FETÖ'den 'kira sözleşmesi yapmayın' talimatı

Antalyalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri tarafından sabah 06.00'da FETÖ'nün kentteki hücre evlerine eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda aralarında Antalya'ya 1 ay önce atanan sözde bölge imamı Murat T. ile örgütün mali sorumlusu F.S.'nin de yer aldığı 16 şüpheli gözaltına alındı. Diğer şüphelilerin ise FETÖ'nün cezaevi, ışık evleri, esnaf örgütlenmesi ve gaybubet oluşumlarının sorumluları olduğu belirtildi.

FETÖ’den ‘kira sözleşmesi yapmayın’ talimatı

Giriş Tarihi: 17.5.2018 12:10 Güncelleme Tarihi: 17.5.2018 19:27

Son dakika haberi... Antalya'da FETÖ’nün hücre evlerine yapılan eş zamanlı operasyonda aralarında örgütün sözde bölge imamının da bulunduğu 16 şüpheli yakalandı. Operasyonda örgütün sorumlulara kira sözleşmesi yapmayın talimatı verdiği ve 2 gaybubet evinde kira sözleşmesi olmaksızın kalındığı öğrenildi.

Antalyalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri tarafından sabah 06.00'da FETÖ'nün kentteki hücre evlerine eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda aralarında Antalya'ya 1 ay önce atanan sözde bölge imamı Murat T. ile örgütün mali sorumlusu F.S.'nin de yer aldığı 16 şüpheli gözaltına alındı. Diğer şüphelilerin ise FETÖ'nün cezaevi, ışık evleri, esnaf örgütlenmesi ve gaybubet oluşumlarının sorumluları olduğu belirtildi. Yine operasyon kapsamında hücre evlerinde 45 bin lira para ve bin dolar ele geçti.

'KİRA SÖZLEŞMESİ YAPMAYIN'

Ekipler, örgüte ait gizli haberleşme programı, dijital araç ve dokümanlara el koyarken, operasyon kapsamında 2 gaybubet evinde kira sözleşmesi olmaksızın kalındığı ve bunun örgüt tarafından 'kira sözleşmesi yapmayın' talimatıyla gerçekleştirildiği öğrenildi.

Öte yandan evlerini sözleşmesiz kiralayan ev sahiplerine de yasal işlem başlatıldı.

İşte ABD FETÖ işbirliğinin delili Kirli ilişkiyi gizli tanık belgeledi. 17 Aralık belgeleri FETÖ polisi Yakup Saygılı tarafından bizzat ABD’ye ulaştırıldı. Tespiti ise Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapıldı

FETÖ'cü firari savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara ile internet üzerinden görüntülü konuşan gizli tanık Sultan'ın ABDFETÖ bağlantısını belgelediği iddia edildi. SABAH'ın ulaştığı ayrıntılara göre Sultan, 17 Aralık kumpasında kanuna aykırı şekilde ele geçirilen delilleri 17-25 Aralık soruşturmasının başındaki tutuklu İstanbul eski Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı'nın bizzat ABD'li yetkililere ulaştırdığını, söz konusu teslime ilişkin delil tespitinin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapıldığını söyledi. İşte diğer detaylar:


(17-25 Aralık soruşturmasının başındaki tutuklu İstanbul eski Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı)

Sultan, Rıza Sarraf'ın 22 Mart 2016'da ABD'de tutuklandığı gün saat 13.24'te "Abi2" olarak görüştüğü FETÖ'cünün kendisine, "O tutuklama (Rıza Sarraf) için burda toplanan tüm delilleri verdiler. Dünyanın neresinde olursan ol bunlar adamı yerler. Al ispatı. Anla lütfen kimle uğraşıyoruz" dediği mesajın ekran görüntüsünü de teslim etti.



Eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı, 17 Aralık yargı darbesi girişimine ilişkin yasadışı oluşturulan belgeleri emniyet binasından emrindeki FETÖ'cü polisler eliyle böyle kaçırmıştı.



Sultan, 15 Temmuz darbe girişiminden 5 gün sonra, FETÖ'nün Ukrayna imamı Hasan Hüseyin Kes ve yardımcısı Gökhan Yahşi'yle Ukrayna'da yaptığı toplantıda alınan 11 maddelik kararlara ilişkin görüşme tutanağını da başsavcılığa teslim etti. Toplantıda, 15 Temmuz'un 'cihat' olarak tanımlandığı, söz konusu kişilerin, "Bu cihat (15 Temmuz darbe girişimi) sırasında ölen ve işkence gören örgüt mensupları daha şimdiden cennetle müjdelenmiştir" dedikleri ileri sürüldü.



