ABD medyası adım adım HTŞ’nin operasyonunu yazdı: Ankara planı biliyordu! Esad nasıl kaçtı?
Giriş Tarihi: 23.12.2024 10:33 Güncelleme Tarihi: 23.12.2024 11:27
Esad'tan firar gecesi Oscarlık performans! Saraya kameralar kuruldu sözde konuşma yapacaktı.
Suriye'nin devrik diktatörü Beşar Esad'ın kaçışına ve HTŞ'nin operasyonuna ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı.ABD medyasına konuşan HTŞ mensubu Musa Elesad'a göre, örgüt yılın başında bu planını Türkiye'ye sundu. Ankara, planı doğrudan onaylamasa da prensipte destek verdi. Esad’ın kaçtığını öğrenen yeğenleri ve korumaları, şok içinde kaldı. Kimse rejim liderinin ülkeyi terk ettiğinden haberdar değildi. Esad’ın bir yakını, "Herkes Esad tarafından ihanete uğradığını düşünüyor" diyerek, bu ani gelişmenin yarattığı derin hayal kırıklığını dile getirdi.
Suriye'de kanlı Baas rejiminin düşmesinin ardından Beşşar Esad'ın Moskova'ya kaçması dünya basınındaki gündemini hala koruyor. ABD merkezli The New York Times gazetesi, Esad'ın bir çalışanına dayandırdığı haberinde, Esad'ın kaçmadan sarayda kameralar kurdurup konuşma yapacağını sölediğini iddia etti. Buna göre çalışanlarına her şeyin yolunda olduğunu söyleyen Esad, o gece Oscarlık bir performans sergiledi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Şam'a gerçekleştirdiği ziyaret Suriye'nin geleceğinde Türkiye'nin rolünü bir kez daha tescilledi. Bakan Fidan, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile Şam'da bir araya geldiğini belirtti.
Fidan, "Yıllar sonra gerçekleştirdiğimiz bu ziyaret, Suriye halkı için yeni, umut dolu bir dönemin ilk adımı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Türk milleti ve devletinin, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde, "Suriyeli kardeşlerini" yalnız bırakmadığını vurgulayan Fidan, Suriye halkının yanında olduklarını ve ihtiyaç duydukları her alanda destek vermeye hazır olduklarını bildirdi.
Fidan, "Suriye için önceliğimiz; ülkede istikrarın ve güvenliğin temini, terörün bertaraf edilmesi, ulusal uzlaşıya ulaşılması, ekonomik kalkınmanın sağlanması ve ülkelerinden yıllardır ayrı olan Suriyelilerin yurtlarına geri dönebilmesini sağlayacak koşulların yaratılmasıdır." ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (solda) ve Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Suriye'deki Kasyun Dağı'nda Şam manzarasını çay içerek izledi. (AA)
SURİYE'Yİ GÜZEL GÜNLER BEKLİYOR
Türkiye'nin güvenli, özgür, müreffeh ve bölge barışına katkıda bulunan bir Suriye'nin kurulabilmesi için her türlü katkıyı vereceğini belirten Fidan, şunları kaydetti:
"14 yıl boyunca verdikleri mücadeleye bizzat şahit olduğum Suriyeli kardeşlerimizi daha güzel günlerin beklediğine yürekten inanıyorum. Misafirperverliklerini özlemişiz."
Suriye'de muhaliflerin ilerleyişi sırasında diktatör Beşar Esad'ın kaçışına ve HTŞ'nin operasyonuna ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı.
