Başkan Erdoğan'dan Libya mutabakatı açıklaması: Sevr ters yüz edildi!..
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Libya ile yapılan mutabakata ilişkin ATV, A Haber, A Para, A News, A2 ve A Haber Radyo ortak canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Akdeniz'de hem Türkiye'nin hem de Libya'nın hakkının korunmuş olacağını hatırlatarak, "Onlar hala belli beklentiler içerisinde. Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Daha da ileri gideceğim, burada Sevr'in ters yüz edilmesi var." dedi..
Başkan Erdoğan canlı yayında soruları yanıtlıyor
Giriş Tarihi: 15.12.2019 20:53 Güncelleme Tarihi: 15.12.2019 22:15
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ATV, A Haber, A Para, A News, A2 ve A Haber Radyo ortak canlı yayınında 'Başkan Erdoğan ile gündem özel' programında önemli açıklamalarda bulunuyor.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ATV, A Haber, A Para, A News, A2 ve A Haber Radyo ortak canlı yayınında önemli açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
HAFTER MEŞRU BİRİ DEĞİL İLLEGAL YAPISI OLAN BİR İSİM
Birkaç saat önce sayın Sarraj misafirimdi. Savunma Bakanımız üçlü olarak görüşme gerçekleştirdik. Her ikisi de Doha'dan gelmişlerdi. Libya'daki mevcut gelişmeler nedir, ne değildir diye. Sarac oranın meşru başbakanı. Hafter denilen zat kesinlikle böyle meşru başkan veya başbakan değil. Sadece illegal bir kişi. Uluslararası bu noktada mutabakat karşılığı olan kişi Sarraj'ın kendisidir. Özellikle Libya'ya yönelik uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların kullanılmasıyla ilgili olarak kısa bir zaman önce mutabakat muhtırası imzalamıştık.
Bunlardan biri deniz yetki alanların sınırlandırılması ve askeri işbirliğiyle ilgiliydi. Şimdi de güvenlik ve işbirliği anlaşması Meclisimize sunuldu. Bu anlaşmalarla Akdeniz'de hem Libya'nın hem Türkiye'nin hakkı korunmuş olacak. Bunu son NATO zirvesinde Miçotakis ve heyetiyle yaptığımız görüşmede kendilerine söyledik. Onlar hala belli beklentiler içerisinde. Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Daha da ileri gideceğim, burada Sevr'in tersyüz edilmesi var. Libya'ya asker gönderimi konusunda ise böyle bir davet ve talep gelecek olursa nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair ülkemiz bunun kararını verecektir. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız.
BU SULARDA LİBYA VE TÜRKİYE'NİN HAKLARI VAR
Şimdi iki sismik iki de sondaj çalışması yapacak ileri teknolojiye sahip gemilerimiz var. Bunları Hazine ve Maliye Bakanımızın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu zaman Berat Bey, bunları almıştık. Burada hem Türkiye hem Libya kazanacak. Şimdi bu sularda Libya ve Türkiye'nin hakları var. Bu hakkın korunması gerekir diyoruz. Talihsizliğe bakın ki, ülkemizin içinden ve dışından birileri bu konuda çok rahatsız oluyor. Siz kimden yanasınız, çıkıp açık söyleyin. Biz burada öyle de olsa böyle de olsa buradaki çalışmalarımızı milletimizin ali menfaatleri için sürdüreceğiz.
ELİMİZİ SON YAPTIĞIMIZ ANLAŞMA GÜÇLENDİRMİŞTİR
Doğu Akdeniz havzası hidrokarbon rezervlerine sahip. Son zamanlarda bazı şirketlerin keşif haberlerini duyuyoruz. Olur ki belki yanımıza uluslararası camiada güçlü olan şirketleri yanımıza alma durumu olabilir. Kısa zamanda sismik araştırma ve sondaj çalışması başlatılacak. Doğalgaz ticaretinin ihraç güzergahı ve satış anlaşmaları yapıldıktan sonra üretim safhasına geçebilen projeler olduğu unutulmamalıdır. İşin dayandığı tabanı sıkı tutmakta fayda var. Son yaptığımız Libya anlaşması bu konuda hukuken elimizi güçlendirmiştir.