Gizli tanık Sultan, ABD-FETÖ bağlantısını ilişkin belgeleri de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim etti. Gizli tanık Sultan'ın; ABD'de gözaltına alınan Rıza Sarraf'ın yakalanmasının ardından FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ve mensuplarının büyük sevinç içinde olduklarını, bahse konu tutuklama ile ilgili olarak Türkiye'de yapılan 17 Aralık kumpasında kanuna aykırı şekilde ele geçirilen delilleri Yakup Saygılı'nın bizzat ABD'li yetkililere ulaştırdığını söyledi. Gizli tanık Sultan'ın, kdeliller ile ABD'de tahkikat başlatılarak Rıza Sarraf'ın yakalanması için şart ve imkanların oluşturulduğuna yönelik açıklamaları da soruşturma dosyasında yer aldı.

Sultan, Rıza Sarraf soruşturmasına ilişkin FETÖ'cülerin beklentisinin, Sarraf'ın, "Yaptığım her işi Erdoğan'ın talimatı ile devlet görevlilerinin bilgisi dahilinde yaptım" şeklinde ifade vermeye mecbur bırakılması olduğunu söyledi.

SETA'nın raporu FETÖ'nün İngiltere yapılanmasını deşifre etti

Sabah yazarı Fahrettin Altun bugün yayınlanan "FETÖ'cüleri sarmış bir korku" başlıklı yazısında örgütün İngiltere yapılanmasını deşifre eden SETA'nın son raporunu kaleme aldı. SETA tarafında yayınlanan "FETÖ'nün İngiltere yapılanması" başlıklı raporun, örgütün elebaşlarından Akın İpek'i bunalıma soktuğunun altını çizen Fahrettin Altun "Zira ne kadar kirli çamaşırı varsa çıkmış ortaya. Twitter'dan tehditler savurmaya başlamış. Birbirinden kıymetli araştırmacı arkadaşlarımızı sindirmeye çalışmış." diyor.

SETA'nın raporu FETÖ'nün İngiltere yapılanmasını deşifre etti

FETÖ'NÜN İNGİLTERE YAPILANMASI RAPORU

SETA'nın yayınladığı bu rapor, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Birleşik Krallık'taki yapılanmasıyla birlikte eğitim, medya, ekonomi ve sivil toplum alanlarındaki faaliyetlerini incelemekte ve İngiliz devletinin örgüte yönelik tutumunu masaya yatırılıyor. Bu rapor kapsamında yapılan saha araştırması neticesinde 170'e varan ülkede örgütlenen FETÖ'nün Birleşik Krallık'ta da oldukça kapsamlı ve çok boyutlu bir yapılanma içinde bulunduğu görülüyor. Örgüt lideri Fetullah Gülen'in 1993'te Londra'yı ziyaretiyle başlayan yapılanma kısa sürede eğitim kurumlarından lobi örgütlerine, düşünce kuruluşlarından medya ve kültür faaliyetlerine birçok alanda ilerleme kaydettiğinin altı çiziliyor.

FETÖ'nün İngiltere yapılanması deşifre edildi

Geleneksel olarak Ankara ile iyi ilişkilere sahip ve Brexit sonrasında Türkiye ile daha da yakınlaşan Birleşik Krallık, FETÖ'nün Almanya kadar değilse de hayli geniş bir yapılanmasının bulunduğu bir ülkedir. Birleşik Krallık topraklarında önemli miktarda Türk vatandaşın yaşaması ve bu vatandaşlardan destek elde edilmesi 1993'ten itibaren örgütün hem yapılanmasını kısa sürede tamamlamasına hem de faaliyetlerini eğitimden dini hizmetlere, kültürden lobi çalışmalarına kadar geniş bir alana yaymasına imkan sağlamıştır. Örgütün Türkiye ve 170'e yakın ülkeyi kapsayan yapılanmasında olduğu gibi barışçıl bir STK görünümü ve idealist bir imaj sergileyerek eğitim faaliyetlerini paravan olarak kullanması Birleşik Krallık'ta da kısa sürede genel kabul görmesine ve kimi siyasetçi ile siyasi aktörler tarafından destek bulmasına yol açmıştır. 1993'te örgüt lideri Fetullah Gülen'in Londra'yı ziyaret etmesiyle başlayan FETÖ'nün yapılanma faaliyetleri kısa sürede Birleşik Krallık geneline yayılmıştır. Örgüt kuruluş dönemi olarak nitelendirilen 1990'larda eğitim ve dini hizmetleri ön plana çıkarırken gelişme dönemine karşılık gelen 2000'lerde lobi faaliyetlerine hız vermiş ve çatı örgütlenmelere giderek kurumsal niteliğini kuvvetlendirmeye çalışmıştır. Özellikle bu dönemde New York ve Washington'da yaşanan 11 Eylül ve Londra'da düzenlenen 7 Temmuz saldırıları örgütün "ılımlı İslam" ve "iyi Müslüman"ı temsil etme gibi yeni bir misyona yönelmesine sebep olmuş ve bu dönemdeBirleşik Krallık'ta diyalog merkezleri ve lobi çalışmalarıyla aktif bir şekilde faaliyetyürütmüştür.