GÜVENLİK GÖREVLİSİ SADAKAT YEMİNİ İÇİN DÖNDÜ ESAD ÇOKTAN KAÇMIŞTI
Sarayındaki kritik isimlerden biri olan güvenlik sorumlusu, liderine sadakat yeminiyle döndü ancak Esad çoktan kaçmıştı. Yakın çevresinden bir kişi ise, "Herkes kendini ihanete uğramış hissediyor" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'nin başkenti Şam'da Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. (AA)
ANKARA PLANA DESTEK VERDİ
Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), son dört yılda "sahadaki güç dengesini değiştirecek kapsamlı bir karşı saldırı" hazırlığı yaptı. ABD merkezli Washington Post'a konuşan HTŞ mensubu Musa Elesad'a göre, örgüt yılın başında bu planını Türkiye'ye sundu. Ankara, planı doğrudan onaylamasa da prensipte destek verdi.
Ekim ayı itibarıyla HTŞ'nin harekât planı daha somut hale geldi. Şam'a ilerlemeyi hedefleyen örgüt, Lübnan'daki gelişmeleri dikkatle izledi. İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarının, Esad rejiminin müttefiki olan Hizbullah güçlerini Suriye'nin kuzeyinden çekilmeye zorlayacağını düşündü.
Elesad, Türkiye'nin başlangıçta çatışmayı engellemek için çaba gösterdiğini belirtti. Bir Türk yetkili ise Türkiye'nin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin güvenliğini son ana kadar koruma amacı taşıdığını ifade etti.
Fotoğraf: WSP
ASTANA'DAN ŞAM'A: HTŞ'NİN BEKLENMEDİK İLERLEYİŞİ
11 Kasım'da gerçekleşen Astana görüşmeleri, Suriye'deki dengeleri değiştiren bir dönüm noktası oldu. Türk yetkililere göre, Ankara toplantıda Suriye yönetimini ve Rusya'yı açıkça uyardı: Mevcut durum sürdürülemezdi. Türk tarafı, "Rejim ve destekçileri, İdlib'de sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırılara devam ederse, güçlü bir karşılık alacaklarını" iletti. Bu uyarının ardından Türkiye, muhaliflerin planlarını uygulamasına yeşil ışık yaktı.
26 Kasım'da İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes ilan edilmesi, HTŞ için endişe verici bir gelişme oldu. Örgüt, Hizbullah savaşçılarının Lübnan'dan Suriye'ye dönerek cephede yeniden aktifleşmesinden çekindi. Bu nedenle, harekâtını bir gün sonra, 27 Kasım'da başlattı.
HTŞ'nin operasyonu başlangıçta sadece Halep'i hedef alıyordu. Ancak sahadaki beklenmedik ilerleyiş, örgüt içinde bile şaşkınlık yarattı. Halep'in düşüşünün ardından, hayal dahi edilemeyen bir hedef artık mümkün görünüyordu: Şam'a doğru ilerlemek.
Batılı yetkililere göre, HTŞ'nin güneye doğru ilerleyişi sırasında Rusya, Türkiye ile sürekli temas halindeydi ve örgütün planlarını anlamaya çalışıyordu. Görüşmelerde Türk yetkililer, Rusya'ya net mesajlar verdi: Beşar Esad rejimine verilen desteğin artık anlamsız olduğu ve HTŞ'yi bombalamanın, Suriye'nin gelecekteki liderlerini Rusya'ya karşıt hale getireceği ifade edildi.
Bu görüşmelerde Türkiye, Rusya'ya Esad rejiminin Suriye'nin geleceğinde sürdürülebilir bir seçenek olmadığını ve muhaliflerle daha yapıcı bir ilişki geliştirmenin önemini vurguladı. Batılı kaynaklar, Ankara'nın bu mesajlarının, Suriye krizinde diplomasi ve güç mücadelesi açısından kritik bir dönemeç olduğunu belirtiyor.
Fotoğraf: WSP
ARAP LİDERLER ESAD'IN ARTIK SONA YAKLAŞTIĞINI FARK ETTİ
Beşar Esad'ın Suriye'den kaçışından iki gün önce, bazı Arap müttefikleri hâlâ onun iktidarda kalma şansının olduğunu düşünüyordu. Ancak sahadaki hızlı değişim, bu umutları kısa sürede söndürdü. Esad'ın müttefikleri, endişeyle Türkiye'ye ulaşarak muhaliflerin operasyonlarını durdurmak için Esad'ın sunabileceği tavizlerden bahsetmeye başladı.