BİZ BELGEYLE KONUŞUYORUZ, SİZ KARAR ALSANIZ NE YAZAR
ABD iç siyasetindeki kamplaşmanın aleyhimize sonuçlar doğurduğunu, bazı çevrelerin Trump'u sıkıştırmak amacıyla bazı konuları istismar ettiklerinin farkındayız. Benim Trump'la olan hukukum bazı şeyleri değiştirmiyor. Bu eylemler müttefiklik ilişkilerimizin ruhuyla bağdaşmadığı gibi Suriye konusunda varılan mutabakata da aykırıdır. Sayın Trump'a aktardığım gibi Türkiye-ABD ilişkilerinin ABD'nin kendi iç siyaseti için harcanamacak ölçüde değerli olduğunu söyledim. ABD Kongresi'nin ilişkilerimizin özüyle ilgili olmayan şeyleri yapmaya son vermeye davet ediyoruz. İlişkilerimize daha fazla zarar verecek zararların önlenmesi için gerekli önlemlerin alınmasıdır. Ulusal güvenliğimize tehdit oluşturan terör örgütüyle mücadele kararlılığımız tamdır. Ermeni meselesiyle alakalı, sözde Ermeni soykırımı konusunda bunları oradaki yetkililere anlattığım zaman bazılarına bakıyorum, konulara hakim değiller. Biz şu anda silahlı kuvvetlerimizin elinde olan 1 milyonun üzerindeki belgeyi açıyoruz. Gelsin tarihçiler, hukukçular incelesin. ABD'de sadece Harvard'da bir miktar olduğu söyleniyor. Fransa'da olduğu söyleniyor, onlar da açsın. Ermenistan'da var mı, yok! Bütün herkes açsın arşivi. Tarihçilerden oluşan heyetler ve hukukçular, arkeologlar tarafından incelensin. Ondan sonra gerekirse siyasetçiler devreye girelim. Bu karar siyasetçilerin değil herşeyden önce tarihçilerin yapacağı inceleme araştırma, hukukçuların, arkeologların yapacağı inceleme ve araştırmalar neticesinde siyasiler bunun kararını versinler. Burada hiçbir belge ortaya koyamayanların söyleyecek sözü yoktur. Çıkıp karar almışlar, alsanız ne yazar. Aldığınız kararların kıymeti harbiyesi yok. Bu kararlar siyasidir. Hukuka uygun hiçbir yanı yok. Bunları bizim kabul etmemiz mümkün değil. Şu anda kendileri söylüyorlar. Diyorlar ki bu alınan kararın kıymeti harbiyesi yok. İsimlerini vermeye gerek yok. Biz kararlı yürüyoruz. Onlar da birilerini tatmine çalışıyoruz. 100 yıldan fazla süre geçmişken bugün neden ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosunda bu tür kararların neden alındığı açıktır.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Libya ile yapılan mutabakata ilişkin ATV, A Haber, A Para, A News, A2 ve A Haber Radyo ortak canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Akdeniz'de hem Türkiye'nin hem de Libya'nın hakkının korunmuş olacağını hatırlatarak, "Onlar hala belli beklentiler içerisinde. Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Daha da ileri gideceğim, burada Sevr'in ters yüz edilmesi var." dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Libya ile yapılan mutabakata ilişkin ATV, A Haber, A Para, A News, A2 ve A Haber Radyo ortak canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın Libya mutabakatı açıklamaları;
Birkaç saat önce sayın Sarraj misafirimdi. Savunma Bakanımız üçlü olarak görüşme gerçekleştirdik. Her ikisi de Doha'dan gelmişlerdi. Libya'daki mevcut gelişmeler nedir, ne değildir diye. Saraj oranın meşru başbakanı. Hafter denilen zat kesinlikle böyle meşru başkan veya başbakan değil. Sadece illegal bir kişi. Uluslararası bu noktada mutabakat karşılığı olan kişi Sarraj'ın kendisidir. Özellikle Libya'ya yönelik uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların kullanılmasıyla ilgili olarak kısa bir zaman önce mutabakat muhtırası imzalamıştık.
SEVR'İ TERS YÜZ ETTİK
Bunlardan biri deniz yetki alanların sınırlandırılması ve askeri işbirliğiyle ilgiliydi. Şimdi de güvenlik ve işbirliği anlaşması Meclisimize sunuldu. Bu anlaşmalarla Akdeniz'de hem Libya'nın hem Türkiye'nin hakkı korunmuş olacak. Bunu son NATO zirvesinde Miçotakis ve heyetiyle yaptığımız görüşmede kendilerine söyledik. Onlar hala belli beklentiler içerisinde. Dayatılmaya çalışılan planlar var burada. Daha da ileri gideceğim, burada Sevr'in ters yüz edilmesi var. Libya'ya asker gönderimi konusunda ise böyle bir davet ve talep gelecek olursa nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair ülkemiz bunun kararını verecektir. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atarız.
Gerçekten Barış Pınarı Harekatı'nda Resulayn ve Tel Abyad önemlidir. Bu alanda bizim kontrolümüz var. Fakat Irak sınırı batı ucuna kadar 444 kilometre. Bütün bu alanda bir kısmında Rusya, bir kısmında Amerika ile yaptığımız anlaşma var. Bunlar 150 saat 120 saat şeklinde anlaşma yaptık. Maalesef ne Amerika ne Rusya buralardan YPG/PYD'yi buralardan çıkaramadılar. O zaman iş başa düşüyor, o zaman ne yapıyoruz göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik. 90 günde bütün teröristleri çıkartacağız dediler, çıkartamadılar. Hala o terör örgütleri. Oradaki aşiretler bizden sürekli yardım istiyorlar. Deyr-i Zor'da petrol kuyuları var. Ama bu Deyr-i Zor'un petrol kuyularını PYD-YPG terör örgütleri buranın petrolünü alıp, alıp rejime sattılar. Bu petrolün kalitesi de yok. Çok daha ilginci, Kamışlı'da da petrol var. Oranın petrolünü de Rusya ile rejim. Deyr-i Zor'u Amerika ile YPG-PYD beraber şu anda.
ELİMİZİ SON YAPTIĞIMIZ ANLAŞMA GÜÇLENDİRMİŞTİR
Doğu Akdeniz havzası hidrokarbon rezervlerine sahip. Son zamanlarda bazı şirketlerin keşif haberlerini duyuyoruz. Olur ki belki yanımıza uluslararası camiada güçlü olan şirketleri yanımıza alma durumu olabilir. Kısa zamanda sismik araştırma ve sondaj çalışması başlatılacak. Doğalgaz ticaretinin ihraç güzergahı ve satış anlaşmaları yapıldıktan sonra üretim safhasına geçebilen projeler olduğu unutulmamalıdır. İşin dayandığı tabanı sıkı tutmakta fayda var. Son yaptığımız Libya anlaşması bu konuda hukuken elimizi güçlendirmiştir.