğrafım senelerdir hastanelerde. Son zamanlarda kep kalktığı için şu an azaldı ama fotoğrafın bu kadar ses getireceğini, bu kadar sevileceğini hiç tahmin etmemiştim" dedi.

Dilek Tunca, fotoğrafının sağlık kuruluşlarında yaygın olarak kullanılmaya başlamasının ardından gittiği hastanelerde doktor ve sağlık çalışanlarının kendisini tanıdığını ve yakınlık gösterdiklerini söyledi.

Almanya'da bir klinikte fotoğrafıyla karşılaştığını ve çok şaşırdığını ifade eden Tunca, şöyle konuştu: "Almanya'da bir sağlık kuruluşunda bu fotoğrafı gördüm. Diş hekiminin Türk olduğunu öğrendim. Fotoğrafı Türkiye'den götürmüş. Şaşırdığımı anlayınca 'ben bu fotoğrafı çok seviyorum, benim favorim. Türkiye'den aldım getirdim' dedi. Sonra bir anda bana baktı öyle şaşırıp kaldı. 'Yoksa bu siz misiniz?' diye sordu. 'Evet' deyince çok sevindi, ben de fotoğrafımı onun için imzaladım.

Sağlık çalışanları gün içerisinde sürekli fotoğrafımı gördükleri için yüzüme aşina oldular. İstanbul'da bir hastaneye doktor arkadaşımı ziyarete gittim. Resepsiyondaki görevli ilk defa oraya gitmeme rağmen hemen 'hoş geldiniz' dedi. Arkasında da benim fotoğrafım vardı."

'Sus Hemşire' yıllar sonra konuştu!.. Hastane duvarlarında görmeye alıştığımız sus işareti yapan hemşire, yıllar sonra gerçek hikayesini paylaştı. Tunca hikayesini ve yaşadığı ilginç olayları OT Dergisi'ne anlattı… İşte Türkiye'de hemen herkesin tanıdığı 'Sus hemşire'nin hikayesi: “1976 senesinin yazıydı. Şişli'de yaşıyordum. Babam Subay Emeklisi, annem ise terziydi. Turizm işimle ilgili Almanya'dan döndüğüm gün Cağaloğlu'ndaki İstanbul Reklam Ajansı beni aradı. Almanya'dan döndüğümün ertesi günü çekildi o fotoğraf. Elbiseyi de Haseki Hastanesi'nin başhemşiresinden ödünç almışlardı. Yurtoğlu ilaç firması, hastanelere bir 'Sus Pankartı' yaptırmak istiyormuş. Firma beni seçmiş. 20 küsurlu yaşlardaydım. 'Bayan Sus'tan önce de deterjan reklamları vardı. 4 sene oynadım. 'Bayan Omo'ydum o zamanda. Hayat, Ses Mecmuası'nda çıkardı fotoğrafları. Reklam filmi de çekildi. Hem de ilk renkli reklam filmiydi. Çamaşırları asıyorum. 'Benim için önemli olan beyazlık' diyorum.   Ben hastanelere gittiğimde doktorlar ve hemşirelere tanıdık geliyorum. Yakın davranıyorlar. İlk defa karşılaşmışız aslında ama yıllarca fotoğrafıma bakmışlar, aşinalar bana. Bu duruma çok gülüyorum. Bir gün göz doktoruna gittim. Kızcağız bana bakıp “Yüzünüz hiç yabancı gelmiyor” dedi gülerek, halbuki tam arkasında benim hemşire pozum asılı...”