Türk yetkililerden birine göre, bu girişimler kısa sürede etkisiz kaldı. Ertesi gün, Arap liderler Esad'ın artık sona yaklaştığını fark etti ve bu nedenle krizi ele almak için planladıkları Arap Ligi toplantısını ertelediler. Esad'ın müttefiklerinin çabaları, rejim üzerindeki kontrolü kaybetmelerinin bir göstergesi olarak yorumlandı.
Beşar Esad'ın son dönemde İran'ın Suriye'deki etkisini azaltma çabaları, Tahran ile ilişkilerinde gerilime yol açtı. Ancak savaşın kritik anlarında Tahran'dan askeri destek istediğinde, artık çok geçti. İran, Suriye'deki askerlerini ve diplomatlarını tahliye etmeye başlamıştı ve destek yolları kapanmıştı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan (AA)
BAŞKAN ERDOĞAN BEKLENTİLERİNİ BOŞA ÇIKARDI
Esad'ın bir aile üyesi ve bir Rus diplomatın ifadelerine göre, Halep'in muhalifler tarafından ele geçirilmesinin ardından Rusya, İran ve Esad rejimi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın harekâta ara verip müzakerelere başlamasını bekledi. Ancak bu beklenti boşa çıktı. Rus yetkiliye göre Erdoğan, Rusya, İran ve rejimi "sürprize uğrattı." Erdoğan, harekâta destek açıklaması yaptı ve hedefin Şam olduğunu söyledi.
Bu gelişmeler, Esad rejiminin uluslararası ve bölgesel desteğini hızla kaybettiğini ve sahadaki dengelerin tamamen değiştiğini gösterdi.
Fotoğraf: WSP
"EN İYİ SAVAŞÇILARIMIZI İLK AŞAMADA KAYBETTİK"
ABD'li yetkililerin aktardığına göre, tüm muhalif gruplar ortak bir operasyon planında birleşerek savaşçılarını Halep'e sevk etti. En şiddetli çatışmalar, Halep dışındaki ilk savunma hattında yaşandı. HTŞ komutanı Abu Abdulrahman, "En iyi savaşçılarımızı ilk aşamada kaybettik" derken, bu kayıplara rağmen ilk hattın aşılması rejim güçlerinin çözülmesine neden oldu. Rejim askerleri hızla geri çekilirken Halep, mahalle mahalle kolayca ele geçirildi.
Halep'in düşüşünün ardından muhalifler, Esad'ın bazı aile üyeleriyle temasa geçerek rejim saflarını terk etmelerini sağlamaya çalıştı. HTŞ mensubu Abu Ziad'a göre, Halep'in kaybıyla birlikte Rus hava saldırıları azaldı ve muhalifler güneye doğru daha rahat ilerlemeye başladı.
Esad'ın bir aile üyesinin ifadelerine göre, Hama'da Zeynelabidin Dağı'nda direniş gösteren rejim askerleri teslim olmayı reddetti. Ancak bu durum ordu saflarında kafa karışıklığı yarattı ve geri çekilme emri verildi. Dağın düşmesiyle Hama da muhaliflerin kontrolüne geçti ve harekâtın bir sonraki durağı Humus oldu.
Fotoğraf: WSP
"BU KADAR HIZLI BEKLEMİYORDUK"
Ahrar el-Şam'ın önde gelen komutanlarından Ahmed el-Dalati, rejimin güç kaybettiğini bildiklerini ancak Esad ordusunun bu kadar hızlı çökeceğini tahmin etmediklerini belirtti. Şam'da ele geçirilen belgelerde, rejimin cezaevlerinin firar eden askerlerle dolu olduğu ve çatışmalarda hayatını kaybedenlerin isimlerini içeren yığınla dosyanın bulunduğu ortaya çıktı.
