17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a FETÖ
Paralel örgütlenme ile başta siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere gizlice devletin tüm kılcal damarlarına sızan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY), 15 Temmuz darbe girişimine giden süreçte gerçek yüzünü Aralık 2013'te gösterdi.
17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a FETÖ
Paralel örgütlenme ile gizlice başta siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere devletin tüm kılcal damarlarına sızan terör örgütü FETÖ/PDY, 15 Temmuz darbe girişimine giden süreçte gerçek yüzünü Aralık 2013'te gösterdi.
15 Temmuz Darbe Girişimi 14.07.2017
ANKARA - AYLİN SIRIKLI DAL/BARIŞ KILIÇ
Paralel örgütlenme ile başta siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere gizlice devletin tüm kılcal damarlarına sızan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY), 15 Temmuz darbe girişimine giden süreçte gerçek yüzünü Aralık 2013'te gösterdi.
Türkiye'de Aralık 2013'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen operasyon, FETÖ'nün hükümete karşı yürüttüğü operasyonların başlangıcı kabul edildi.
Kamuoyunda "17-25 Aralık süreci" olarak anılan ve FETÖ/PDY'nin faaliyetleri için milat sayılan süreç, 17 Aralık 2013'te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 3 soruşturmada, iş adamı, bürokrat ve memurların da bulunduğu çok sayıda kişiye yönelik "kara para aklama", "altın kaçakçılığı" ve "kamu görevlilerine rüşvet" iddialı operasyonla başladı. Operasyonda gözaltına alınan 66 kişiden iş adamı Rıza Sarraf ile Salih Kaan Çağlayan ve Barış Güler'in de arasında bulunduğu 14'ü tutuklandı.
FETÖ/PDY kapsamında meslekten ihraç edilen ve halen firari olarak aranan özel yetkili savcı Muammer Akkaş, 25 Aralık'ta o dönemde Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın da arasında olduğu 96 kişi hakkında gözaltı kararı aldırdı. 17 Aralık operasyonunda görev alan polislerin yerine atanan polisler ise gözaltı kararlarını uygulamadı.
FETÖ/PDY'nin "hükümete ilk darbe girişimi" olarak kabul edilen 17-25 Aralık operasyonlarının yankıları devam ederken, örgütle mücadeleye hız verildi. 2014'ün ilk günlerinde, FETÖ'nün kumpas davaları olarak kabul edilen Balyoz ve Ergenekon davalarıyla ilgili yeniden yargılama yolunun açılması gündeme geldi.
Bu kapsamda, kumpas davalarının savcısı olarak tanınan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz, 7 Ocak'ta Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine atandı. 2010'daki Anayasa değişikliğinin ardından FETÖ'cülerin eline geçtiği değerlendirilen HSYK'nın yapısının değiştirilmesi için çalışma başlatıldı. HSYK adli yargı kararnamesi ile 20 hakim ve savcının görev yeri değişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı Bölge Adliye Başsavcılığına, İstanbul Başsavcıvekillerinden Fikret Seçen Gebze'ye, Cihan Kansız Sakarya'ya, Ercan Şafak Kocaeli'ye, Ali Güngör de İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığına atandı.
MİT tırlarının durdurulması17-25 Aralık sürecinin ardından yeni yılın ilk ayında, Adana'da, Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla MİT'e ait 3 tırın, jandarma ekiplerince durdurularak aranması gündemde geniş yer tuttu. Jandarma ekipleri, 19 Ocak'ta Adana-Ceyhan istikametinde seyreden 3 tırı durdurarak aradı. Adana Valiliği, "3 araçta Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile yapılan kontrollerde, Milli İstihbarat Teşkilatının rutin görevlerini ifa eden personelin bulunduğunu" duyurdu.
Yargıdaki FETÖ mensuplarının temizlenmesi amacıyla çalışmaların hızlandığı 2014 başında, HSYK, bazı başsavcıların da arasında bulunduğu 96 hakim ve savcının görev yerini değiştirdi.
HSYK, MİT tırlarını aratan özel yetkili Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takcı'nın yetkisini kaldırdı. Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli Adana Cumhuriyet Başsavcıvekili Ahmet Karaca ile aynı birimde görevli Mustafa Sırlı'nın da yetkileri kaldırıldı. İstanbul merkezli soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcıları Celal Kara, Mustafa Erol ve Mehmet Yüzgeç'in de yetki alanları değiştirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, TMK'nın 10. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince yürütülen 25 Aralık soruşturması kapsamında 5 Şubat 2014'te ifade verdi.