 

FETÖ 29 YILI AŞKIN SÜREDİR İNGİLTERE'DE

Örgüt bir taraftan Türkiye'de tevessül ettiği 17-25 Aralık yargı darbesi girişimleri sonrasında Birleşik Krallık'ta başlattığı şeffaflaşma politikasını 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hızlandırırken diğer taraftan vakıf ve kurumlarındaki yöneticileri değiştirerek kamuoyunda daha az görünmeye dayalı sessizlik politikasına yönelerek adeta yer altına inmiştir. Genel olarak Birleşik Krallık'ta yürütülen faaliyetler Türkiye ve diğer ülkelerdekilere benzerlik göstermekte ve Türk diasporası içinde daha fazla destek arayışının yanında birebir markaj yoluyla kimi siyasetçi ve parti temsilcileriyle ilişkileri geliştirme stratejisi izlenmektedir. Özellikle Türkiye'de 250'den fazla vatandaşın şehit edildiği ve 2 bini aşkın kişinin yaralandığı 15 Temmuz darbe girişiminin akabinde Birleşik Krallık hükümetinin darbenin sorumlusunun FETÖ olduğuna yönelik açıklamalarına rağmen bazı medya organları, milletvekili ve siyasi parti temsilcileri tarafından örgüte verilen desteğin hala aktif bir şekilde sürdürülmesi
FETÖ'nün yirmi yılı aşan Birleşik Krallık yapılanmasında kurduğu bağlantıların boyutunu gözler önüne sermektedir. Birleşik Krallık hükümetinin gerek Brexit kararı sonrası Türkiye ile iyi ilişkilere sahip olma arzusu gerekse 15 Temmuz darbe girişiminin akabinde sergilediği kendine özgü tutum iki ülke ilişkilerinde ivme sağlamış ve uzmanların stratejik bir birlikteliğin doğmakta olduğu şeklinde yorumlar yapmasına yol açmıştır. Fakat FETÖ konusunda hükümetin net tutumu ve Türkiye'yi destekleyen açıklamalarına rağmen kimi siyasi çevrelerin örgüt ile aralarına çizgi çekememesi ilişkilerin selameti açısından risk teşkil etmektedir. Her ne kadar hükümetin FETÖ konusundaki Türk tezlerine yakın tavrı Türkiye karar vericileri ve kamuoyu nezdinde memnuniyet oluştursa da Birleşik Krallık medyasının kahir ekseriyetinin Ankara'nın FETÖ'ye yönelik mücadelesini itibarsızlaştırmaya yönelik yayın politikası sürmektedir. Bunun yanında marjinal milletvekilleri ve siyasi parti temsilcilerinin
örgütün faaliyetlerine açıktan destek vermeye devam etmesi ikili ilişkiler açısından problemli bir alan olarak dikkat çekmektedir.

4 FETÖ'nün İngiltere yapılanması deşifre edildi

iNGİLTERE KAMUYOU FETÖ HAKKINDA ÇOK AZ BİLGİ SAHİBİ

Her ne kadar çeşitli yazı, haber ve makaleler yayımlansa da FETÖ'nün Birleşik Krallık yapılanmasına yönelik kapsamlı bir çalışmanın olmadığı görülmüştür. Bu kapsamda elinizdeki raporun söz konusu alandaki büyük boşluğu doldurması
hedeflenmektedir. Bu raporun esas amacı olumlu seyreden Türkiye-Birleşik Krallık ilişkilerinde FETÖ'nün gelecekte ilişkilere verebileceği zararı bertaraf etmek için iki ülke kamuoyları ve karar vericilerini örgütün faaliyetleri ve yapılanması
hakkında bilgilendirmektir.

Yapılan saha araştırması ve incelemelerde özellikle Birleşik Krallık kamuoyunun FETÖ konusunda bilgisinin çok zayıf olduğu, bu durumun ise örgüt militanlarına algı oluşturma ve faaliyetlerini sürdürme konularında yardım ettiği görülmüştür. Bu rapor her ne kadar kamuoyunu bilgilendirme saikleriyle hazırlansa da Birleşik Krallık'ta örgütün iç yüzünün anlaşılması ve örgüte daha fazla alan açılmaması amacıyla iş birliği mekanizmalarının devreye sokulması için motivasyon sağlamayı ve ilişkilerde gelecekte muhtemel problemli alanların oluşmamasına yönelik uyarılar sunarak ikili ilişkilere katkı sunmayı amaçlamaktadır.

5 FETÖ'nün İngiltere yapılanması deşifre edildi

BİRLEŞİK KRALLIK'TA FETÖ YAPILANMASININ TARİHİ

Birleşik Krallık'ta –Kıta Avrupası'nda merkezi haline getirdiği Almanya'daki kadar– güçlü olmasa da ciddi bir yapılanmaya giden FETÖ ülkenin birçok şehir ve bölgesinde çeşitli faaliyetler yürütmüştür. Örgütün elebaşı Fetullah Gülen 1990'lı
yılların ilk yarısında örgüt içinde seferberlik ve atılım dönemini başlatmış, gerek ülkede gerekse ülke dışında okullar açtırarak örgütün dış dünya ile bağlantılarını geliştirmeye çalışmıştır. Özellikle 1993-1994 yılları arasında yurt içi ve yurt dışında
birçok faaliyet gerçekleştirilmiştir. Aynı dönemde Fetullah Gülen Türkiye'de muhtelif partilerden birçok siyasetçi ile görüşmüş, Meclisteki parti liderlerini ziyaret etmiş ve yurt dışında faaliyet gösteren okulları için bilgilendirme toplantıları düzenlemiştir. Bu bakımdan 1990'lı yıllar FETÖ'nün dışa açılım dönemi olarak nitelendirilmektedir.

6 FETÖ'nün İngiltere yapılanması deşifre edild

FETÖ'nün Birleşik Krallık'taki tarihi ve gelişimi ortaya koyulurken sürecin üç dönem şeklinde ele alınması kronolojik seyrin gösterilmesi ve okuyucuya kapsamlı bir resmin sunulması açısından daha isabetli olacaktır. "Kuruluş" dönemi
olarak adlandırabileceğimiz 1990'lı yıllar örgütün Birleşik Krallık'taki yapılanma ve faaliyetlerini çeşitlendirmeye çalıştığı süreci kapsamaktadır. Örgütün gelişerek dünya çapında sayıları binleri bulan STK'lar kurduğu ve 2000'li yılları kapsayan
gelişme döneminde ise stratejik bir kararla diyalog düşüncesini ön plana çıkarmaya başlamıştır.

SESSİZLİK DÖNEMİ

"Sessizlik" dönemi olarak tanımlayabileceğimiz 2013'ten günümüze kadar olan dönem ise Türkiye'de yaşanan gelişmelere paralel şekilde örgütün bir yandan Birleşik Krallık kurumlarına yönelik şeffaflaşma çabası ortaya koyduğu diğer yandan ise sessizliğe bürünerek yer altına indiği bir dönem olarak ön plana çıkmaktadır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Birleşik Krallık hükümetinin darbe karşıtı tutumu ve darbenin FETÖ tarafından gerçekleştirildiğini açık bir şekilde ifade etmesi2 örgütün ülkedeki yeni stratejisinde ana etken olmuştur.

7 FETÖ'nün İngiltere yapılanması deşifre edildi

KURULUŞ DÖNEMİ: 1990'LI YILLAR
Birleşik Krallık'taki FETÖ yapılanması ve örgüte bağlı kurumlar Fetullah Gülen'in 1993'te Londra'yı ziyaret etmesinden sonra ortaya çıkmıştır. Gülen'in ülkeye gitmesi Birleşik Krallık yapılanmasına verdiği önemi göstermesi ve inşa edilecek yola ilk taşların döşenmesi bakımından önemlidir. Öyle ki Gülen'in Londra ziyareti hem örgütün ülke içindeki mevcut potansiyelinin ortaya çıkarılmasını tetiklemişhem de Türk-Müslüman diasporanın Gülen'in düşüncelerinden etkilenerek
örgüte katılımının önünü açmıştır. FETÖ ile ilgili çeşitli araştırma ve makaleleri bulunan Sanaa Banna 1993'teki Londra ziyaretinin irili ufaklı birçok topluluğun Gülen'in düşüncelerinden etkilenmesine ve var olan bazı cemaatlerin ise onun
etrafında toplanmasına sebebiyet verdiğini söylemektedir.

FETÖ kurumları ve faaliyetleriyle Birleşik Krallık'ta çok kısa bir süre içinde etkinlik göstermiş ve önemli sayıda destekçiyi bünyesine katmıştır. Bunun şüphesiz en önemli sebebi Birleşik Krallık toprakları içinde yaşayan Türk kökenli göçmen sayısının fazla olmasıdır. Birleşik Krallık'ın gerek Türkiye'den giden gerekse
Kıbrıs'tan göç eden Türklerin yoğun yaşadığı bir ülke niteliği taşıması sebebiyle FETÖ faaliyetlerine sempatizan bulma konusunda zorluk yaşamamıştır. Ülkede yaygın bir Türk-Müslüman nüfusunun olması hem önemli bir gelir kaynağı oluşturarak
örgütün kısa sürede büyümesine katkı sağlamış hem de örgüte diaspora üzerinden faaliyetlerini geniş bir alana yayma imkanı sunmuştur.