HTŞ komutanı Abu Abdulrahman: "Humus'a geldiğimizde rejimin Şam'a kaçtığını görmek sürpriz oldu. Şam'daki rejim birlikleri düzensiz bir haldeydi; polislere karargahlarında kalma ve cepheyi tutma talimatı verildi, ancak daha sonra yeni bir talimat geldi; kaçmaları istendi. Halihazırda zaten kimse talimat beklemiyordu; polisler üniformalarını bırakıp sivil kıyafetler giyerek evlerine gitti. Bir polis memuru, "Çoktan evlerimize gitmiştik, olmak üzere olan şey belliydi" dedi.
Şam'ın düşmesinden sadece 48 saat önce, Esad, ailesi ve üst düzey Suriyeli yetkililer, her şey yolundaymış gibi davranmaya devam ediyordu. Rejime yakın bir kaynağın aktardığına göre, yetkililer durumu normal bir süreç olarak görmüş, yaşananları Türkiye ile Rusya arasındaki stratejik bir anlaşma olarak yorumlamış ve nihayetinde Rusya ile İran'ın desteğe geleceğini ummuştu. Ancak Esad, çevresine sorun olmadığını söylerken, ailesine bile haber vermeden kaçış planları yapıyordu.
Mahir Esad (Ekran görüntüsü)
REJİM ASKERLERİ MAHİR ESAD'IN EMRİNE UYMADI
Esad'ın kardeşi Mahir Esad, Genelkurmay'ın askerlere silahlarını bırakma talimatı vermesini şaşkınlıkla karşıladı, çünkü önceki geri çekilmelerin başkentteki savaşa hazırlık amacı taşıdığını düşünüyordu. Mahir Esad, askerlerine geri çekilme emirlerine itaat etmemeleri gerektiğini söyleyerek, "Emirlere uymayın" şeklinde bir direktif verdi. Ancak, askerlerinden aldığı cevap ise "Çok geç, çoktan uyduk bile" oldu.
Beşar Esad (Fotoğraf: AA)
"ESAD İHANET ETTİ"
Esad'ın sarayının güvenlik sorumlusu olan general, "Esad'ı yalnız bırakmayacağım" diyerek bölgeye geldi, ancak Esad çoktan kaçmıştı bile. Esad'ın yeğenleri, korumalarıyla birlikteyken Esad'ın kaçtığını öğrendi; kimse rejim liderinin ülkeyi terk ettiğini bilmiyordu. Esad'ın bir yakını, "Herkes, Esad tarafından ihanete uğradığını düşünüyor" dedi.
Esad'tan firar gecesi Oscarlık performans! Saraya kameralar kuruldu sözde konuşma yapacaktı
Giriş:23.12.2024 10:00 Güncelleme:23.12.2024 10:37
Suriye'de kanlı Baas rejiminin düşmesinin ardından Beşşar Esad'ın Moskova'ya kaçması dünya basınındaki gündemini hala koruyor. ABD merkezli The New York Times gazetesi, Esad'ın bir çalışanına dayandırdığı haberinde, Esad'ın kaçmadan sarayda kameralar kurdurup konuşma yapacağını sölediğini iddia etti. Buna göre çalışanlarına her şeyin yolunda olduğunu söyleyen Esad, o gece Oscarlık bir performans sergiledi.
Esad'ın sarayında çalışanlar, ABD merkezli New York Times gazetesine konuştu.
İŞTE ESAD'IN ADIM ADIM KAÇIŞ ROTASI
Çalışanları, Esad ve ekibinin 13 yıldır süren iç savaşın barışçıl bir şekilde sona ermesini sağlayacağını umdukları bir konuşma için hazırlık yaptıklarını her şeyin hazırken Esad'ın kaçtığını anlattı.