HSYK Kararnamesiyle 11 Şubat'ta 166 hakim ve savcının yeri daha değişti. Bakırköy Başsavcı Vekili Zekeriya Öz, Bolu'ya savcı olarak atandı.
İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesince 14 Şubat'ta, İstanbul merkezli soruşturma kapsamında, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın da aralarında bulunduğu 6 kişinin tahliyesine karar verildi.
Erdoğan, 16 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Adana'da durdurulan tırlarla ilgili ''MİT mensuplarına silah doğrultuyorlar. Yere yatırıyor, tekmeliyorlar. Kimin talimatıyla oluyor bu biliyor musunuz? Emniyetin, jandarmanın içine sızan paralellerin talimatıyla, yargının içine sızan paralel savcının talimatıyla oluyor. İşte bunlar, yurt dışındaki odaklardan talimat alarak, kendi ülkelerinin istihbarat teşkilatına silah doğrultacak kadar vatana ihanet içindeler." ifadelerini kullandı.
Milli Güvenlik Kurulu'nun 26 Şubat 2014'teki toplantısının ardından, "Ülke genelinde güvenliği ilgilendiren hususlar ve yürütülen çalışmalar değerlendirilmiş, bu kapsamda halkımızın huzurunu ve ulusal güvenliğimizi tehdit eden yapılanmalar ve faaliyetler görüşülmüştür." açıklaması yapıldı.
HSYK'nın yapısını değiştiren kanun, 27 Şubat 2014'te yürürlüğe girdi. HSYK Başkanı da olan Adalet Bakanına geniş yetki veren kanunun yürürlüğe girmesiyle HSYK'da Genel Sekreter ve Genel Sekreter yardımcılarının da arasında bulunduğu birçok personelin görevleri sona erdi.
28 Şubat'ta, 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan Rıza Sarraf, Barış Güler ve Kaan Çağlayan'ın da aralarında bulunduğu 5 kişi tahliye edildi.
FETÖ'nün özellikle yargıda yapılanmasının temizlenmesi sürerken, FETÖ'nün kumpas davalarından Ergenekon davasıyla ilgili Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurulardan 2014 Mart'ta karar çıktı.
Yüksek Mahkemenin, Ergenekon davasında tutuklu yargılanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un haklarının ihlal edildiğine karar vermesi ve uzun tutuklulukla ilgili düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından tüm Ergenekon sanıkları tahliye edildi.
HSYK'da da çıkarılan kararnamelerle kritik yerleri tutan FETÖ mensuplarının görev yerleri değiştirilmeye devam edildi. Demokratikleşme paketinin yürürlüğe girdiği mart ayında, özel yetkili mahkemeler kaldırıldı.
FETÖ'nün usulsüz dinlemeleri ortaya çıktıFETÖ'nün gizli yürüttüğü faaliyetleri de bir bir ortaya çıkmaya başladı. Mart 2014'te, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) yürütülen soruşturma çerçevesinde 509 bin 516 kişinin dinlendiği, 2012 öncesine ait birçok usulsüz dinleme kayıtlarının arşivden silindiği belirlendi.
Terör örgütünün eleman ve gelir sağladığı dershaneleri kapatan kanun, 14 Mart'ta yürürlüğe girdi.
İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturmasındaki TOKİ dosyasına ilişkin, aralarında iş adamları Ali Ağaoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar'ın da bulunduğu 60 kişi hakkında 2 Mayıs 2014'te takipsizlik kararı verildi.
HSYK, aynı gün İstanbul merkezli soruşturmaları yürüten savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş ile şüphelilerin mal varlıklarına el konulması kararı veren hakim Süleyman Karaçöl hakkında soruşturma açtı.
Mayıs'ta Adana'da MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin 13 askeri personel hakkında müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Balyoz sanıklarına da tahliyeTürkiye'de 2014 yılının Haziran ayında ilk derece mahkemeleri ve yüksek yargı organlarının verdiği kararlar kamuoyunda geniş yankı buldu.
Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararının ardından Balyoz Planı davasında yeniden yargılama kararının çıktığı Haziran'da, aralarında MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık ve emekli Albay Dursun Çiçek'in de aralarında olduğu sanıklar tahliye edildi.
Emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın da Yüksek Mahkemenin hakkında verdiği ihlal kararının ardından Yargıtay 9. Ceza Dairesince tahliyesi kararlaştırıldı.
TÜBİTAK, Erdoğan'a ait olduğu iddiasıyla 17-25 Aralık'ın ardından internete servis edilen ses kayıtlarının montaj olduğuna ilişkin rapor verdi. Raporda, "Konuşma bütünlüğünü sağlamak için kelimelerin dahi parça hecelerden oluşturularak, istenen yeni kelimenin türetilerek ortaya çıkarıldığı ilginç bir uygulama ortaya konmuştur." tespitinde bulunuldu.
Yine Erdoğan'ın, Başbakanlık ve Keçiören'deki ikametinde bulunan çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin soruşturmada, eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel ve eski koruma müdürü Zeki Bulut'un da arasında bulunduğu 11 emniyet mensubu, 17 Haziran'da gözaltına alındı.
Emniyetteki paralel yapı operasyonları25 Aralık soruşturması kapsamında şüpheli 96 kişi hakkında 1 Eylül'de takipsizlik kararı verildi. Kararda "Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın örgüt lideri olarak gösterilmesi ve 'dönemin başbakanı' ibaresi kullanılmak suretiyle fezleke düzenlenmesi, soruşturmayı hazırlayanların hukuki bir soruşturma görünümü altında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiklerini ortaya koymaktadır." denildi.
FETÖ/PDY'nin devlet kurumlarından temizlenmesi çalışmaları Eylül'de devam etti. İstanbul merkezli operasyon sonucunda aralarında eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı'nın da bulunduğu 33 polis 1 Eylül'de gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, konuyla ilgili, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini yıkmaya çalıştıkları, casusluk yaptıkları, sahte evrak düzenledikleri, soruşturma belgelerini medyaya sızdırarak yayın yaptırmak suretiyle gizliliği ihlal ettiklerinin tespit edilmesi üzerine, eski mali şube görevlileri hakkında soruşturma başlatılmıştır." bilgisini verdi.
HSYK'da seçim2010'da halk oylamasıyla kabul edilen Anayasa değişikliğiyle yapısı değiştirilerek, terör örgütü mensuplarının kontrolüne geçen HSYK'nın, bu gruplardan kurtarılması için yapılan düzenlemelerin ardından seçime gidildi.
HSYK'nın 10 asıl 6 yedek üyesini belirlemek için 12 Ekim 2014'te yapılan seçimlerden, FETÖ mensuplarına karşı oluşturulan Yargıda Birlik Platformu (YBP) üyeleri galip çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye genelindeki hakim, savcılarımız, yargının ve mesleklerinin onuruna sahip çıktılar ve yargıyı ele geçirmeye çalışan, vicdanlara ipotek koymaya çalışan yapıya gereken cevabı sandıkta verdiler." ifadesini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturması kapsamında, iş adamı Rıza Sarraf ile Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan'ın da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkında 17 Ekim'de takipsizlik kararı verdi.
FETÖ'nün kumpas davalarından Balyoz Planı davasında, Anayasa Mahkemesinin "haklarının ihlal edildiğine" karar verdiği 236 sanığın yeniden yargılanmasına 3 Kasım 2014'te başlandı.
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden 22 Kasım 2014'te yapılan açıklamada, "Türk Silahlı Kuvvetleri, hiçbir legal görünümlü illegal yapılarla ve illegal tüm odaklarla, irtibat ve iş birliği içinde olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri milli bir ordudur. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki paralel yapılanmayla ilgili söylem ve iddialara yönelik olarak, ilk günden itibaren kapsamlı olarak hem idari hem de adli inceleme başlatılmış, elde edilen tüm bilgiler en ince detayına kadar değerlendirilmiş, iddia sahiplerinin bilgisine başvurulmuş ve konu üzerindeki çalışmalar yoğunlaştırılmıştır." ifadelerine yer verildi.
Yüksek yargı, örgütün elinden kurtarıldıÖzellikle 2010'daki yeni yapılanmanın ardından seçilen 160 üyeyle örgütün çıkarlarına göre şekillenen Yargıtayda, 2011-2013 döneminde Pensilvanya'nın vizesi olmadan hiçbir daireye başkan seçilemedi. İstenmeyen üyenin aday olması durumunda başkanlık seçimleri kilitlendi. Terör suçlarına bakan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, tazminat davalarına bakan 4. Hukuk Dairesi, memur suçlarına bakan 5. Ceza Dairesi gibi önemli dairelerinde örgüt üyelerinin bulunması sağlandı. Sonradan ortaya çıkan beyanlar, örgüt üyesi yargı mensuplarının önemli davalarda Pensilvanya'nın talimatıyla kararlar verdiğini gösterdi.
HSYK seçiminin ardından etkinliği kırılan terör örgütünün, yüksek yargıdaki etkinliğinin de kaldırılması için 15 Aralık 2014'te Yargıtaya 144, Danıştay'a 33 yeni üye gönderildi.
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul merkezli ''paralel yapı'' soruşturması kapsamında, şüpheli Fethullah Gülen hakkında 19 Aralık 2014'te yakalama kararı çıkardı.
Yılın son günlerinde, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile bazı emniyet görevlileri tutuklandı.
Paralel örgütlenme ile gizlice başta siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere devletin tüm kılcal damarlarına sızan FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonlar 2015'te de devam etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve Necdet Özel'in de arasında bulunduğu devlet büyüklerinin kriptolu ve normal telefonlarının usulsüz dinlenmesine ilişkin eski TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen ve eski Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu'nun da arasında bulunduğu birçok kişi, 2015 yılı Ocak ayında gözaltına alındı ve tutuklandı.
HSYK, 15 Ocak'ta, başsavcıların da arasında olduğu 888 hakim ve savcının görev yerini değiştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan aynı günlerde, "Artık inlerine girilmiştir. Ülkemizi uluslararası alanda terörle özdeşleştirme çabalarının aslında hangi dertlerden, hangi sıkıntılardan kaynaklandığını gayet iyi biliyoruz. Türkiye'yi yolundan, hedeflerinden alıkoymak için içeride ve dışarıda hangi çevrelerin ittifak içinde olduğunun gayet iyi farkındayız. Hangi kazanlarda hangi fitnelerin kaynatıldığını, kimlerin bunların ateşine odun taşıdığını da önüyle arkasıyla çok iyi görüyoruz" açıklaması geldi.
O güne kadar "paralel devlet yapılanması" olarak anılan Fetullah Gülen cemaati için "Fetullahçı Terör Örgütü" ifadesi ilk kez Şubat 2015'te kullanıldı. İstanbul merkezli 12 ilde düzenlenen operasyona ilişkin fezlekede Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 80 şüpheli yer aldı.
KPSS'de usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturmanın başladığı Mart'ta, gazeteci Mehmet Baransu da "Balyoz Planı" davası sanıklarına "kumpas" kurulduğu iddiasına ilişkin soruşturmada tutuklandı.
TSK'nın yarım asırlık sırlarını ele geçirmek amacıyla FETÖ'cü yargı mensuplarının başlattığı Kozmik Oda soruşturması 11 Mart'ta takipsizlik kararıyla sonuçlandı. HSYK, soruşturmanın eski savcısı Mustafa Bilgili ile Kozmik Oda'da arama kararı veren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında inceleme kararı verdi.
Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesince 31 Mart 2015'te yeniden görülen "Balyoz Planı" davasında 236 sanığın beraati kararlaştırıldı.
İddianamede ilk kez FETÖ ifadesiAnkara Cumhuriyet Başsavcılığı, Nisan'da "devleti itibarsızlaştırmak ve devletin iş yapamaz hale geldiği" algısı oluşturmak suçlamasıyla 4'ü polis 7 kişi hakkında açtığı davanın iddianamesinde ise ilk kez "Fetullahçı Terör Örgütü-FETÖ" ifadesini kullandı.
Yine Nisan ayında, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Mustafa Başer, "Paralel Yapı" soruşturmasında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile bazı emniyet personelinin de aralarında bulunduğu tutuklu zanlıların salıverilmesine karar verdi. Yetkileri bulunmadığı halde bu kararı veren Özçelik ile Başer HSYK tarafından açığa alınıp tutuklanırken, tahliye kararları "yok hükmünde" sayıldı.
