Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan Diyarbakır'da önemli açıklamalar: "Çözüm sürecini baltalayanlar şimdi CHP ile iş birliğinde"
Başkan Erdoğan Diyarbakır'da yapımı tamamlanan projelerin açılışında konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, "Diyarbakır Cezaevi'ni boşaltıyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Diyarbakır'ın hafızasındaki bir kötü anıyı ortadan kaldırmış oluyoruz. Şehrimize hayırlı olsun" ifadelerine yer verdi. Çözüm sürecine de değinen Başkan Erdoğan, "Evet çözüm sürecini biz başlattık ama sonlandıran biz olmadık. Bunların gizli gündemleri, art niyetleri sonlandırdı.
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan Diyarbakır'da toplu açılış töreninde önemli açıklamalar
Giriş Tarihi: 09.07.2021 17:13 Güncelleme Tarihi: 09.07.2021 18:07
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'da yapımı tamamlanan Bismil Ovası Tarımsal Sulama Tesisleri, Diyarbakır Tekstil OSB'de 30 Fabrika ve 4. Otosanayi Sitesi'nin açılış törenlerini gerçekleştirdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan Diyarbakır'da önemli açıklamalar: "Çözüm sürecini baltalayanlar şimdi CHP ile iş birliğinde"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da yapımı tamamlanan projelerin açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Çözüm sürecini HDP'nin kötü niyetli gizli gündeminin sonlandırdığı ifade eden Başkan Erdoğan, "Dün akan kanı sürdürmek için çözüm sürecini baltalayanlar şimdi CHP ile iş birliği yapıyor. Tek dertleri var, o da Erdoğansız, AK Partisiz bir Türkiye" şeklinde konuştu ve HDP'nin CHP'ye verdiği desteğin nedenini 'ideolojik akrabalık' olarak tanımladı. Erdoğan, Diyarbakır'a 1000 yataklı şehir hastanesi, kültür merkezi ve raylı sistem müjdesi de verdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, valilik önünde gerçekleştirilen, "Bismil Ovası Tarımsal Sulama Tesisleri, Diyarbakır Tekstil OSB 30 Fabrika, 4. Otosanayi Sitesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Açılış Töreni"ne katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına tüm Diyarbakırlıları selamlayarak başlayan Erdoğan, Diyarbakır'ı şairin, "Dicle ile Fırat arasında ipekten sedirlerinde Kur'an okunan, açık pencerelerinden gül dolan, güneşin beyaz köpüklerinden yanmış bir şehir. Bir eski kanatlar ülkesi" diyerek tarif ettiğini aktardı.
"BİR ZAMANLAR TÜRKİYE'NİN İLK 5 SANAYİ KENTİNDEN BİRİ DİYARBAKIR'DI"
Cuma namazını eda ettikleri Kurşunlu Camisi'nin, bu şehrin ve temsil ettiği değerlerin hizmetkarının da hasmının da kim olduğunun en büyük şahidi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Sizler Kurşunlu Camii'ni tahrip edenleri de ona sahip çıkanları da gayet iyi biliyorsunuz. Sizler buraya gelmeden önce ziyaret ettiğimiz Diyarbakır annelerinin yüreklerini kimlerin yaktığını da gayet iyi biliyorsunuz. Sizler başkalarının evlatlarını dağa, ölüme gönderenlerin kendi evlatlarını yurt dışında nasıl ihtimamla büyüttüklerini, yaşattıklarını da gayet iyi biliyorsunuz." dedi.
Diyarbakır'ın tarih boyunca hep medeniyet, barış, huzur ve refah şehri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bir zamanlar Türkiye'nin ilk 5 sanayi kentinden biri Diyarbakır'dı. Sonra bir karabasan gibi bölgenin ve özellikle Kürt kardeşlerimin üstüne terör felaketi çöktü. Türkiye'nin diğer şehirleri gelişip serpilirken, terör, Diyarbakır'ı sefalete, yoksulluğa, işsizliğe mahkum etti. Şairleri, edipleri, alimleri, tarihi eserleri surlarıyla meşhur güzelim Diyarbakır'ı perişan ettiler." diye konuştu.