Beşar Esad'ın yardımcıları konuşmayla ilgili beyin fırtınası yaptı. Hatta saraya kameralar ve ışıklar kurdu. Suriye'nin devlet televizyonu, Esad'ın iktidarı siyasi muhalefet üyeleriyle paylaşma planını açıkladığı konuşmasını yayınlamaya hazırdı.
Suriye'nin devrik diktatörü Beşşar Esad ve eşi Esma Esad (AFP)
ÇALIŞANLARI SAATLERCE BEKLEDİ AMA...
Ancak Esad'ın Oscarlık performans sergileyerek bütün çalışanlarını kandırdığı anlaşıldı. Bazı hükümet ve güvenlik yetkililerine göre Esad gece gizlice Moskova'ya uçarak başkentten ayrıldı. Esad ülkesinden o kadar gizlice ayrıldı ki, bazı yardımcıları o ayrıldıktan saatler sonra bile sarayda kaldı ve hiç gelmeyen o konuşmayı bekledi.
Suriye'nin devrik diktatörü Beşşar Esad'ın parçalanmış posterleri (NYT)
KONUŞMA YAPACAK MI DERKEN MUHALİFLER SARAYI BASTI
Saraydakiler Esad'ın etrafındakilere herhangi bir panik duygusu yansıtmadığını, herhangi bir sorun olmadığı havasının verilmeye çalışıldığını anlattı. Gece yarısından sonra Esad'ın gittiği haberi geldi ve saraydakiler panik içinde kaçmaya başladı, birkaç saat sonra içeriyi muhalifler bastı.
Esad'ın hiçbir şey belli etmemesinin kendi kaçışını engelleyecek bir kaos oluşmasından kaçınmak için oluşturduğu ortaya çıktı.
Esad'lar İngiltere'de Kraliçe Elizabeth'e ziyarette bulunurken (AFP)
HERKESİ FEDA ETTİ
Esad'ın takımından ve saraydaki görevlilerden biri de İngiltere merkezli Financial Times (FT) gazetesine konuştu. Eski bir saray görevlisi Esad'ın "kendi güvenliği için yakınındaki herkesi feda ettiğini" söyledi.
Esad, onlarca yıldır kendisine bağlılık yemini eden insanlara tek bir şey bile söylemeden ayrıldı ve birçok eski destekçisini terk edilmişliklerinden dolayı şaşkın ve öfkeli bıraktı.
Yıllardır halkına zulmeden Esad'ın görselleri, Suriye sokaklarında ayaklar altında çiğneniyor (NYT)
"GECELEYİN BİR KÖPEK GİBİ KAÇTI"
Hayal kırıklığına uğrayan destekçileri, Esad'ın aşırı bencilliğinin, onu halkına karşı zulüm uygulamaya ve kendi zenginliği için Suriye'nin kaynaklarını yağmalamaya iten bir özelliğinin son kanıtı olarak gördüklerini söyledi.
Esad'ın Şam'dan çıkışına şahit olan bir kişi "Geceleyin bir köpek gibi kaçtı, kaçmadan bir saat öncesine kadar etrafındaki insanlara her şeyin yoluna gireceğini söylüyordu." dedi.
Suriye'de şehrin her tarafında Esad ailesinin fotoğrafları bulunuyor (NYT)
İKİ MALİ YARDIMCISIYLA GİTTİ
FT, Esad'ın kaçış uçağındaki tüm yolcuların kimliğini doğrulayamadı. Ancak rejim içerisindekiler, Esad'ın yurtdışında saklanan varlıkların anahtarlarını elinde tutan en az iki mali yardımcısıyla birlikte ayrıldığına inanıyor. Bunlar Yassar İbrahim ve Mansur Azzam. Teyit edilmemiş olsa da bu durum, Esad'a sadık çevrelerde bile Esad'ın servetini geniş ailesine tercih ettiğine dair inancın altını çiziyor.
Esad Suriye’nin sırlarını İsrail’e mi sattı?
YORUMLAR