Başkan Erdoğan'dan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" mesajı! "Yeni eğitim modelimizi kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz".
Başkan Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'nda açıklamalarda bulundu. 20 bin öğretmen atamasının yapıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "20 bin öğretmenimiz Anadolu'nun dört bir tarafına ışık saçacaktır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca "Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizle çağın ihtiyaçlarını gözeten, bilimsel yaklaşıma dayanan bir eğitim anlayışını hayata geçiriyoruz" dedi.
Başkan Erdoğan’dan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" mesajı! "Yeni eğitim modelimizi kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz"
Giriş Tarihi: 23.11.2024 19:14 Son Güncelleme: 23.11.2024 21:02
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan düğmeye bastı... 20 bin öğretmen ataması yapıldı: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli vurgusu
SON DAKİKA | Başkan Erdoğan'dan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli mesajı
20 bin öğretmen ataması yapıldı! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı'nda açıklamalarda bulundu. 20 bin öğretmen atamasının yapıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "20 bin öğretmenimiz Anadolu'nun dört bir tarafına ışık saçacaktır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca "Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizle çağın ihtiyaçlarını gözeten, bilimsel yaklaşıma dayanan bir eğitim anlayışını hayata geçiriyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli millet olarak eksikliğini hissettiğimiz birçok ihtiyacı karşılayacağına inanıyorum. Önyargıları kırmak gibi çoğu zaman alışkanlıkları değiştirmek de atomu parçalamak kadar zorduk, meşakkatlidir. Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş, ideolojik çevrelerin değişime, yeniye ve yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur. Aynı aktörlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni sabote etmek için yine devrede olduğunu görüyoruz. Bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmayı müsaade edemeyiz.
Öğretmenlerimiz birer gönül işçisi, milletimizin değerlerini yarınlara taşıyan birer köprü konumundadır. Biz eğitim-öğretim yoluyla yalnızca meslek sahibi bireyler değil, fikri hür, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştirme derdindeyiz. 1 milyon öğretmenimizle büyük eğitim ailemizin bütün fertleriyle kökleriyle bağları sağlam kuşakların yetişmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Bu ideale ulaşmak yalnızca diplomayla ya da bilgiyle değil; şahsiyet inşa eden bir anlayışla mümkündür. İnsanlığa yön verecek eserler ancak duruşu dik, iradesi güçlü, karakteri oturmuş kişilerin ellerinden çıkar. Elbette akademik başarı önemlidir, diploma değerlidir ama bunlar sağlam bir şahsiyet zemini üzerinde yükseldiği zaman gerçek anlamını bulacaktır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli bu iddianın bu idealin bir tezahürüdür. Bizler bilgiyi hikmetle birleştiren erdemi hayatına nakşeden nesiller yetiştirmeyi arzu ve ümit ediyoruz.
Modelimizin millet olarak eksikliğini hissettiğimiz birçok ihtiyacı karşılayacağına inanıyorum. Önyargıları kırmak gibi çoğu zaman alışkanlıkları değiştirmek de atomu parçalamak kadar zorduk, meşakkatlidir. Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş, ideolojik çevrelerin değişime, yeniye ve yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur. Aynı aktörlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni sabote etmek için yine devrede olduğunu görüyoruz. Bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmayı müsaade edemeyiz. Tespit edilen sorunların çözüme kavuşturulması hem devletimizin hem eğitimcilerimizin hem de ebeveynlerin evlatlarımıza karşı sorumluluğudur. Böylesine hayati bir meselenin ideolojik kavgaların ve günlük siyasi polemiklerin mezesi haline getirilmesi yanlıştır.