HSYK'nın savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş, Mehmet Yüzgeç ile hakim Süleyman Karaçöl'ü meslekten ihraç ettiği Mayıs ayında ise Adana ve Hatay'da MİT'e tırlarının durdurulmasına ilişkin gözaltına alınan eski Adana İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Çokay, eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Bağrıyanık ile savcılar Takçı, Şişman ve Karaca tutuklandı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, "Devrimci Karargah Örgütü" davasında yargılanan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'ya "örgüt üyelerine yardım" suçundan verilen hapis cezasını bozduğu Mayıs'ta, savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş, Mehmet Yüzgeç ile hakim Süleyman Karaçöl meslekten ihraç edildi, eski İstanbul İstihbarat Daire Başkanı Ali Fuat Yılmazer, Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada tutuklandı.
Milletvekili genel seçimi için 7 Haziran'da sandık başına gidilen Türkiye'de, FETÖ operasyonları devam etti. Haziran ayında, Ramazan Akyürek, Ankara merkezli "usulsüz dinleme" soruşturması kapsamında tutuklanırken, çoğu Emniyet mensubu 50 kişi hakkında, siyasiler, gazeteciler, yargı mensupları ve iş adamlarının arasında bulunduğu 48 kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla Ankara'da dava açıldı.
Adana ve Hatay'da MİT'e ait tırların durdurulmasına ilişkin tutuklanan eski Adana İl Jandarma Komutanı ve eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı ile 3 savcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame 3 Temmuz 2015'te tamamlandı.
Anayasa Mahkemesi, CHP'nin açtığı davada dershanelerin kapatılmasını öngören kanunu 13 Temmuz'da iptal etti.
HSYK 2. Dairesi, kamuoyunda "Selam Tevhid" olarak bilinen "Sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü" soruşturmasında usulsüz dinleme talep ettiği ve bu yönde karar aldığı iddia edilen 54 hakim ve savcıdan 49'unu 14 Temmuz'da görevden uzaklaştırdı.
Ağustos'ta terör olaylarının artması ve şehit haberlerinin tekrar gelmeye başlamasına karşılık, terör gruplarına karşı güvenlik güçlerinin operasyonları hızlandı. Genelkurmay Başkanlığına Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar getirilirken, FETÖ operasyonları da sürdürüldü.
Eylül 2015'te, örgüte finans desteği sağladığı ve örgütün propagandasını yaptığı gerekçesiyle, Koza İpek Holding'in şirketlerinde arama gerçekleştirildi. Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın İpek hakkında, "terörizmin finansmanı, zimmet, terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlarından soruşturma başlatıldı.
Futbolda şike davasında, aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 36 sanığın "şike" ve "örgüt" suçundan beraatine karar verildiği Ekim'de, "Kafes eylem planı", "Amirallere suikast", Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yöneticileri hakkındaki iddialara ilişkin dosyaların birleştirildiği 84 sanıklı "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında da tüm sanıklar beraat etti.
Gülen hakkında Kırmızı Bülten talebiİstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "takipsizlikle sonuçlanan 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlükler yaptığı ve şüphelilere kumpas kurduğu" iddiasıyla aralarında bir numaralı sanık olarak Fetullah Gülen'in de bulunduğu 69 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi 19 Ekim 2015'te kabul etti. Gülen hakkında kırmızı bülten çıkarılması amacıyla Adalet Bakanlığına yazı yazıldı.
Ekim'de Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atandı.
İçişleri Bakanlığı, Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmelik kapsamında internet sitesi hazırladı. "www.terorarananlar.pol.tr" adresinde "Aranan Terörist" başlığıyla yayınlanan listede Fetullah Gülen, Cemil Bayık, Murat Karayılan, İlhami Balı ve Duran Kalkan ile birlikte "kırmızı kategoride" yer aldı.
Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağı, 24 Kasım'da Türk jetlerince vuruldu. Kasım'da ayrıca, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT'e ait yardım tırlarının durdurulmasıyla ilgili soruşturma kapsamında tutuklandı.
HSYK, siyasetçiler, bürokratlar, iş adamları ve ünlülerin sahte isimlerle dinlenmesine ilişkin yaklaşık 100 hakimle ilgili 6 Kasım 2015'te inceleme başlattı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, "Selam Tevhid'de kumpas" soruşturması kapsamında firari şüpheliler Fetullah Gülen ve Emre Uslu, eski emniyet müdürü Yurt Atayün ve muvazzaf subayların da aralarında bulunduğu 55'i tutuklu 122 kişi hakkında hazırlanan iddianameyi de yine kasım ayında kabul etti.
Eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı hakkında, "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin soruşturma kapsamında, "silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlarından tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Kasım'da, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ve emekli orgeneral Saldıray Berk'le birlikte 14 sanığın beraatına karar verdi.
FETÖ bünyesinde faaliyet gösteren Kaynak Holding'e bağlı 19 şirket, bir vakıf ve bir derneğe kayyum atandığı Kasım ayında ayrıca, "Selam Tevhid'de Kumpas" soruşturması kapsamında, Ocak 2014'te Adana ve Hatay'da MİT'e ait tırların durdurulması eylemine karışan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Aydın, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ve emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu tutuklandı.
KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin ilk dava Aralık 2015'te açıldı. 230 sanık, "nitelikli dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarının yanı sıra, "terör örgütü üyesi olmak" ile de suçlandı.
FETÖ soruşturmalarında 2016 yılıHSYK 2. Dairesi, MİT tırlarını durduran savcılar Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Aziz Takcı, Özcan Şişman ile Yaşar Kavalcıklıoğlu'nu Ocak 2016'da meslekten ihraç etti.
"Tahşiyecilere kumpas" davası kapsamında tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY'ye ilişkin ana soruşturması kapsamında da tutuklandı.
Zaman gazetesini de bünyesinde bulunduran Feza Gazetecilik şirketine kayyum atandığı 2016 yılının ilk aylarında, Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul'daki "askeri casusluk" davasında tüm sanıkların beraatine karar verdi.
Anayasa Mahkemesinin haklarında "ihlal" kararı verdiği ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tahliyelerine hükmedilen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dündar ve Ankara Temsilcisi Gül, tahliye edildi. Dündar ve Gül'ün, yargılanmasına 25 Mart 2016'da başlandı.
Yargıtay ise Ergenekon davasında yerel mahkeme kararını, 21 Nisan 2016'da bozdu. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, "Ergenekon terör örgütü"nün, kim tarafından, ne zaman kurulduğunun, suçlarının, hiyerarşik yapısının ortaya konulmaması, liderinin belli olmaması" gibi nedenlerle yerel mahkemenin "Ergenekon terör örgütünü" kabulünde isabet bulunmadığına hükmetti.
İzmir'deki, Askeri Gizli Bilgi ve Belge Bulundurma Davasında, "kumpas soruşturması"na ilişkin 29 Nisan 2016'da kabul edilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin yargıyı, emniyeti ve Türk Silahlı Kuvvetlerini sadece rakiplerini bertaraf etmek için değil, siyaseti tanzim etmek, siyasi partilerin yöneticilerini değiştirmek, toplumdaki etkinliği, ticari faaliyetleri, stratejik öneme sahip kamu kurumlarını ele geçirmek, hükümeti yıkmak, kendi felsefesine uygun siyasi yapı oluşturmak için devlet içerisinde, devlet otoritesine karşı "paralel bir yapılanma" içerisinde bulunduğuna dikkat çekildi.
Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'den iadesine ilişkin çalışmalar Haziran'da hızlandırıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Paralel devlet yapılanması adı verilen ihanet çetesinin akıbetini hep birlikte gördük, görüyoruz. Bir dönem neredeyse her alanda ülkemizin en büyük, en güçlü, en yaygın sivil toplum kuruluşlarını bünyesinde toplayan paralel yapı, ihanetinin ortaya çıkmasıyla sırça bir köşk gibi paramparça olmuştur." dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, FETÖ'ye yönelik ana soruşturmasının şüphelisi Fetullah Gülen'in iadesi için ABD'ye gönderilecek dosya 13 Temmuz'da tamamlanırken, Erzincan'daki "Ergenekon" davasının gizli tanıklarına hapis cezası verilen kararın gerekçesi de o günlerde açıklandı. Gerekçede, FETÖ/PDY'nin, silahlı terör örgütü olduğunun kabul edilmesi gerektiğine yer verildi. Böylece FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğu ilk kez bir mahkeme kararına girdi.
FETÖ'nün darbe girişiminden bir gün önce ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, örgütün elebaşı Gülen'in de aralarında bulunduğu 73 şüpheli hakkında hazırladığı "çatı iddianameyi", Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.