AK Parti'yi kurduklarında Diyarbakır'a gelerek karşılaştıkları herkese, "İktidara gelirsek bizden ne istiyorsunuz?" diye sorduklarını dile getiren Erdoğan, "Bize verilen cevap 'sadece OHAL'i kaldırın yeter' şeklindeydi. Sesinize kulak verdik ve hükümete gelince ilk iş olarak OHAL'i kaldırdık mı? Söz verdik, sözümüzü yerine getirdik." dedi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi bir geriye dönüp 20 yıllık muhasebeyi yapalım. Biz ne dedik, ne yaptık, onlar ne dediler, ne yaptılar. Biz Diyarbakır'da 2005 yılında size ne demişsek dün de oradaydık, bugün de aynı yerdeyiz, yarın da aynı yerde olacağız. Biz tüm samimiyetimizle barış dedik, kardeşlik dedik, çözüm dedik, adalet dedik, hak dedik, özgürlük dedik, demokrasi dedik. Biz ret, inkar, asimilasyon politikalarını ortadan kaldırıp hak ve özgürlük eksenli bir yaklaşımla asırlık meselelerin çözümüne yöneldik. Peki bunlar, yani terörden beslenenler, terörü destekleyenler, terörü açıkça telin etmekten korkanlar, sırtını size değil de PKK'ya, terör örgütüne dayayanlar ne yaptı?"
"Gelin bugün hiç eğmeden, bükmeden açıkça bunları konuşalım. Gelin bugün utanmadan, yüzü kızarmadan bozuk plak gibi sürekli barış, demokrasi, kardeşlik diyenlerin maskelerini hep beraber indirmeye var mıyız?" diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunların eş genel başkanı geçenlerde çıkmış 'AK Parti kadınların başına gelmiş en büyük felakettir.' demiş. Şimdi buradan seslenmek istiyorum, asıl KCK'sıyla, PKK'sıyla, PYD'siyle, HDP'siyle hep birlikte benim Kürt kardeşlerimin kanını, iliğini sömüren, duygularını istismar eden bu çete, son bin yıldır bu milletin, bu bölgenin, bu halkın başına gelmiş en büyük musibettir. Lafa gelince 'barış' derler, 'kardeşlik' derler son 40 yılda öldürdükleri, dağa çıkardıkları, teröre bulaştırdıkları, hayatını kararttıkları 50 bin Kürt kardeşimin kanına giren, soruyorum, bunlar değil mi? Bu ülkede en çok Kürt kanını PKK dökmedi mi?
Bu bölgede köylerin boşalmasına, yakılıp yıkılmasına, kentlerin çökmesine, sanayinin ve ticaretin bitmesine, işindeki gücündeki insanların sefalete sürüklenmesine neden olan bunlar değil mi? Kurdukları partilerde demokrasi kelimesini hiç eksik etmediler. Peki soruyorum size, hangi demokraside seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları, teşkilat yöneticileri, örgüt militanlarına hesap verir. Hangi demokraside devletin yatırım, hizmet için gönderdiği ödenekler, yollara mayın döşemek için kullanılır. Hangi demokraside altyapı, üstyapı hizmetleri için merkezi yönetimin verdiği araçlar, şehirlerin içinde hendek ve çukur kazmak için kullanılır. Hangi demokraside ülkenin aleyhindeki her girişime destek veren bir siyaset anlayışı olur. Bunlar demokrasi savunucusu değil, demokrasi düşmanıdır, demokrasi istismarcısıdır."
Başkan Erdoğan, valilik önünde gerçekleştirilen, "Bismil Ovası Tarımsal Sulama Tesisleri, Diyarbakır Tekstil OSB 30 Fabrika, 4. Otosanayi Sitesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Açılış Töreni"ne katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Erdoğan, yakın dönemde demokrasi ve özgürlükler konusunda birçok mücadeleye girdiklerini belirterek, "Gezi olaylarını hatırlayın, 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişimini hatırlayın, terör örgütlerinin Türkiye üzerine salınmasını hatırlayın, ülkeyi istikrarsızlık batağına sürüklemek için oynanan oyunları hatırlayın, 15 Temmuz darbe girişimini hatırlayın, ekonomimize kurulan tuzakları hatırlayın." dedi.
Bu mücadelelerin hepsini milletle birlikte yürütüp zafere ulaştırdıklarını ifaden eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Peki bunlar o dönemlerde ne yapıyorlardı? Türkiye'nin karşısında, sizlerin karşısında kim varsa onlarla birlikte yol yürüyorlardı. Biz şimdi de hukuk reformlarımızla, ekonomi reformlarımızla, hak ve özgürlük açılımlarımızla aynı çizgide yolumuza devam ediyoruz. Bugün sizlere bir de müjde vermek istiyorum. Geçmişte uzunca bir dönem adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muamele ile anılan Diyarbakır Cezaevi'ni yakında boşaltıyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Adalet Bakanlığımız bu konuda gerekli hazırlığı yapıyor. Böylece Diyarbakır'ın hafızasındaki bir kötü anıyı ortadan kaldırmış oluyoruz. Şehrimize hayırlı olsun."
Erdoğan, HDP, PKK, PYD, sivil toplum örgütü görünümlü tüm yapıların, örgüt tarafından hazırlanan bir metne göre hareket ettiklerini belirterek, ellerine fırsat geçtiğinde ne yapacaklarının, nasıl yapacaklarının bu metinde açıkça söylendiğini kaydetti.
"21. YÜZYILIN TÜM YÜZ KIZARTICI İNSANLIK SUÇLARINI ORADA İŞLİYORLAR"
"İnsanların iradelerini ve düşüncelerini sınırlayan, böyle ilkel bir anlayışın bu devirde geçerliliği olabilir mi?" diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Aynı metinde uzun vadede aileyi ve mülkiyeti ortadan kaldıracaklarını da söylüyorlar. Bunlar size tanıdık geliyor mu? Evet, bunlar 1980 öncesindeki marjinal ideolojilerin söylemidir. Peki dünyada bu düşünce, bu yaklaşım kaldı mı diye baktığımızda sadece üç yerde Kuzey Kore'de, Kandil'de ve Kobani'de kaldığını görüyoruz. Şimdi bu istismarcılar sürekli 'Kobani' diyor ya. Gidin bakın bakayım kardeşlerimize neler çektiriyorlar? Çocukları silah altına almaktan küçük yaştaki kız çocuklarını zorla alıkoymaya kadar 21. yüzyılın tüm yüz kızartıcı insanlık suçlarını orada işliyorlar. 13 yaşındaki Kürt kızlarımızı dağa kaçıranlar bunlar değil mi? 14 yaşındaki Kürt kızlarımızı dağa kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlar, hangi edepten bahsediyorlar, hangi namustan bahsediyorlar? Bunlarda ne edep var ne namus var. Bunlar kirli."
Erdoğan, Kobani'den kaçanlardan önemli bir kısmının halen Türkiye'de yaşadığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Biz bunların ciğerini biliyoruz. Her türlü riski göze alarak başlattığımız çözüm sürecinde neler yaşadığımızın şahidi sizlersiniz. Biz çözüm sürecini niye başlattık? Yeter ki artık anneler ağlamasın dedik, yeter ki akan kan dursun dedik, yeter ki milletimiz her kökenden, her inançtan, her meşrepten insanıyla kardeş olsun dedik. Bu bölgenin insanları demokrasiden, ekonomik büyümeden nasibini alsın diye baldıran zehiri de olsa, bu meydanda söyledim, içeriz dedik. Samimiyetle başlattığımız bir süreci bunlar provoke ettiler, zehirlediler, istismar ettiler ve sonunda tamamen yıktılar."
Çukur eylemleriyle bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tuzak kurulduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ferasetiniz, dirayetiniz, sağduyunuzla bu tuzağa düşmediğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Üstelik bunlar, ülkemizdeki ve Suriye'deki kardeşlerimizle kalmadılar, Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin de başına bela oldular. Artık ülkemizde işleyemedikleri cinayetlerine orada başladılar. Çünkü bunlar unutmayın Kürt düşmanı, çünkü bunlar insanlık düşmanı, çünkü bunlar coğrafyamızın ve medeniyetimizin düşmanı. Bunların olduğu yerde hak, hukuk, adalet, fikir özgürlüğü, örf, adet kalmaz. Bunlar 1940'larda Türkiye'nin başına bir kabus gibi çöken tek parti CHP zihniyetinin günümüzdeki versiyonudur. Kürt kardeşlerime yapılan zulüm başta olmak üzere bu ülkedeki tüm büyük günahların anası olan CHP ile yol yürümek de zaten ancak bunlara yakışırdı."
Alandakilere "CHP ile HDP beraber yürüyorlar mı? İYİ Parti, beraber yürüyorlar mı?" diye soran Erdoğan, "Al birini vur öbürüne, birbirlerinden hiçbir farkı yok" dedi.
"ÇÖZÜM SÜRECİNİ SONLANDIRAN BİZ OLAMADIK"
HDP'nin İstanbul'da ve diğer şehirlerde CHP'ye verdiği desteğin nedeninin bu ideolojik akrabalık olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum, küresel emperyalizmin ülkemizde yaklaşık bir buçuk asırdır kaşıdığı bir yarayı kapatmak için evet, çözüm sürecini biz başlattık ama çözüm sürecini sonlandıran biz olamadık çünkü çözüm sürecini bunların kötü niyeti, art niyeti gizli gündemleri sonlandırdı. Güya siyasetçi kimliğiyle ortada gezenler de hiçbir zaman şiddetle, terörle aralarına mesafe koymadılar. Hiçbir zaman meşru, demokratik hukuk düzeni içinde siyaset yapmayı düşünmediler. Diyarbakır'ın Sur'unu, alim ulema yatağı Cizre'yi, Silopi'yi köstebekler gibi kazanlara 'siz ne yapıyorsunuz' demediler, diyemediler. Yurt dışındaki karanlık mahfillerle, içerdeki hain FETÖ'cülerle gizli pazarlıklar yaparak ülkemizi emperyalistlerin oyun sahnesine çevirmek için harekete geçenlere tavır koymadılar."
Erdoğan, dünyada hiçbir devletin buna müsaade etmeyeceğini vurgulayarak, "Dünyada hangi demokrasi, hangi hukuk, hangi adalet, hangi vicdan buna göz yumar? Utanmadan, sıkılmadan yüzleri kızarmadan halen 'barış, kardeşlik, hukuk, demokrasi' diyorlar. Siz bu kavramları en son ağzına alacak kişilersiniz ey HDP. Siz bu ülkede ve bu bölgede kendinizden olmayan hiç kimseye hayat hakkı tanımadınız. Çünkü şiddet, dayatma, terör bunların ruhuna işlemiş." diye konuştu.
HDP'nin "Bizim PKK ile ilişkimiz yok" dediğini anlatan Erdoğan, "Bunların işi gücü yalan. Yanındaki ortağı CHP, onun da işi gücü yalan. Akşam yalan, sabah yalan. Sürekli yalandan mağduriyet, yalandan dışlanmışlık edebiyatı yaparak sizlerin hak ve hakkaniyet duygularını istismar etmeye çalışıyorlar." dedi.
"ASIL BUNLARI GÖREVDEN ALMAZSAK SİZE İHANET ETMİŞ OLURDUK"
Yıllarca HDP'nin elinde olan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin tek bir ay bile ödeneğinin gecikmediğini, Ankara, İstanbul, Edirne, Trabzon belediyelerine verilen imkan ve hakların tanındığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peki sonuç ne oldu? Büyükşehir belediye başkanını, Kandil'in komiseri olan ne idiği belirsiz birine, adeta hesaba çektirdiler. Bu ne idiği belirsiz birine Bodrum'da sorgulatıp tokatlattılar. Kim yaptı bunu? HDP, PKK. Devletten alınan paralarla sizlere hizmet getirecekleri yerde, örgütün emriyle sokaklarda hendek ve çukur kazmadılar mı? Onların yapması gerektiği halde dönüp bakmadıkları hizmetleri bizim bakanlıklarımız üstlenmek zorunda kaldı. Devletin görevlendirdiği kamu personeline 'kayyum' diyerek itiraz edenler, örgütün dağdan gönderdiği çapulcuların karşısında bunlar hazır ola geçmediler mi? Kurumlarımız sizlere hizmet getirmek için çalışmaya başlayınca yolların altına bombalar yerleştirdiklerini gördük. Belediyelere verilen kaynakların bir avuç terör baronuna peşkeş çekildiğini gördük. Asıl bunları görevden almazsak size ihanet etmiş olurduk."
Erdoğan, artık belediyelere gelen her kuruşun şehirlere ve vatandaşa hizmet için kullanıldığını ifade ederek, "Bunlar sadece slogan atar, biz ise hizmet ederiz, eser ortaya koyarız, yatırım yaparız, aramızdaki fark işte budur." dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ: "SAMİMİYETLE BAŞLATTIĞIMIZ SÜRECİ ZEHİRLEDİLER"
21. yüzyılın tüm yüz kızartıcı işlerini Kobani'de işliyorlar. 14 yaşındaki Kürt kızlarımızı dağa kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlar hangi edepten, hangi namustan bahsediyorlar. Bunlarda ne edep, ne namus var! Bunlar kirli. Biz çözüm sürecini niye başlattık. Yeter ki anneler ağlamasın, yeter ki akan kan dursun dedik. Samimiyetle başlattığımız bir süreci bunlar zehirlediler ve sonunda tamamen yıktılar.
"SİZ BU KAVRAMLARI EN SON AĞZINA ALACAK KİŞLERSİNİZ"
Bunlar CHP ile birlikte yürüyorlar mı? İYİ Parti ile birlikte yürüyolar mı? Al birini vur ötekine. Çözüm sürecini biz başlattık. Çözüm sürecini sonlandıran biz olamayız. Onların kötü niyeti gizli gündemleri sonlandırdı. Dünyada hangi devlet buna müsaade eder. Hangi demokrasi, hangi hukuk buna göz yumar. Utanmadan sıkılmadan hala kardeşlik hukuk demokrasi diyorlar. Siz bu kavramları en son ağzına alacak kişilersiniz ey HDP!
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yıllardır bunların elindeydi. Ödenekleri geçildi mi? Hayır. Kim yaptı bunu HDP PKK. Devletten alınan ödenekle örgütten aldıkları hibeyle hendek kazmadılar mı? Beldiyelere verilen kaynakların bir avuç terör baronuna peşkeş çekildiğini gördük. Belediyelerden gelen her kuruş sizlere hizmet olarak dönüyor.
"YASİN BÖRÜ'YÜ ALÇAKÇA ÖLDÜRDÜLER"
Seçimlerde seni başkan yaptırmayacağız diye ortalığı inletenlerin Yasin Börü'nün kanının hesabını verdiğini gördünüz mü? Yasin Börü'yü nasıl alçakça öldürdüklerini biliyorsunuz değil mi? Bu nasıl bir kindir, bu nasıl bir nefrettir? Bıraktım Kürdünü, Türkünü böyle bir eziyet canlıya nasıl yapılabilir?
"İNŞALLAH 2023 VİZYONUNA KAVUŞTURACAĞIZ"
Bu ülkeyi birlikte bu günlere getirdik. İnşallah yine 2023 vizyonuna kavuşturacağız. Türkiye tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini bizimle birlikte kavuşmuştur. Diyarbakır'a son 10 yılda 46 trilyon destek sağlanmıştır.
Diyarbakır Kayapınar Şehir Hastanesi'nin temelini 19 Temmuz'da gerçekleştiriyoruz. Terör nedeniyle Sur ilçemizin ve tarihi Sur içini adet baştan sona yaptık, yapıyoruz. Proje tamamlandığında Diyarbakır yeni bir çehreye kavuşturulmuş olacak.
"KAYAPINAR ŞEHİR İHALESİ'NİN YAPIMINI 19 TEMMUZ'DA GERÇEKLEŞTİRİYORUZ"
Şimdi sizlere bir müjde. Diyarbakır 1000 yataklı Kayapınar Şehir İhalesi'nin yapımını 19 Temmuz'da gerçekleştiriyoruz. TOKİ vasıtasıyla Diyarbakır'da konut projesini hayata geçirdik. Gelecek nesillere miras bırakacağımız millet bahçelerinden Diyarbakır'da 6 adet projemiz var. Terör nedeniyle büyük zarar gören Sur ilçemizi, suriçini adeta baştan aşağı yeniledik, yaptık, yapıyoruz.
DİYARBAKIR ANNELERİ
Bugün Diyarbakır'ı bir başka görüyorum. Diyarbakır çok çok coşkulu. İki gözüm Diyarbakır'ın tüm ilçe, mahalle, hanelerindeki kardeşlerime sevgilerimi gönderiyorum. Toprakları üzerinde 10 peygamberin 500 sahabenin mezarı olan bu şehri, Selahaddin Eyyübi'nin feyz aldığı bu şehri, Haçlı ordularını defalarca bozguna uğratan Sultan Kılıçarslan'ın meftun olduğu bu şehri, sanatçı, edebiyatçılara ev sahipliği yapan bu şehri, ezelden beri bizim olan bu şehri tüm kalbimle selamlıyorum. Kurşunlu Cami bu şehrin hizmetkarının da hasmının da kim olduğunun şahididir. Sizler Kurşunlu Cami'ni tahrip edenlerin kimler olduğunu iyi biliyorsunuz. Diyarbakır Anneleri'nin yüreklerini kimlerin yaktığını da gayet iyi biliyorsunuz. Başkalarının evlatlarını dağa gönderenleri, kendi evlatlarını yurt dışında nasıl yaşattıklarını da iyi biliyorsunuz. Diyarbakır, barış, huzur ve refah şehri olmuştur. Türkiye'nin ilk 5 sanayi şehrinden biri Diyarbakır'dı. Karabasan gibi, bölgenin özellikle Kürt kardeşlerimin üzerine terör laneti çöktü. Terör Diyarbakır'ı sefalete, yoksulluğa, işsizliğe mahkum etti. Güzelim Diyarbakır'ı perişan ettiler. AK Parti'yi kurduğumuzda buraya geldik. İktidara geldiğimizde ne istiyorsunuz diye sordum. Bize sadece OHAL'i kaldırın yeter dendi. Hükümete gelince ilk iş olarak OHAL'i kaldırdık mı? Söz verdik sözümüzü yerine getirdik.
"SIRTINI PKK'YA DAYAYANLAR..."
Şimdi bir geriye dönüp 20 yıllık muhasebeyi yapalım. Diyarbakır'da 2005 yılında size ne demişsek dün ne dediysek oradaydık, bugün de yarın da aynı yerde olacağız. Barış, kardeşlik, çözüm, adalet, hak, özgürlük, demokrasi dedik. Biz ret, inkar, asilimasyon politikalarını ortadan kaldırıp hak anlayışıyla asırlık meselelerin çözümüne yöneldik. Terörü destekleyenler sırtını size değil de PKK'ya terör örgütüne dayayanlar ne yaptı?
KÜRT KANINI EN ÇOK PKK DÖKMEDİ Mİ?
Gelin bugün açıkca bunları konuşalım. Bozuk plak gibi sürekli, barış, demokrasi, kardeşlik diyenlerin maskelerini hep beraber indirmeye var mıyız? Eş genel başkanı AK Parti kadınların başına gelmiş en büyük felakettir demiş. Asıl KCK, PKK, PYD, HDP'siyle hep birlikte benim Kürt kardşelerimin kanını iliğini sömüren bu çete son 1000 yıldır bu milletin başına gelmiş en büyük müsibettir. Lafa gelince barış derler. Kardeşlik derler. 40 yılda öldürdükleri, dağa çıkarttıkları 50 bin Kürt kardeşimin kanına giren bunlar değil mi? Kürt kanını en çok PKK dökmedi mi? Köylerin boşalmasına, kentlerin çökmesine, sanayi ve ticaretin bitmesine, işindeki gücündeki insanların sefalete sürüklenmesine neden olan bunlar değil mi?
KURULAN TUZAKLARI HATIRLAYIN
Hangi demokraside yatırım, hizmet için gönderdiği ödenekler yollara mayın döşemek için kullanılır? Merkezi yönetimin verdiği araçlar hendek, çukur kazmak için kullanılır? Hangi demokraside ülke aleyhine her girişime destek veren anlayış olur. Bunlar demokrasi istismarcısıdır. Demokrasi ve özgürlükler konusunda pek çok mücadeleye girdik. Terör örgütlerinin ülkemizin üzerine salınmasını hatırlayın. Ülkeyi istikrarsızlık batağına sürüklemek için yapılanları hatırlayın. Ekonomimize kurulan tuzakları hatırlayın. 15 Temmuz'u hatırlayın.
Bunlar o dönemlerde ne yapıyorlardı? Sizlerin karşısında kim varsa onlarla birlikte yol yürüyorlardı. Hukuk, ekonomi reformlarımızda aynı çizgide yolumuza devam ediyoruz.
DİYARBAKIR'A YENİ KÜLTÜR MERKEZİ
Sizlere müjde vermek istiyorum. Diyarbakır Cezaevini boşaltıyor ve Kültür Merkezi olarak hizmete sunuyoruz. Adalet Bakanlığı gerekli hazırlığı yapıyor. Şehrimize hayırlı olsun.
HDP'si, PKK'sı bir metne göre hareket eder. Ellerine fırsat geçerse metinde açıkca söylüyorlar. Bu devirde geçerliliği olabilir mi? Uzun vadede aile ve mülkiyeti de ortadan kaldıracaklarını söylüyorlar. Bunlar 1980 öncesi marjinal ideolojilerin söylemleri. Dünyada bu yaklaşım kaldı mı diye baktığımızda Kuzey Kore, Kandil ve Kobani'de kaldığını görüyoruz. Bu istismarcılar sürekli Kobani diyor ya, gidin bakın Kürt kardeşlerimize neler çektiriyorlar.
13 YAŞINDAKİ KÜRT KIZLARI DAĞA KAÇIRANLAR BUNLAR DEĞİL Mİ?
13 yaşındaki Kürt kızlarımızı dağa kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlar hangi edepten bahsediyorlar, hangi namustan bahsediyorlar. Bunlarda ne edep var ne namus var. Bunlar kirli. Kobani'den kaçan kardeşlerimizden önemli bir kısmı ülkemizde yaşıyor. Biz bunların ciğerini biliyoruz. Neler yaşadığımızın şahidi sizlersiniz.
Çözüm sürecini niye başlattık, anneler ağlamasın, akan kan dursun, her inançtan insanıyla kardeş olsun dedik.
HDP'NİN CHP'YE VERDİĞİ DESTEK
Bunlar Kürt düşmanı, insanlık düşmanı, coğrafyamızın düşmanı. Bunlar 1940'larda Türkiye'nin başına bir kabus gibi çöken tek parti CHP zihniyetinin günümüzdeki versiyonudur. Tüm büyük günahların anası olan CHP ile yol yürümek de ancak bunlara yakışırdı. CHP, HDP, İYİ Parti beraber yürüyorlar mı? Al birini vur öbürüne. Birbirinden farkları yok. HDP'nin CHP'ye verdiği desteğin nedeni ideolojik akrabalıktır.
Çözüm sürecini biz başlattık. Çözüm sürecini sonlandıran biz olmadık. Bunların art niyetleri, gizli gündemleri sonlandırdı. Hiçbir zaman meşru demokratik hukuk düzeni içinde siyaset yapmayı düşünmediler. Allah için söyler misiniz? Dünyada hangi devlet buna müsaade eder. Hangi hukuk, adalet, vicdan buna göz yumar. Hala barış, kardeşlik, hukuk, demokrasi diyorlar. Siz bu kavramları en son ağıza alacak kişilersiniz ey HDP. Kendinizden olmayanlara hayat hakkı tanımadınız.
HDP PKK
Kardeşlerim ne diyorlar, hadi sıkıysa söylesinler. Bizim PKK ile işimiz yok diyorlar. Öyle demiyorlar mı? Bunların işi gücü yalan. Ortağı CHP. Onun da işi gücü yalan. Sürekli yalandan mağduriyet. Sizlerin hak ve hakkaniyet duygularını istismar etmeye çalışıyorlar. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bunların elindeydi. Tek bir ay bile ödenekleri gecikti mi? Hayır. Sonuç ne oldu, büyükşehir belediye başkanını adeta hesaba çektirdiler. Hesap sormadılar mı? Ne idüğü belirsiz birine Bodrum'da sorgulattırıp tokatlattırdılar. Kim yaptı bunu HDP, PKK.
"SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ"
Onların yapmadıkları hizmetleri bakanlıklarımız yapmak zorunda kaldı. Örgütün dağdan gönderdiği çapulcuların karşısında bunlar hazır ola geçmediler mi? Kurumlarımız sizlere hizmet vermek için çalışmaya başlayınca yolların altına bomba döşendiğini gördük. Bunları görevden almazsak size ihanet etmiş olurduk. Belediyeye gelen her kuruş sizler için kullanılıyor.
Bunların ne söylediğine değil, ne yaptığına bakıyoruz. Seçimlerde "Seni başkan yaptırmayacağız" diye ortalığı inletenlerin Yasin Börü'nün kanının hesabını verdiklerini gördünüz mü? Yasin'i nasıl alçakça öldürdüklerini biliyorsunuz değil mi? Bu nasıl bir kindir? Bu nasıl bir nefrettir.? Bıraktım Kürdünü, Arabını, Acemini. Böyle bir muamele nasıl yapılabilir? Yasin'in kendilerinden olmamasıdır. Bu zülme ortak olan herkes cezasını çekecektir.
KÜRT KARDEŞİMLE ORTAK BİR YANI OLABİLİR Mİ?
Bunlar utanmadan sıkılmadan Ermeni soykırımı yalanını kabul ettirmeye çalışıyorlar. Benliklerinden kopmuş bu güruhun sizlerle ilişkisi olabilir mi? Selahaddin Eyyübi'nin mirasının taşındığı bir yerde, zalim İsrail'le birlikte benim Kürt kardeşimle ortak bir yanı olabilir mi? Ülkede ne kadar sapkın, sapık, marjinal grup var onların emrine vererek sizlerle hangi müşterekleri paylaşıyor olabilir?
Tek dertleri, tek projeleri Tayyip Erdoğan'sız AK Parti ve Türkiye. İşi gücü bırakıp bizimle uğraşıyorlar. Yaptıkları tek hayırlı iş gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü yok. Diyarbakır'a huzur gelince neler olduğuna şahitsiniz. Akşam geç saatlerine kadar Diyarbakır'ın sokaklarındasınız. Niye güvenlik var. Bunları gördüğünüz her yerde yakalarına yapışın sorun sorgulayın. Çözüm sürecini bitirmek için kim size talimat verdi. Bunu sorun. Yalan, dalavere, ikiyüzlülükle karşınıza çıkıp sizleri oyalamasınlar.
YAPILAN YATIRIMLAR
Bu coğrafyayı birlikte medeniyetimizin beşiği haline getirdik. İnşallah yine birlikte 2023, 2053 vizyonuna kavuşturacağız. Türkiye tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini bizim dönemimizde yaşamıştır. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamına da cumhuriyet tarihinde yapılanların 10 katı çağ atlattık. 10 yılda Diyarbakır'a 46 katrilyon lira yatırım yaptık. 6250 adet derslik kazandırdık. Yurt kapasitemizi 5300'e çıkardık. 33 bin seyirci kapasiteli Diyarbakır Stadyumu'nu biz yaptık.
Merkez ve ilçelerimizdeki faaliyetlerden 248 bin gencimizin istifade ettiği gençlik merkezi inşa ettik. 12 milyar lira sosyal yardım aktardık. 19 hastaneden oluşan 48 adet sağlık tesisi inşa ettik.
Şimdi sizlere belki de bakanım müjdeyi vermiştir ama Diyarbakır 1000 yataklı Kayapınar Şehir Hastanesi'nin yapım ihalesini 19 Temmuz'da gerçekleştiriyoruz. Hastanemizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. 18570 konut projesini hayat geçirdik. 2705 sosyal konut yapımına devam ediyoruz. Millet bahçelerinden Diyarbakır'da toplam büyüklüğü 396 bin metre kare olan 6 adet projemiz var.
Mesleki eğitim merkezlerinden yararlananların sayısı 4000'e ulaştı. Uyanış gençlik programlarına katılan gençlerimiz, spordan bilgi yarışmasına kadar her alanda kendilerini gösteriyorlar. Sizlerin hangi hizmete yatırıma ihtiyacı varsa boynumuzun borcudur. Başım gözüm üstüne Diyarbakır. Toplam yatırım bedeli 2.5 milyar lirayı bulan eserin açılışını yapmak için sizlerle birlikteyiz.
814 dükkanın bulunduğu 5000 kişiye istihdam sağlayacak oto sanayi sitesini de hizmete alıyoruz. Diyarbakır'ın diğer il ve ilçelerle olan bağlantı yolları da iyileştirildi.
Adalet Bakanlığı'mız bu konuda gerekli hazırlığı yapıyor. Böylece Diyarbakır'ın hafızasındaki bir kötü anıyı ortadan kaldırmış oluyoruz. Şehrimize hayırlı olsun." dedi