Muhalefetin ve iş tuttuğu meslek örgütlerinin bu hatadan bir an önce dönmelerini samimiyetle temenni ediyoruz. Eğitim-öğretim meselesini siyaset üstü tutmayı muhafaza ediyoruz. Siz eğitimcilerimizin de katkılarıyla şekillenen yeni modelimizi kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz. Aydınlık yarınlarımızın güvencesi olan gençlerimizin en iyi, donanımlı, başarılı şekilde yetişmeleri için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyeceğiz. Öğretmenlerimiz bize güçlü destek verirse Allah'ın izniyle her şey daha sağlıklı işleyecek. Eğitime ayrılan bütçe 2002'de yalnızca 7,5 milyar lira seviyesindeydi. Bugün bu rakam yükseköğrenim dahil 1 trilyon 620 milyar liraya ulaştı.
Evlatlarımızın okullaşma oranlarında da gerçekten tarihi nitelikte adımlar attık. Okullaşma oranı ilköğretimde yüzde 96'ya, ortaöğretimde yüzde 88'e yükseldi. Kız çocuklarımız ile okulları arasında konan engelleri, başta başörtüsü yasağı olmak üzere birer birer ortadan kaldırdık. Birileri çıkıyor yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor. Düne kadar kızlarımız başörtüsünden dolayı baskıya uğramamış, okuldan atılmamış, kadınlar memuriyetten ihraç edilmemiş gibi yalan yanlış konuşuyorlar. Bu çevrelerin safsata dedikleri acıları, zulümleri, yasakları, faşizmin her türlüsünü biz bizzat tecrübe ettik, iliklerimize kadar yaşadık.
28 Şubat döneminde güya irtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerin olduğu 6 milyon insanımız fişlendi. Milli Eğitim'de 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına uğradı. 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı, 11 bin öğretmen istifa ettirildi. Ekonomi, siyaset, sivil toplumdan günlük hayata kadar milletimiz çok ağır baskılara maruz bırakıldı. Üniversite kapılarında kurulan ikna odalarını, kürsüden zorla indirilen başarılı mezunları, eğitimlerini gözyaşlarında bırakan binlerce evladımızı, katsayı ile hakları gasp edilen gençlerimizi burada saymıyorum. Bunlar ceberut laiklik politikaların ayyuka çıktığı 27 yıl önce bu ülkede, bu şehirde yaşandı.
Muhalefet çevreleri bu utanç verici gerçekleri inkar etmek yerine kendi geçmişleriyle yüzleşmelidir. Toplumun yükselişi ancak öğretmeninin emeğine, bilgisine ve özverisine verdiği değerle mümkündür. Öğretmenlerimizin haklarını, itibarını, mesleki gelişimini güvence altına almak için kararlı duruş sergiliyoruz. Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nu hayata geçirerek özel statüye kavuşturduk. 2025 itibarıyla 300 bin öğretmenimiz uzman ve başöğretmen unvanını elde edecek. Görevleri sırasında eğitim çalışanlarına yönelik suçlara karşı caydırıcı yaptırımlar getirdik. Hapis cezasının ertelenmesi uygulamasını kaldırarak, kasten yaralama suçunu tutuklama sebebi saydık. Öğretmenlerimize yapılan her saldırıyı, milletimizin geleceğine yapılan saldırı olarak görüyoruz.
"MAZİYE GÜÇLÜ BAĞLAR KURMA SÜRECİDİR"
Öğretmenlik mesleğine adım atan her bir kardeşimizi de buraya yürekten tebrik ediyor, bu ulvi kararın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kıymetli
öğretmenlerimiz; Eğitim yalnızca bilgiye değil, hikmeti, adaleti kuşatan bir yoldur. Bu yolun mimarisi hiç şüphesiz öğretmendir. Öğretmen sadece bilginin değil, hikmetin de taşıyıcısıdır. 1. Dünya savaşında, Kudüs'tei birçok şehirde ölenlerimizi yeni nesillerimiz bilmiyorsa, bilip de anlayamıyorlarsa, bugünü de anlayamıyorlar demektir. Eğitim evlatlarımıza kimlik kazandıran, maziyle güçlü bağlar kurma sürecidir. Eğitim, ecdadımızdan bize miras kalan değerleri kuşatma yolculuğudur.
Öğretmenlerimiz bilgiyi hikmetle yoğurup kalpleri terbiye eden birer gönül işçisi, milletimizin değerlerini yarınlara taşıyan birer köprü konumundadır.
Bu müfredatla yalnızca bilgiyi değil hikmet ve erdemi hedefliyoruz. Yeni eğitim modelimizi kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizle çağın ihtiyaçlarını gözeten, bilimsel yaklaşıma dayanan bir eğitim anlayışını hayata geçiriyoruz
Kıymetli kardeşlerim, biz eğitim - öğretim yoluyla yalnızca meslek sahibi insanlar değil, irfanı hür nesiller yetiştirme gayretindeyiz. Elbette akademik başarı önemlidir, diploma değerlidir ama bunlar sağlam bir şahsiyet üzerinde vuku bulunca anlam kazanacaklardır. Attığımız adımlarla, eğitim - öğretim sistemini hem bilimsel değerlere oturtturduk hem de milletimizin kültürüyle harmanladık. Tüm bunları söylerken elbette şu gerçeğin farkındayız; Ön yargıları kırmak, atomu parçalamak kadar zordur. Eğitim - öğretim alanlarında köşe başlarını tutmuş ideolojik aktörlerin yine devrede olduğunu görüyoruz.
Biz eğitim - öğretim meselesini siyaset üstü tutmaya gayret gösteriyoruz. Bundan 22 yıl önce Türkiye'yi yönetmeyi devraldığımızda eğitimi önceliğimize koyduk. Türk ekonomisi büyüdükçe, Türkiye'nin imkan ve kaynakları geliştikçe bunu her zaman ilk önce öğretmenlerimize ve eğitime yatırdık. 467 bin derslik sayısı 735 bine çıkardık. Son 20 yılda 80 yılda yapılandan daha fazla derslik inşaa ettik. Hükümetlerimiz döneminde 800 bin öğretmen ataması yaptık. Eğitime ayrılan bütçe yüksek öğretim de dahil 1 trilyon 600 milyar liraya ulaştı. Sadece alt yapıda, sadece öğretmen atamasında değil evlatlarımızın okullaşma oranında da sağlam katkılarda bulunduk.
"FAŞİZMİN HER TÜRLÜSÜNÜ YAŞADIK"
Kız çocuklarımız ile okulları arasına konan engelleri başta başörtü olmak üzere birer birer kaldırdık. Birileri yakın tarihi değiştirmeye çalışıyor. Yalan yanlış konuşuyorlar. Faşizmin her türlüsünü yaşadık. 28 Şubat sürecinde ilticayla mücadele kılıfı altında 6 milyon insanımız fişlendi. Milli eğitimde 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına maruz kaldı. Bunlar ceberut laik uygulamaların ayyuka çıktığı 1940'larda değil 27 yıl önce bu şehirde yaşandı
2025 itibarıyla 300 bin öğretmenimiz uzman ve başöğretmen unvanını elde edecek. Görevleri sırasında eğitim çalışanlarına yönelik suçlara karşı caydırıcı yaptırımlar getirdik. Hapis cezasının ertelenmesi uygulamasını kaldırarak, kasten yaralama suçunu tutuklama sebebi saydık. Öğretmenlerimize yapılan her saldırıyı, milletimizin geleceğine yapılan saldırı olarak görüyoruz. Eğitimde çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşımaya kararlıyız. Bir çocuğun öğrenme aşkını ve geleceğe dair umutlarını besleyen el güçlü el ailesinin desteği ve rehberliğidir. Aile her çocuğun ilk öğretmenidir. Onun yüreğine dokunan, zihnini şekillendiren, karakterini yoğunan ilk mekteptir. Bir öğretmenin öğrencisini muhabbetle kucaklayan emeği ne kadar değerli ise velilerin desteği de aynı derecede kıymetlidir, vazgeçilmezdir.
"YA ALLAH BİSMİLLAH"
Başkan Erdoğan butona bastı! 20 bin öğretmen ataması gerçekleşiyor. Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri